Ya da bilir misiniz? diye sormak lazım belki de.
Ya da bilmeyen kaldı mı diye… Ben bilmeyenler için
anlatacağım. Çünkü deyim yerindeyse faydalı bir icat. Ama sadece doğru
kullandığınızda. Pinterest bence diğer tüm sosyal paylaşım mecralarından daha
fazla zaman hırsızlığı yapan ucu bucağı belirsiz dipsiz bir kuyu. Her gün
bakmaya kalksan saatlerini yer şerefsizim. Çünkü görseller nefis, fikirler
yaratıcı, bak bak bak bak doyamadım türünde…
Kullanım amacı kişiden kişiye değişir ben fikir araklamak
istediğimde giriyorum Pinterest’e. Cüceye doğum günü partisi mi lazım hop
yazıyorum oraya kids birthday party filan envai çeşit fikir, menüsünden
oyunlarına, konseptine kadar! Bir ara
balkonu güzelleştireyim diyordum gelsin teras görselleri, gitsin minik balkon
önerileri. Hele DIY dedin mi offf aklına
ne gelirse. Bookmarklardan, şişe mantarlarından işe yarar objeler hazırlamaya
kadar ne kadar DIY projesi varsa orada. Ya da mesela saç kesimi işe ilgili yeni bir fikir peşindesin. Bak en trend kesimlerin hepsine ulaşabiliyorsun:)
En son “okuma köşesi” yapmak istediğimde Pinterest çok işime
yaradı. Zira plan yaparken tam olarak nasıl bir şey istediğimi bilmiyordum.
Benim gibi plan manyağı için Pinterest tam bir hazine.
Baştan anlatalım. Facebook hesabınızla filan giriş
yapabiliyorsunuz.
Sana ait bir mantar panon olduğunu hayal et. Kocaman bir
pano ve istediğin kadar parçaya bölünmüş, her bir parçada farklı konulara ait
notların, kestiğin resimlerin …vs raptiyelenmiş. Sanal olarak tabii.
Konu başlıkların olursa hatırlamak daha kolay oluyor. Bende
mesela çocuk odası fikirleri, ev için organizasyon fikirleri, okunacak
kitaplar, DIY projeleri … gibi pinboard’lar var. Yani mantar panoları.
Dediğim gibi en son “okuma köşesi” fikrini olgunlaştırmak
için pintereste girdim ve yeni bir pinboard oluşturdum. Adı reading corner :)
evet pek yaratıcı bir isim:P Neyse aynı anahtar kelimeleri arama kısmına yazdım
ve envai çeşit öneri ekrana dökülüverdi.
Beğendiklerimi derhal pin’ledim:) yani mantar panoma aldım,
resmin üzerine gelince pin-it diye bir tuş beliriyor oraya tıklayıp board
olarak “reading corner”ı seçiyorsun işte pin’ledin bitti!
Bulabildiğim tüm resimleri bu şekilde pin’ledikten sonra,
reading corner isimli mantar panomu yani board’ımı açtım ve tek tek inceledim
görselleri. İnceledikçe kafamda kendi okuma köşeme ait fikirler belirmeye
başladı. Bir kere öyle yuva gibi bir yer istemediğime karar verdim. Bu bir
çocuk için eğlenceli olabilir, Arca nerede bir dolap bulsa yuvası yapar mesela
ama bana sıkışık yerler basıyor:) Sonra bir köşe olsun ve kitaplığa yakın
olsun. Ve kesinlikle pencere kenarı olacaktı, gün ışığı alacaktı, bundan
emindim! Ayağımı uzatacağım bir pufum olacaktı ve tabii ki bir sehpam.
Tüm bu fikirleri kafamda oluşturduktan sonra hemen hemen
sıfır maliyetle okuma köşesi hazır oluverdi.
Kıyafet kombininden gitmek istediğin uzak diyarların
fotoğraflarına kadar aklına ne gelirse not alacağın ve kişisel notlarını
saklayabileceğin istersen paylaşabileceğin bir mecra Pinterest.
Belki mucize yaratmıyor ama kendi mucizeni yaratırken
planlarına yardımcı oluyor. Ama dediğim gibi azı karar çoğu zarar… Günün çorbası Pinterest kullanımını iftiharla sundu:)
4 yorum:
Bir kez de burdan... çok teşekkürler, ellerine sağlık. Ben simdi burdan doğru Pinterest'e :)
Ahhhh...o pinterest yok mu o pinterest oglusumu uyutup, hemen girmek ve doyasiyaaaa incelemek en buyuk keyiflerimden biri su sıralar ama dediğin gibi müthiş bir zaman hirsiziii
İlk tanıştığımızda "bunu düşünenin aklını öpeyim" dediğim muhteşem buluş. Zaman hırsızı olduğu da kesin...
Kaçtım ben. Pintereste tabii:)
Bende çok seviyorum , epeydir pinlememe rağmen henüz sıkılmadım . Dinamik ve değişken bir yapısı oldugu için sıkılmam da imkansız gibi görünüyor zaten
Yorum Gönder