Adet olduğu üzere, bir eylül yazısı patlatmayacağım. Sanırım herkes Eylül 1 itibariyle sosyal medya timeline'larından "hoşgeldin eylül", "böhüü yaz bitiyor", "en sevdiğim mevsimdi sarı sonbahar" ve türevleri cümleler ile sayısız sarı ve rüzgarda uçuşan yaprak emojisinden payına düşeni almıştır.
İyi o halde, biz Ege sahillerinin renkli yazlıkçı profilleriyle neşemizi bulalım.
yazlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2 Eylül 2016 Cuma
1 Ağustos 2016 Pazartesi
Bütün yazını yazlıkta geçiren biri olmak
Metro markette dolanırken
Crocs’ları gördük. İlker daha önce bana almak istemişti. Deniz terliğine
ihtiyacım var biliyor. Piyasaya göre epey ucuz ama yine de elim varmadı. Dedim
ki, hepi topu hafta sonları giyiyorum, şimdi dünya kadar para vermeye ne gerek
var, bütün yazımı yazlıkta geçiren biri olsaydım ama, mutlaka alırdım.
Bir anda “bütün yazımı
yazlıkta geçiren biri olmak” kulağıma müthiş iyi geldi. Sanki asla gerçek
olamayacak bir düş gibi. Düşünsene her hafta sonu haldur huldur gittiğin evde
en az iki üç ay yaşayacaksın. Evet yav yaşayacaksın!
10 Ağustos 2015 Pazartesi
Yeni başlayanlar için 15 maddede yazlıkçılık rehberi
Babam hala oturdukları
yazlığı inşa etmeye başladığında ilkokul birinci sınıftaydım. O yaz daha
kepenkleri ve korkulukları bile takılmamışken evin, biz taşındık. Otuz sene
olmuş, bizim oralar hep dutluktu:P. Sadece
bizim oralar mı? Şimdi Alaçatı denen yer köydü mesela. Hani zilyon liralar
bayıldığın o Alaçatı beach’leri filan var ya, kimseler girmezdi orada denize. Alaçatı’lı
arkadaşım Gül anlatır, kışın Alaçatı’da oturanlar, yazın Ilıca’daki
yazlıklarına geçerlermiş. Geçen instagram’da biri “Alaçatı’nın en güzel sahili
Ilıca” deyince bana bir gülme geldi ama ses etmedim, eli dili sürçmüştür dedim,
İstanbulludur dedim, geçtim.
Ne diyordum? Yazlıkçılık…
Otuz yıldır Özdere’de, dört yıldır da Çeşme’de yazlıkçılık yaptığımıza göre ben bu işin kitabını yazarım dedim. Hadi kitabını yazamasam da el kitabını yazarım, yok
abartma dersen, peki rehberde anlaşalım. Maksat okuyucu da tecrübelerimizden faydalansın naçizane...
Günün çorbası “yeni
başlayanlar için on beş maddede yazlıkçılık rehberi”ni iftiharla sunar!
9 Eylül 2014 Salı
Çocukla en ideal tatil
Uzatmayacağım ve sadede geleceğim; yazlık.
Eskiden olsa ay hiç uğraşamam, otele gidiverelim zaten bir hafta tatilim var derdim.
Evet maalesef biz kapitalist kölelerin sadece bir hafta tatili var ve o bir hafta tatiline de bilgisayarınla akıllı telefonunla gitmen lazım. Mütemadiyen online olmadın mı, aman işler sensiz halloluveremez filan, dünyayı kurtaramadığınla kalırsın. Sanki o mesele o gün hallolmazsa tüm kurumsal hayat duracaktır... Kapitalizmin çarklarına çomak sokulmasın aman diyeyim...
Bu sene bir haftalık tatil yerine her cumayı tatil yapmayı denedim. En geç çarşambadan gidecekti Arca, ya anneannesiyle Özdereye ya babaannesiyle Çeşmeye. Ben de Perşembe akşamından arazi olacak, hem çocuğumla dolu dolu üç gün geçirecektim, hem işlerden tam anlamıyla kopacaktım (ben daha bir haftalığına tatil çıkıp da tatilde çalışmadığım gün bilmiyorum, en azından derler ki yeliz pazartesi gelecek ilişmeyiverelim…) hem de o hafta sonu göçebeliğini zaten yapıyordum bari üç günlüğüne yapacaktım, değecekti. Oldu da, yaptım da… Sadece annemin ayağı kırılıp ameliyat olunca işin Özdere ayağı salıdan çarşambadan değil Perşembe akşamından başlamış oldu. Olsun...
Yazlıkçılık iyidir, keşke tüm yazını yazlıkta geçirebilme imkanı olsa... Öğretmenliğe hiç bu kadar özenmemiştim :)
26 Temmuz 2012 Perşembe
Arca yazlıkta, anası firarda!
Yok vicdan değil... Bahçe domatesi yesin istedik :)) puhahaha...
24 Temmuz 2012 Salı
Kuzen kıskançlığında kesin çözüm: Deniz'i bekçiye verelim!
Çocuk askere gidecek bizimki hala alışamadı varlığına. Deniz bebek diyorum. Hani Arca'nın tenhada yakalasa çok pis sıkıştıracağı bebek.
Literatürde "kuzen kıskançlığı" diye bir şey olmayabilir ama Arca bu kavramı bilim dünyasına sokmaya kararlı!
Literatürde "kuzen kıskançlığı" diye bir şey olmayabilir ama Arca bu kavramı bilim dünyasına sokmaya kararlı!
16 Temmuz 2012 Pazartesi
Acayip bir yer... Özdere
Babasının hemen her akşam cüceyi erkenden okuldan alması ve gezdirmesi bile kar etmiyordu.
Acilen bir şeyler yapılması gerekiyordu. Anasının 5 günlük tatili de Çin istilasına uğramış suya düşmüştü. Piç olan tatilden kırıntıları toplayarak acilen anneannenin yazlığına kaçtılar.
25 Haziran 2012 Pazartesi
İzmirliler yazlığa gider
İlk fark ettiren Elvan olmuştu. Ankara’da insanlar tatile gider demişti. Otele gider, iki haftalığına pansiyona gider ama tatile gider. İstanbullular da öyledir. Ama İzmirliler tatile gitmez.
İzmirliler her Cuma (iyimser mi oldu? Hatta Perşembe :P) yazlıklara taşınır. Pazar akşamları hatta Pazartesi sabahları da şehre geri dönerler. (Misal bu sabah çevreyolu trafiği Buca sapağına gelmeden başladı, ŞOK!)
Bir tür göçebe hayatı. Haftalık göçebeleriz biz! Perşembeden başlar hazırlıklar, küçük bir çantaya giyecekler konur. Kasaptan et temin edilir, evet mangalsız yazlık olmaz! Cuma işten biraz erken çıkılır, yollara düşülür.
Her şey ayağını çime basmak, denize sokmak içindir. Geçmiş haftanın stresinden kurtulma ayini yapar İzmirli.
İzmirliler her Cuma (iyimser mi oldu? Hatta Perşembe :P) yazlıklara taşınır. Pazar akşamları hatta Pazartesi sabahları da şehre geri dönerler. (Misal bu sabah çevreyolu trafiği Buca sapağına gelmeden başladı, ŞOK!)
Bir tür göçebe hayatı. Haftalık göçebeleriz biz! Perşembeden başlar hazırlıklar, küçük bir çantaya giyecekler konur. Kasaptan et temin edilir, evet mangalsız yazlık olmaz! Cuma işten biraz erken çıkılır, yollara düşülür.
Her şey ayağını çime basmak, denize sokmak içindir. Geçmiş haftanın stresinden kurtulma ayini yapar İzmirli.
31 Mayıs 2012 Perşembe
Yel değirmenleri ile alıp veremediğim bir şey var ama ne?
Uyku denen şey depolanabilen bir şey değilmiş, bir defa daha anladım. İlki hamileykendi. O kadar çok uyuyordum ki gebeyken bir doktor ziyaretinde İlker dayanamayıp sormuştu, "ne zaman biter bu uyku halleri?" Hiç bitmedi. Herkesler "aman uyu uyu doğurunca uyuyamayacaksın zaten" diyerek beni uykunun depolanabilen bir şey olduğuna inandırmaya çalışmışlardı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)