Neler yapıyorum?
Ben o kuaföre gittiğimin ertesi Arca sayesinde eve teşrif eden virüsten nasibi aldım. Karı koca karşılıklı koltuklarda iki seksen yatarken evladımıza sağlam giydirdik. Bitirdin bizi allahın ergeni! Tarhanamızı karıştırması bile affettiremedi öyle bir teleflik.
Gerçi herkes hasta, ofiste sıraya geçtik gibi. Sıra dayağı mübarek, silkelemeden bırakmıyor. İki gün evden çalıştım da doktora gitmeden atlattım. Aslında doktora gidip haftayı raporla kapatmalıydım, herkes öyle yapıyor ama iki projenin onayını almam, önümüzdeki aylarda gideceğim seyahatler için planlama yapmam gerekiyordu, çalışmazlık edemedim. Belki dedim, benim virüs o korkunçlukta değil, hani eklem ağrısı yapandan… Belki biraz ateş biraz halsizlik ayakta hallederiz… dedim, ve hallettim gitti.
Haftanın son üç günü ofisteydim, ama mesai yapmadım - yapamadım. Böylece dinlenebildim.
Bu arada bir de baktım koca Ocak ayı bitmiş, Şubatı bile ufaktan yiyoruz. Zaman nasıl da geçiyor.
Ne izliyorum?
Crown bitti, yer yer çok sıktı. Bol bol nenem tatlışlığı, royallerin suya sabuna dokunmadığı yakın tarih, ne bileyim biraz yavan geldi. Külahıma anlat misali. Ama iyi prodüksiyon izlediğime pişman değilim.
Arada derede Barbie izledim, öyk ama gerçekten öyk! Bu kadar sıkıldığım bir film daha hatırlamıyorum. İşkence gibiydi, hele Oppenheimer’dan sonra!
Ütü dizisi olarak konumladığım Aile bitti. Tamam 30 bölüm anlaşmışsınız eyvallah da, o son birkaç bölümün “bitse de gitsek” modu neydi? Yazık.
Şimdi yeni dizi İnci Taneleri. Diyaloglar keyif veriyor, oyunculuklar zaten iyi, bakalım ne kadar gidecek. Hikayeye takılmıyorum, vakit geçirmelik.
Var mı bu aralar başka güzel Türk dizisi?
Neler okuyorum?
Geçen instagramda bahsetmiştim, Dört anlaşmayı üçüncü defa okudum, bitirdim. Her sene başı okumalı, kendimizle anlaşmalarımızı tazelemeliyiz kanımca. Bunda gayrı niyetim bu. Beşinci anlaşmaya başlama hastalığa kurban gitti, zira sabahları uyanamadım bir türlü. Bahsettim mi, acaba? Kendi küçük hayatımda ufak tefek alışkanlıklar ediniyorum, sabah taze kafayla kurgu dışı kitaplar okuyorum. Kişisel gelişim demek yerine kurgu dışı tanımı daha fazla hoşuma gidiyor. Kişisel gelişim tabirindeki o yüksek beklenti yok.
Akşamları uyumadan önce ise Körleşme’yi okuyorum bir süredir. Şahane! Korkulası kitaplar listemdeydi ne vakittir. Korkulacak bir şey yokmuş, gayet de keyifli akıp gidiyor. Bazen - bazen mi? Umumiyetle diyelim- absürd geliyor. Gülümseyip geçiyorum.
Elimde okunmayı bekleyen ciddi bir kitap listesi var, Körleşme ne zaman bitecek de sıra bunlara gelecek hiç bilmiyorum, bakalım.
Ee sizler neler yapıyorsunuz? Neler okuyorsunuz?
3 yorum:
Arkadasımın hediye ettiği kitapla yeni bir yazarla tanıştım, Kaan Murat Yanık. Sular Üstünde Gökler Altında. Çok sevdim ve sıradaki kitap Dünyasızlar olacak:)
Pınar
Okunacak kitaplar listesi en büyük dert kaynağım, günde bir kitap okuyabilme vakti istiyorum ancak yetişir :)
Hah Pınarcım çook sağol şimdi bir kitap daha eklendi listeye 🤣
Aynen Ahucum 😉
Yorum Gönder