Mantar soslu bonfile

Bizim muhteremin elinden her iş gelir, ama özellikle mutfak. Anası iyi yetiştirmiş ama adamın içinden de geliyor haksızlık etmeyelim. Tek sorun mutfağa girdi mi, bana, benim gibi kadına yamak muamelesi yapması. Onu soy bunu doğra, etrafı topla… (demiyor ama ben o mutfaktayken ayağımı uzatıp yatmayı sevmiyorum, mutfakta kıç kıça çalışmak daha eğlenceli)

Bir de mutfakta olması iyi bir şey. Oğlan çocuğu yetişiyor bu evde, ne görüyorsa onu öğrenecek, ayağına beklemeyecek, dalarım. En kıl olduğum şey anasından ablasından ve sonra da karısından bir bardak suyu getirme hizmeti bekleyen erkek. Iyyy bak kendi evladım demem dalarım.

Zaten İlker ıssız adam önlüğü taktı mı, ben de yamacına konuşlandım mı, birkaç dakikaya kalmaz Arca da bitiyor yanımızda. Ya bir şey yıkıyor, ya karıştırıyor. Laf aramızda, döküyor saçıyor ama mutfakta en eğlenceli vakit, birlikteyken geçiyor.

Oğlan çocuklarının mutfağa merakına bayılıyorum. Sadece bizim evdeki iki oğlandan bahsetmiyorum, misal Zeynep’le Tufan’ın Poyraz tam bir aşçı olacak çocuk! Annesiyle mutfakta çok zaman geçiriyor, hafta sonu yaptığı uydurmasyon yemekleri (su içinde türlü baharatın bulunduğu havuç parçaları gibi…) bizlere de tattırıyor, o küçük parmaklar harika işler çıkarıyor. Bir de mutfak seti var, Arca ile birlikte saatlerce bize bir şeyler pişiriyorlar.  Son olarak Arca da teyzesine doğum günü hediyesi olarak mutfak seti aldırarak Poyraz'la mutfak aşkı yarışında iyice başa baş geldi. 

Ah bir de ortak bir idolleri var: Arda. Arda'nın Mutfağından Arda. Program bizim evde izleniyor, Arca yayın saatini mutlaka hatırlatıyor, kaçırmanın imkanı yok. Arda'yı çocuklar kadar biz de seviyoruz. Tarifleri de uygulanabilir ve pratik.

Geçenlerde İlker’e 2015’te yeni tarifler deneme fikrinden bahsediyordum, benden önce atladı, “ben yapacağım”, eh ha ben ha muhterem fark etmez, eyvallah dedim. Yani senin anlayacağın, bu challenge konusunda İlker'den bol miktarda tarif okuyacaksınız.

İlker o hafta sonu şöyle mantarlı etli bir şeyler pişirmek istedi. Hatta Arda'nın tariflerine baktık. Nefis bir fikir verdi bize. Kremalı, mantarlı, hardallı bir şeyler... 

Of tamam çok konuştum, tarifi verip kaçıyorum:)

(Bizim tarifi kendimize uyarlamamızı aşağıda yazdım, tarifin aslına şuradaki linkten ulaşabilirsiniz)

Malzemeler:

   6 dilim bonfile
   500 gr. mantar

   6 arpacık soğan
  3 diş sarımsak
  250 gr. krema
  400 ml. süt
  4 tatlı kaşığı un
  4 tatlı kaşığı hardal
  Muskat rendesi
  5 yemek kaşığı zeytinyağı
  3 tatlı kaşığı tereyağı
  Tuz-karabiber-kekik

Arpacık soğanları yemeklik doğruyoruz. Sarımsağı da incecik rendeliyoruz. Mantarı saplarından ayırıp ince ince dilimliyoruz (Dilimlenmişi de satılıyor). Tavada zeytinyağını kızdırıp önce mantarı ardından soğan ve sarımsakları ekleyerek 10 dakika kadar pişiriyoruz. Malzeme iyice yumuşayınca kremayı ekliyoruz. Soğuk süte unu ekleyip karıştırıyor, karışımı mantar ve soğanlara ekliyoruz. Ve son olarak hardalı da ekleyip sosun kaynamasını bekliyoruz. Muskat rendesini ekleyeceğiz şimdi ama burası mühim, zira muskat yoğun aroması olan bir baharat ve çok konulursa diğer tüm malzemenin tadını baskılayabilir. En iyisi biraz koyup tadına bakmak, gerekirse ilave etmek. Tuzunu karabiberini kekiğini de ekledin mi, tamam:)

Etleri bu arada döküm tavada pişirdik. Kanı suyu sosa akmayacak şekilde sağlam pişecek. Sonrasında etleri sosun içine aldık. Biraz da birlikte piştiler. Ateşten aldıktan hemen sonra tereyağını da ilave ettik, mis gibi oldu.

Not: Biz maydanoz yiyemediğimiz için tariften çıkardık. O gün soya sosu almayı da unutmuşuz, tarife sadık kalamadık. Yine de nefis olmuştu.

Unutmadan tabaktaki patatesler de ilk o gün denendi. O zamandan beri de ne zaman et pişirsek yanına mutlaka yapıyoruz. Bir ara onun da tarifini yazacağım.