29 Kasım 2009 Pazar

Bayram ve ilkler


Oldum olası kurban bayramlarını sevmem, hayvan hakları koruyucusu ya da vejeteryan olduğumdan filan değil, bana aynı anda bu kadar hayvanın telef edilmesi mantıksız geliyor. İnsanlar bu kadar kan akıtacağına (tabii etrafında ete ihtiyacı olanlar varsa bunları ayrı tutuyorum) ne bileyim bir yetimhanenin, yada bir ailenin yıllık et masrafını üstlenseler olmaz mı? bayram süresince ve sonrasında bıkana kadar et yemek, yedirmek ne derece mantıklı? Neyse... Bayram benim için sevdiklerinle bir araya gelmenin bahanesi, ama...
Bu bayrama grip damgasını vurdu. Sadece anane babane ve benim ananem ziyaret edilebildi. Teyzem hastaydı, İlkerin teyzelerine de grip korkusundan gidemedik. Elvan bayram öncesi anneleriyle teyzesine geçmişti, onlar da aile boyu grip olunca Arcayı götüremedik. Ablam da grip, anneme gidişimizi bile farklı zamanlara denk getirmeye çalıştık.
Böylece bizim için bayram ziyaretleri ilk günle sınırlı kaldı. Dün tüm günü evde geçirdik. İlker playstation oynadı, tam mesai yaptı, ben ütü yaptım hatta Arca uyurken DVD bile izleyebildim. Çocukluk aşkım bir müzikal: Yedi kardeşe yedi gelin. Annemle yaşıt bir yapıt, çok çok keyif verici... Bugün mutlaka dışarı çıkmak istedim, içim sıkıldı galiba. Tufanla Zeynep geldi, erkekleri evde bırakıp biz sahilde yürüyüşe çıktık, Arca pusette uyurken sohbet dedikodu, iyi geldi valla. Ama Arcayı üşütmüşüm galiba akşam burnu akıyordu, hadi bakalım inşallah kötülemez.
Arca iştahlıdır, yani 6 öğünün tamamını silip süpürür, hele kahvaltıya bayılır(dı). Son 4-5 gündür iştahsızlık tavan yaptı. Ağzını kapattı mı açtırmak mümkün değil. İlk zamanlar İlker yedirebiliyordu, artık o da sökmüyor. Ancak çok acıkacak, o zaman yiyor. Kısacası 1 hafta öncesine kadar yedikleri üçte birine düştü. Emiyor bak haksızlık etmemek lazım hem de iliklerime kadar ama ben sadece 3 öğün emziriyorum. Düzeni tatilde de bozmadım, hem katı gıdaları tüketmesi lazım, süt bir yere kadar... Demir eksikliği çıkmıştı, damla kullanmaya başladık. İlk günler kaşıkla içiremeyince 10 damlayı yemeğine kattık ama zaten iştah yok, damlasını hiç alamamış oldu. Sonra kaşığa birkaç damla damlatıp yemeğin arasında vermeye çalıştık, bu defa tadını beğenmediği için yemeğe de ağzını açmaz oldu. Halbuki ben tadına baktım, karamel gibi, kötü değil. Vitaminini seviyor, vitaminin damlalığı ile verince ağzını açıyor ama beğenmediği için püskürtüyor. Dertliyiz kısacası... Sahi biz bu demir damlasını nasıl vereceğiz bu velete??
Arca bu aralar çok ilginçleşmeye başladı. Aylar önce "ah bi laftan anlasa, ah bi boğuşacak oynayacak yaşa gelse" gibi cümleler kurardık, işte bugün o gün:)
- "babanın göbüşü aç!" dediğimizde İlkerin T-shirt ünü sıyırıp göbüşe pat pat yapıyor.
- "Zuzuyu göster, panda nerde?" deyince oyuncaklarına bakarak yerlerini gösteriyor.
- Kitabında kırmızı balık var, süngerin arkasında saklı, kırmızı balığı göster deyince süngeri çekip gösteriyor.
- İşaret parmağını da kullanmaya başladı, mama sandalyesinin masasına yemek dökünce parmağıyla işaret ediyor.
- Çorap düşmanıyız zaten, ayağında tutmuyor.
- Öpüyor, ay buna bayılıyorum:)
- Ayı gücü var, yatağındayken boynuma sarılıp resmen kendine çekiyor.
- Bir ara banyoda ayakta dikiliyor ve bir türlü oturmuyordu, ürkmüş gibi bir hali vardı, oturtsak da iki eliyle süngere yapışıyordu. Koltuk altlarını temizleyemiyorduk. Son günler bir gevşeme geldi üzerine, tekrar şap şaplara, oyunlara başladı, mutluyuz.
- Oyuncak arabasıyla oynamaya başladı, gerçi genelde deviriyor ama sürmeye çalışıyor.

İştahsızlık haricinde keyifliyiz...
Yemeyen bebek zormuş, çok zor. Özellikle benim gibi yemek yedirmekten haz alan bir insana göre değil. Her kötü hadisenin sorumlusu kabul ettiğimiz -diş-tendir diyor, geçici bir dönem olmasına dua ediyoruz.

8 yorum:

Nihan dedi ki...

Bence iştahsızlığı hiç kafaya takma Yeliz. Nasılsa emiyor. Vardır bir sebebi kuzunun emmeye daha çok sarmasının. Mesala Nazlı diş çıkarırken falan kesinlikle katı birşey yemezdi. Bazen de büyüme atağı döneminde ya da etrafta hastalık aynen şimdi olduğu gibi kol gezdiğinde sadece sütle yetinirdi. Bence kendi kendine bağışıklık sistemini güçlendiriyordu. İyi bayramlar.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Yelizciğim,zaman geçtikçe eskisi gibi yemez olacak.Sen büyüdükçe daha fazla yiyeceğini umarsın ama tam tersi.Nil Arca kadarken hergün bir tabak yoğurt bir tabak karışık meyve püresi yerdi.Şimdi ne yoğurt ne de meyve.CAnı isterse yiyyor o da bir ısırık falan.Bu zamana kadar aldığı besinler ona temel olacak inan.Bu yüzden sıkma canını.Nilinde dişleri kabarmasından 4-5 ay sonra çıkardı ve Arca'nın uykusuzluğu mızmızlığı hep bundan.Hepinizi kocaman öpüyorum.

gülten dedi ki...

merhabalar
tesadüf eseri buldum sayfanı ve iştahsızlık ve yemek yapmayı seven bır anne olarak yemeyen çocukla uğraşmak of ki off 2.5 yaşında oldu oglum ve diş çıkartırken yaşadığımız istahsızlık 1.5 yıldır kaldı ve iştah şurubuyla bıraz yiyiyor o zayıfladıkça ben kılo aldım bu arada demir tadından ve benım ogluşun zaten şurup sevmemesınden dolayı portakal suyuyla içiriyorum hep ki doktorumuz c vıtamınıyle daha etkılı oldugunu söylemişti tavsiye ederım veya sevdıgı meyva suyu hangısı ise kılosuna göre damla ilavesıyle içirebilirsin

allah onları hastalıklardan korusun
sevgiler

laleninbahcesi dedi ki...

iştahsızlığına hiç takılmayın, mutlaka dönemseldir. Biz de Can'da yaşıyoruz ara ara. Bazen bu elinden gelse bizi bile yer diyoruz bazen de tam anlamıyla ağzını kilitliyor.

Sizin bayrama göre bizimki fazlasıyla yoğun geçti. Her şeyin kararı iyi galiba ya, şimdi ben kendimi çook yorgun hissediyorum.

Hastalara geçmiş olsun. Sevgiyle

Seren dedi ki...

O komik emekleme şeklini biliyorum,komando sürünmesi şeklinde,çok sevimli oluyorlar.Bazı bebekler böyle emeklerler miş.Bizim evde japonun sayesinde yerler mis mis...

Ozguranne dedi ki...

Yeliz'cim ahanda buraya yaziyorum, onumuzdeki hafta ya istahi iyiymis, gene basladi filan yazacaksin:) Arca guzel yiyen cocuk, yemiyorsa ahciyi degistirin, yok yok saka. Yani yer bi haftaya bi sikintisi vardir mutlaka. Gonlunu ferah tut. Ela'nin ne zaman istahi gitse bi an ay aman eyvan diyorum, sonra aklima geliyor, distir, sikintidir. Ve geciyor, merak etmeyiniz. Hem aslan gibi sut var. Aslan sutu gibi oldu:)

Mimlendiniz bu arada.

Bu yavrularla oynamak cok zevkli hale geldi. Bayramda cok mutlu olduk. Her lafi anliyorlar, tepki veriyorlar ya. Muthis...

Madam Ebru dedi ki...

Merhaba, sizi tanımıyorum sayfanızı buldum..2009 da insanların gönderilerinize yazdıkları yorumlar ne kadar sevgi dolu ve ilgili olduklarını yansıtmış. Şimdilerde herkes her düşünceyi her hissi linçleme derdinde. Şaşırdım ve çok özendim. O zamanlarda en azından bir genç olmayı isterdim. Her şeye bu kadar hızlı ulaşamadığımız zamanlar. Siz fikrinizi hissinizi hala böyle insanlarla paylaşacak guvene sahip misiniz onu da merak ediyorum. 😊

Madam Ebru dedi ki...

Merhaba, sizi tanımıyorum sayfanızı buldum..2009 da insanların gönderilerinize yazdıkları yorumlar ne kadar sevgi dolu ve ilgili olduklarını yansıtmış. Şimdilerde herkes her düşünceyi her hissi linçleme derdinde. Şaşırdım ve çok özendim. O zamanlarda en azından bir genç olmayı isterdim. Her şeye bu kadar hızlı ulaşamadığımız zamanlar. Siz fikrinizi hissinizi hala böyle insanlarla paylaşacak guvene sahip misiniz onu da merak ediyorum. 😊