Arca’nın yatak, şu Türk usulü büyüyebilen cinsinden. Büyütelim artık diyorum. Sebebi çok!
1. Arca yatakta dört dönüyor, korkuluklara kafayı vurup uyanıyor.
2. O düdük kadar boyu ile tırmanmaya çalışıyor, artık yatakta yalnız bırakmak mümkün değil.
3. Yatağa çıkmak için hep bize ihtiyacı var, halbuki normal yatağı olsa tırmanır.
4. Korkulukların üzerinden atlarken ucundan azıcık kırdım iyice tehlikeli oldu:P
5. Yanına girdim mi iki büklüm oluyorum, biraz da bencilce büyük yataaak!! diyorum.
Ama erken mi geç mi bilemiyorum? İlker erken diyor, illa ki bir alçak bariyer konacak, üstünden atlar diyor, sonra gecenin bi vakti bütün evi dolaşacak, olmadık yerlere girecek diyor… diyor da diyor! Kararsızlık noktasında kıvranıyorum (en gıcık olduğum şey) Nurturiaya mı sormalı, napmalı?
Benim sorunum bu, hayır benim bebem her şeyi önce yapıyor, derdi değil bu, başka bişey. hemen bir sonraki aşamaya geçelim istiyorum, sabırsızım! Hemen emeklesin koşsun hemen konuşsun hemen hemen… sonunu heyecanla beklediğim bir macera filmi gibi Arca. Bazen diyorum ki Arca da sonunu önceden okuyabileceğim bir kitap olsa elimde! – ben kitapların sonunu önceden okurum, çünkü okumadan başıma bişey gelir de hiç öğrenemezsem sonunu diye korkarım ! –
Bir film vardı, Ben Stiller sanırım, pek Hollywoodvari bir filmdi, CLICK. Filmi net hatırlamıyorum, demek ki göz ucu ile izlemişim, ama hatırladığım bu başrol oyuncusu bir aile babası, iş yoğunluğundan sürekli bir şeyleri zaplıyor. Mesela eşinin ailesi mi geldi, hop o kısmı ileri sarıyor, bir proje mi teslim edecek hop ileri! “Arca büyüyünce nasıl biri olacak acaba ?” diye düşünürken elimde bu imkanım olsa bi süreliğine ileri sarsam da görsem dediğimi hatırlıyorum.
Arca daha portakalımızda vitamindi, şimdi bir hamur oldu, çamur oldu. Allah için hammadde iyi de bundan sonrası nasıl olacak? Onu ellerimizde şekillendirmek ve bir ürün ortaya çıkarmak bir süreç meselesi. Doğrusu bu sürecin tadını çıkarmak, her anını yaşamak olmalı. Olmalı da benim derdim ürün! Sonuç odaklı bir yapım var maalesef! Ana babanın dilekleri istekleri bitmiyor. İlkere sorsan terbiyeli, dürüst, insan ilişkileri kuvvetli biri olsun, zekadan da yüksek notlardan da daha iyi meziyetler bunlar. Bense altını doldurmak isterim, detaylandırmak isterim. Mutlu insan olmalı pozitif olmalı, neşeli olmalı, her şeye negatif ve mızmız yaklaşmasın. Kitaplardan, sinemadan, sanattan keyif alan, yaptığı işten, sosyal çevresine kadar hayatının her anından mutluluk çıkarmayı bilen bir insan olsun. Çocuğun anlık mutluluğunu beslemek değil anlatmaya çalıştığım, bunu kendi kendine yapabilmesi için yol göstermek. Derin mevzulara giriş yaptık, sustum!
Lafın dönüp dolaşıp geldiği yere bak! Ne diyordum büyük yatak? Geçmeli mi beklemeli mi? Bu süreçte ne yapmalı?
----------------------------------------------------------------------
Filmi izlemek isteyen gerisini okumasın ama ben yazmadan edemeyeceğim:
Sonunda adam çok yaşlanmış, ve hayatını ileri sarmakla, durdurmakla geçirmiş. B.ktan zamanları yaşamaktan kurtulayım derken çocuklarının ailesinin değişme sürecine tanık olamamış. Kötüydü be!
13 yorum:
Yeliz, biz de tabure koyarak baslamistik. Alpi, tirmanip iniyordu tabureye basip. Ama gece uyaninca bu durum pek mantikli olmuyor. Buyuk yatagina gecip;onune yastik bariyerler daha eglenceli ve zararsiz geliyor bana.
yeliz biz 16 aylikken filan gectik buyuk yataga.
hani su tek kisilik yataklardan. boylece gece ariza ciktiginda yanina kivriliveriyorduk.
gece kendi kendine inmedi. sabahlari iniyor yalniz, geli bizi uyandiriyor.
bu tamamen cocugun kisiligi ile ilgili sanirim.
operim, kiraz
Yeliz ben su internetten bariyer süngerlerden bakıyordumya bir ara onlardan aldım , babayla büyük yatakta yatarken onun tarafında hep o sünger oldu , kaza hiç olmamıs ki elada deli yatar . Bence büyütebilirsiniz yavastan . Kabul etmek istemesekte büyüyorlar.
Biz büyük yatağa 2 yaşı biraz geçince geçtik.Sizde geçebilirsiniz alsında.Ama yatağın hemen altına düşme riskine karşı mutlaka yumuşak minderlerden koymalı.Ben bir süre öyle idare ettim.Sonra ikeadan kenar koruyucu aldık.Çok şükür hiç kaza yaşamadık.Arıza çıktığında yanlarına kıvrılıp yatması iyi oluyor.Sabaha kadar sızabiliyor çünkü insan sarmaş dolaş.
Biz de tam 2 yaşında geçtik. Faydaları çok... Söylediğin sebeplerdde haklısın... Ama eşinin söylediği de bazı çocuklar için maalesef gerçek. Bu arada banner resmine bayıldım. O nasıl bir bakış öyle:)
biz de korkulukları indireli çok oldu. ama biz yatağı kendimiz yaptırdığımız için, indirsek de önünde minik bir korkuluk söz konusu. önüne de bir yer yatağı serdik atlarsa çakılmasın diye. ama sıpa yaz boyu bu yatakta yattı. tekrar uyutma ya da hastayken konaklama seanslarında da biz. benim de kaygım biz uyurken kalkıp evde dolanması. ki bir kere bir uyandım bizim odada şifonyeri kurcalıyor. en büyük korkum balkonlardı. boyunun eremeyeceği yere camlara ve balkon kapılarına bir koruma eklettik. tüm odaların kapılarını kitliyorum yatarken. ve de dış kapıyı. uyanırsa ya koridorda dolanabilir ya da bizim odada. gerçi bu aralar anne kooookuyom devresindeyiz. ama annemin güzel lafı çocuğun beyi paşası olmaz aklına eseni yapar.
Valla Yelizcim ben yatak büyütmek konusunda bir öneride bulunamayacağım ne yazık ki, biliyorsun o konulardan anlamam, tereciye tere satamam:)
ama derim ki sen boşver ileri sarmayı, geleceği düşünmeyi, anı yaşamaya, o tombik patileri her gün ısırmaya, şeker ötesi o suratı sıkıştırmaya, yanaklara yumulmaya devam et bence. ötesi, sen olağan aakışına bıraktığın ve kendi pozitifliğinle, enerjinle ona örnek olduğun sürece gelecektir bence. seni çok öptüm ama arcayı biraz daha fazla, kusura bakmazsın artık:))
elfanam bence de büyük yatak!! ilkeri ikna etmem lazım.
kirazım, demek doruk büyükte... bak ilkere söylemeli, malum bizimkiler ay itibari ile yakın ya - ve mizaç tabii ki - doruk şahane bir referans:)
kuzucum sünger bariyerleri inceledim sağolasın.
ikiz annesi, ikea yatak bariyerini çok tavsiye eden oldu, ben de bakacağım teşekkürler
teşekkürler sen gelince...
sarı çizmelim anneni lafı süper!!
beni rahatlatıyorsun zerenciim teşekkürler
Yorum Gönder