12 Mart 2010 Cuma

Amaç ??

Hadi bakalım Yavru suya dolayısı ile özgür anneye gönderme yapalım.

Önce bir anı... Efendim ben İlkeri çok seviyordum. öyle böyle değil. Yani kendisi önceleri benim arkadaşım olduğundan, sonradan arkadaşlık aşka dönüştüğünden midir bilinmez acayip çok severdim kendisini, çünkü herşeyini severdim, sadece tipini değil. Sohbetini, arkadaşlığını, hayata bakışını... saymakla bitmez. Neyse okulu bitirdik (daha doğrusu bitirdim, ilker bi 4 sene daha bitirmeye uğraştı:) )ben artık evlenmek istiyorum. Neden acaba diye soranlar, cevabı kendi kendine yapıştırıyor:
- eh artık işlerini de ellerine aldılar, evlensinler
- eh şimdi kız izmire döndü, oğlan istanbulda, fazla uzatmasınlar da evlensinler
- kız ortada mı kalacak aa olmaz evlensinler
- eh artık önlerinde engel yok, ayrı gayrı durmaya gerek yok hadi evlensinler
- iyi söz de kestiler artık araya zaman girmesin evlensinler
evlensinler ... evlensinler ....
...

Kimsenin de aklına gelmiyor bu kız acep neden bu adamla evlenmek istiyor diye. Bi akıllı sordu bigün.. Neden evlenmek istiyorsun? senin hayattaki tek amacın İlker ile evlenmek mi?
HAYIR!!! Benim hayattaki tek amacım MUTLU OLMAK! Ve içimden bir ses bana İlkerle evlenirsem bütün bir ömür boyunca mutlu olacağımı söylüyor. Dolayısı ile evlenmek mutluluğa giden yolda sadece bir ARAÇ. (Açıkçası medeni toplumlardaki gibi beraber yaşamak, evlilik dışı çocuk yapmak bizim toplumumuzda da kabul görseydi, o zaman evlenmeye kasmazdım da)

Demek ki neymiş? Hayatımızın amacı mutlu olmakmış. Mutlu olmayı başarmaya giden her yol bizim için ARAÇmış.

Çocuklarımız için de bunu istemeliyiz. Mutlu bir bebek, mutlu bir çocuk, mutlu bir erişkin, mutlu bir yetişkin olmaları yolunda onlara araçlar sunmalıyız.
Hayatın zorlu yollarında düşe kalka ilerlerken yılmamayı, hayatlarını bir ömür geçirecekleri seçimlerini yaparken sağduyulu olabilmelerini, çok çok ilerde bir gün annem ve babam beni ne kadar iyi yetiştirmişler, herkes tarafından sevilen, örnek gösterilen, "ah ah şimdiki aklım olsa... " ile başlayan cümlelerden uzak duran ve mutlu bir birey olmama yardımcı olmuşlar diyebilmelerini nasıl da isteriz.

Çok okuyoruz, çok araştırıyoruz, onlar bizim için mükemmel, bizim de onları daha da muhteşem yaratıklar yapmaya çalışmamız anneliğin şanından... elbette ki yapmaya kasacağız, ama en önemlisini atlamamak lazım. Onlara sevgimizi vermek, samimiyetle ilgilenmek... bazen hiç oynamadan onun oynunu izlemek, bazen birşeyleri keşfederken sadece güvenliğini sağlamak uğruna yakınında olmak ama ihtiyacı olmadıkça müdahale etmemek ama dönüp baktığında ona bakan gözleri görmesini sağlamak, bazen ağlamasına izin vererek, neden ağladığını anlamasına yardım ederek, kendini sakinleştirdiği ana kadar ve sürecin her aşamasında yanında olduğumuzu ona hissettirmekle onu yarınlara hazırlayabiliriz. Bize duyduğu güvenle ve ona gösterdiğimiz sonsuz sevgi ile ...

Herşey herşey araç, amaç onları mutlu birer birey yapabilmek!

PS: 1 haftada 1 kilo vermenin ödülü 2,5 bira ve bir paket patates cipsi yuvarlarken mutluluktan ve alkolden gevşemiş beynimin yanlış cümleler kurmadığını umuyorum:)

8 yorum:

Yelish dedi ki...

bira yaramis adas
ne guzel yazmissin
tabiii tabiiii diye diye okudum valla ! :)

Ozguranne dedi ki...

Yeliz'cim nasıl mutlu olacağını bulmak değil mi sorun biraz da. Bunu bilmek, bunu aramak... Elbette istediğimiz mutlu bireyler yetiştirmek ve kendilerini mutlu edecek seçimleri yapmalarını, adımlarını korkmadan atmalarını sağlamak...

sevgiler.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

CAnım benim aklıma sizin henüz lisedeyken çıkmaya başladığınız zamanlar geldi.Ne tatlıydınız.Sonra sen İzmir'e dönüp İlker'in İstanbul'da kalmak zorunda kalışı..Plan yapardık.Sen bize gel kal derdim Cihangir'e, rahat rahat görüşme planları. Aileye nasıl söylenilecek planları,endişeleri...Ama sen İlker'i hep çok sevdin YeliZ'im hep ÇOK. Öyle tatlı bir bebektin, öyle tatlı bir çocuk oldun,şimdi de harika bir yetişkin ,harika bir eş ve annesin. Herşeyinle gurur duyuyorum ve seni ÇOK seviyorum sarı papatyam. Herşey gönlünüzce olsun.

fazi dedi ki...

yeliz anlatımın oldukça; öz , anlaşılabilir olmuş. Bira mıdır sebep acep :))

yok yok sen hep böylesin :)

yeliz dedi ki...

sağol, yeliz.

ya işte özgürüm, adım adım gidiyoruz sanki. ben hep dersleri son gün çalışan bi tiptim, annelik de böyle gidiyor, biraz uzaklara bulaştım mı kafam karışıyor:) şimdilik ona sevgimizi vermekle mi işe başlasak diyorum:)

kuzen!! sen bilirsin bizim numaraları:P

fazi teşekkür ettim, öptüm:)

laleninbahcesi dedi ki...

Sevgili Yeliz, Arca o kadar kendine yeten , mutlu,karakterli bir çocuk olacak ki; çünkü sevgi içinde büyüyor, insan olmanın keyfi içinde büyüyor. İnan sen yapılabilecek her şeyin en iyisini yapıyorsun. Geriye kalan her şey boş. Mutluluk araya araya bulunacak bir şey değil, gelir seni buluverir.

a.c dedi ki...

"Dönüp baktığında ona bakan gözleri görmesini sağlamak" benim de kızım için istediğim şeyi çok güzel anlatmış. eline sağlık. benim içinse mutluluk aslında bir amaç değil, başka birşeyler yapmak için bir araç. yani senin tanımının tam tersi. ama biz anneler çocuğumuz için en güzelini istiyoruz bu yüzden tüm anneler aslında aynı şeyi hedefliyor bana göre, mutluluk ha araç olmuş ha amaç olmuş. birbirimizin dilinden bir şekilde anlıyoruz:) herkesin annelikte kendi sesi kendi tarzı var ama hep ortak bir yanımız var: çocuklarımız için güzel bir hayat istemek...

yeliz dedi ki...

hilalcim,
evet tabii ki birbirimzin aynısı olamayız amadüşüncelerimizden birbirimize ne kadar da benzeryenler var. okudukça şaşırıyorum, mutlu oluyorum