En sıkıldığım zamanlarda beni yoklamayı başaran bir arkadaşım var, Elvan. Nasıl yapıyor anlamıyorum, en kaybolduğum, en kendimi kötü hissettiğim anda bir mesaj atıveriyor, "nerelerdesin, kayıp mısın" deyiveriyor. Telepati, belki?
Bugün yine kendimi bok gibi hissettiğim bir anda mesaj attı, arayayım mı dedim, konuştuk. Daha doğrusu ben anlattım. O dinledi. Bazen sadece söylediklerinizin dinlenmesini istersiniz. Bu, ağlamak gibi. Çözümün o anda o kişi tarafından sana sunulmayacağını bilmene rağmen içini akıtmak.
11 Eylül 2017 Pazartesi
9 Eylül 2017 Cumartesi
sıkıldım
Yağmurlu ve yalnız bir Brüksel sabahında yapılacak en iyi şey yazmak. Bir de kahve içmek.
Maille, sosyal medya, whatsapp ve çağımızın her iletişim kanalından bu fakire ulaşıp "Bacım iyi misin? Niye yazmıyorsun? Ah yoksa sizinkiler geldi de çok mu meşgulsünüz ay hadi inşallah..." şeklinde meraklarını ileten, alakalarını, iyi dileklerini üzerimden eksik etmeyen dostlar olmasa, bizimkilerin vizesi çıkasıya kadar tek satır yazmamaya karar vermiştim. Neden?
Çünkü kelimenin tam anlamıyla SIKILDIM.
Maille, sosyal medya, whatsapp ve çağımızın her iletişim kanalından bu fakire ulaşıp "Bacım iyi misin? Niye yazmıyorsun? Ah yoksa sizinkiler geldi de çok mu meşgulsünüz ay hadi inşallah..." şeklinde meraklarını ileten, alakalarını, iyi dileklerini üzerimden eksik etmeyen dostlar olmasa, bizimkilerin vizesi çıkasıya kadar tek satır yazmamaya karar vermiştim. Neden?
Çünkü kelimenin tam anlamıyla SIKILDIM.
27 Ağustos 2017 Pazar
Kurgu bebek ıspanak salatası
Bütün gün karpuz gibiydim. Mutfak sandalyelerinden sonra
oturulabilecek tek yerde yani Arca'nın şiltesinde bir o yana bir bu yana devrildim.
Kahvaltıdan sonra biraz yatakta okuyayım dedim uyuyakalmışım. Aslında pazar
günü için bütün hedefim buydu. Haftalık yemeklerimi pişirecek, evi biraz
düzenleyecek ve bol bol dinlenecektim. Ama cep telefonunun interneti bitince
dışarı çıkmak zorunda kaldım. Tabii ki dükkan kapalı, ne sanıyordum ki?
Cumartesi
Biri benim önümden şu M&M's denen hastalığı alabilir mi?
Çikolatadan genzim yandı hala yiyorum. Markete aç karnına gidip böyle
zararlıları aile boyu almak çok yanlış.
Bütün hafta köpekler gibi çalıştığım için hiç markete
uğrayamamıştım, haftalık alışveriş bugüne kaldı.
Allah biliyor ya harbi çok çalıştım. İki sebebi var, hem
benim gibi Türkiye'den gelenlerden farklı olarak bizim şirketin Türkiye
fabrikasından gelmediğim, dolayısıyla 1-0 geriden başladığım için hiçbir şey
bilmiyorum ve öğrenmem gerek, hem de geçtiğimiz iki hafta evdi, vizeydi tatildi
derken işlere konsantre olamadım, bir şekilde bir ucundan tutmam lazım.
26 Ağustos 2017 Cumartesi
Tehlikenin farkında mısınız?
Yeni bir ülkeye alışırken hayal edemeyeceğin zorluklarla
karşılaşıyorsun. Her şeyi olması gerektiği gibi, kuralıyla düzeniyle yapıyorsun
ama yine de işler ters gidebiliyor. Aslında bu hep böyle ama yabancısı olduğun
ülkede daha zor yaşanıyor.
Vize meselesini yeniden açmayacağım, elimizden geleni
yaptığımıza inanıyorum, bundan sonrası Belçika dışişleri bakanlığının hızına, insafına
ve bizim şirketin danışmanlığını yapan firmanın kabiliyetine kalıyor (ve işte
tam da bu yüzden yandığımızın resmidir!)
Benim aklıma, hayalimin köşesine gelmeyen başka bir zorluk
isim meselesi.
20 Ağustos 2017 Pazar
Sarasvati
Belçika'ya geldiğimden beri yeni doğan bebeye sahip analar (instamom:P) gibi, yediğimi içtiğimi, gazımı paylaşıyorum, nasıl bir disiplinse artık bu:) Arca'nın bebeklik günlerine döndüm. İçimden yeni bir Yeliz mi doğurdum acaba? (Başka doğurmayacağım ya matruşkaya döndüm)
Biliyorum aslında bunları hep aylar yıllar sonra dönüp okumak için yazıyorum. Bir de tabii, bu deli kızın yeni hayatındaki gelişmeleri merak edenler için...
İçtimayı bir yana korsak, işin duygu tarafı var ya, o çok fena. Dua edin duygusala bağlamıyorum, yoksa antideprasana başlarsınız.
Bu olayın duygu tarafını en güzel işteki arkadaşım Melike tarif etmişti; "bir gün coşuyorsun, her şeyin iyi gittiğine şükrediyorsun, bir gün işler ters gidiyor ve hayatın tepetaklak oluyor gibi hissediyorsun, ilk zamanlar böyle geçiyor."
Biliyorum aslında bunları hep aylar yıllar sonra dönüp okumak için yazıyorum. Bir de tabii, bu deli kızın yeni hayatındaki gelişmeleri merak edenler için...
İçtimayı bir yana korsak, işin duygu tarafı var ya, o çok fena. Dua edin duygusala bağlamıyorum, yoksa antideprasana başlarsınız.
Bu olayın duygu tarafını en güzel işteki arkadaşım Melike tarif etmişti; "bir gün coşuyorsun, her şeyin iyi gittiğine şükrediyorsun, bir gün işler ters gidiyor ve hayatın tepetaklak oluyor gibi hissediyorsun, ilk zamanlar böyle geçiyor."
19 Ağustos 2017 Cumartesi
Ev
O ayak başparmağımın üzerine çekmece kapağı düşürdüğüm gün, burnumun ucuna kadar gelen son yağmur damlası da düştü ve ben tramvaya atlayıp otelin yolunu tuttum.
Merak etmişsiniz teşekkürler ama ayak parmağında biraz morluk vardı, kırık çıkık yok, yani önceki postun içine kaynamış ama sorun yok çok şükür. Bir ara ben size zehirli ottan şişen yüzük parmağımı anlatayım, bak bunu İlker bile bilmiyor:)
Merak etmişsiniz teşekkürler ama ayak parmağında biraz morluk vardı, kırık çıkık yok, yani önceki postun içine kaynamış ama sorun yok çok şükür. Bir ara ben size zehirli ottan şişen yüzük parmağımı anlatayım, bak bunu İlker bile bilmiyor:)
6 Ağustos 2017 Pazar
Brüksel'de ev
Geçen akşam yayınladığım çamaşırhane postunu gören çamaşır sırasına mı girmiş ne, indim şimdi, boş makine yok dediler. Peki. Ne para kırıyorlar ha, 5 oyro bir makine eyvallah. Ne o deterjanını koyuyormuş, otelin çamaşırhanesisin neticede, almayıver?
Odayı ilk kurcaladığımda koca buzluğu görüp rakı mı içeceğiz, amma abartmışlar demiştim, bak şimdi nasıl lazım oldu. Nasıl? Şöyle, bugün bir ev gezerken ayak baş parmağımı paraladım. Allah seni inandırsın mosmor! Hayır abartmıyorum, az öne alsa darbeyi, tırnak düşerdi, darbe az daha kuvvetli olsa, kemik çatlardı bak, garanti! Olay şöyle cereyan etti...
Burada bir es veriyor, çiğdeminizi çekirdeğinizi almanızı bekliyorum. Herkes hazırsa başlayalım.
Odayı ilk kurcaladığımda koca buzluğu görüp rakı mı içeceğiz, amma abartmışlar demiştim, bak şimdi nasıl lazım oldu. Nasıl? Şöyle, bugün bir ev gezerken ayak baş parmağımı paraladım. Allah seni inandırsın mosmor! Hayır abartmıyorum, az öne alsa darbeyi, tırnak düşerdi, darbe az daha kuvvetli olsa, kemik çatlardı bak, garanti! Olay şöyle cereyan etti...
Burada bir es veriyor, çiğdeminizi çekirdeğinizi almanızı bekliyorum. Herkes hazırsa başlayalım.
30 Temmuz 2017 Pazar
Lost in transportation in Brussels
Ay geldi ecnebi memlekete hemen de yabancı dil yumurtluyor diye düşünene dalmayacağım, hakkımda atıp tutmak serbest, lakin bilin ki, Lost in Translation filmine gönderme yapıyorum (entellektüelitemlen ezmeyeyim de...).
Sondan mı başlayalım, yoksa toz ve bulut evresinden mi? Her şekilde toz ve bulut evresine geçeceğimi hepimiz biliyoruz, değil mi?
Peki, tamam kaldığımız yerden başlıyorum.
Sondan mı başlayalım, yoksa toz ve bulut evresinden mi? Her şekilde toz ve bulut evresine geçeceğimi hepimiz biliyoruz, değil mi?
Peki, tamam kaldığımız yerden başlıyorum.
23 Temmuz 2017 Pazar
"Yazsana kardeşim!"
He vallaha yazsana:) Canım Enne, son yazıma yorumunda böyle demiş, "yazsana kardeşim".
Sosyal paylaşım dürtüsünün temellerini attığım en kıymetlim, blogumu, ihmal etmiş değilim. Katiyen! Sadece bilgisayarın başına oturamadım. Yoksa instagram story, blogun köpeği olsun. (az önce zibilyon tane story paylaştı ama çaktırmıyor)
Sosyal paylaşım dürtüsünün temellerini attığım en kıymetlim, blogumu, ihmal etmiş değilim. Katiyen! Sadece bilgisayarın başına oturamadım. Yoksa instagram story, blogun köpeği olsun. (az önce zibilyon tane story paylaştı ama çaktırmıyor)
11 Temmuz 2017 Salı
Son iki hafta
Son iki hafta ve sonra iş başı. Belçika vize tarihinde sanırım bir ilk yaşandı ve araya bayram tatili girmesine rağmen üç iş gününde vizem çıktı. (Belçika'da artık bana nasıl ihtiyaç duydularsa alelacele çıkarmışlar vizeyi puhhahaha) Ama maalesef tek başıma gidiyorum. Çünkü İlker ve Arca,vize çıkmasını bekleyecekler. Arca'ya bunu bir iş seyahati gibi görmesini önerdim. Ama ne kadar sürecek bir iş seyahati bilmemek ikimiz için de sinir bozucu. Arca bana beş gün verdi. Çocukların duaları kabul olur değil mi? Beş gün iyi bence, hadi on olsun ama daha fazla olmasın, amin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)