1 Aralık 2010 Çarşamba

Dün gece sabaha karşı 3 suları

Güzel bir akşamdı, baştan sona kendi yemeğini kendisi yedi, bir Arca klasiği olarak benden çok yedi. Sonra bol kudurmacalı bir akşam geçirdik, Tarkan’dan öp, Athena’dan Arsız Gönül bu aralar favori. İlknurlar uğradı, Barış Manço’nun Ayı şarkısında coştuk, falan filan…

Uyudu, uyumadan önce rüyasında kimleri göreceğini sormak rutinin bir parçası, ilginçtir bu defa “balkabağı” dedi. Gece 1 civarı sıklıkla uyanmaya ve ağlamaya başladı. Kabus gördü herhalde, ne gördün rüyanda dedim, “balkabağı” hmm iyi peki su içelim uyuyalım rüyada anneyi görelim daha az ağlamaklı bir rüya olur.

1-2-5 artık kaç defaydı hatırlamıyorum, defalarca kalktım. Canı acıyor gibi. Karnın mı ağrıyor diye sordum, evet deyince bol bol karnını ovdum ama gaz çıkarma yok. Yanımıza aldım, arada İlker de ovuyor karnını. Ağlama şiddetlendi, “kaka” dedi. Hadi be! Gün içinde 2 defa yaptığı için bu olasılık aklımıza hiç gelmemişti. Ayı ve Ali kitabını yanımıza aldık, Aliyi okuttu. Ama içim uyuyor bu arada. İlker biraz kestireyim demiş, onu da çağırdı. Maaile tuvaletteyiz. O mıçıyor biz gururlu gözlerle birbirimizi kutluyoruz, sorun çözüldü!!

Sanıyoruz…

Bu defa da geri uyumaya ikna etmeye çalışıyorum, iğrenç sesimle ne zamandır ilk defa ninni bile söyledim, üstelik alttaki bu fotoğrafı bu ilginç gecenin hatırası olarak çekerken uyandı düdük, tekrar istek yaptı, bi daha ninni, ay kendi sesimi duymaya dayanamıyorum!



Uyudu, uyandı, yanımızda yattı, İlkeri tekmeleri ile hırpaladı, bir şekilde sabahı ettik. Uyanık kaldığımız zaman uyuduğumuz anlardan daha uzundu, kısaca hala esnemekteyim.

Bunları anlattım çünkü öncelikle ebeveynlik tarihimizde böyle bir şeyle karşılaşmamıştık, Arcanın gece yarısı sıçması bir ilk!!

Ayrıca kendi adıma gece uyanmalarını daha metanetli karşıladığımı fark ettim. Bunda İlkerin telkinlerinin yanı sıra Arca'nın sadece 1 defa kalkarak ya da hiç uyanmadan geçirdiği gecelerin sıklığı da etken. Çünkü biliyorum ki kapris veya huy değil bir şekilde onu rahatsız eden bir şeyler var. Tek yapmam gereken sakin sakin ne olduğunu bulmak ve çözmek!

Ama en önemlisi, kendimizin bebek değil de çocuk ana babası olduğumuzu fark ettik. Fark ettik ki ister hiç konuşmasın ister uzun cümleler kursun fark etmez, artık bu dönemde çocuklar acılarını duygularını ifade edebiliyorlar, ne mutlu bize! Küçük bir bebekken de ağladığı olurdu ama ne kadar zor olurdu anlamamız, hemen gözleri kısar delilleri gözden geçirir, gün boyu yaşananlardan ipucu yakalamaya çalışırdık. Kimi zaman bir türlü sonuca ulaşamazdık.

Peki ya şimdi?

“Arca karnın ağrıyor mu?”
“Evet!”

13 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
laleninbahcesi dedi ki...

Yeliz, hepinizi çok seviyorum... Arca'yı biraz daha çok... Cancan'ı özledim yazını okurken...

Fatma dedi ki...

Bu kadar olur, dün gece bizim de yaşadıklarımız neredeyse böyleydi. Bir bizimkinde bir onunkinde yatak yatak dolaştık, tepiştik saat dörtte uykuya daldık. Uyutuyorum, tam yatağına bırakıyorum annnneeeee diye bir ses. Kaç kez oldu bilmiyorum. Umarım akşam biraz dinlenmeye vakit bulabiliriz.

yeliz dedi ki...

biz de sizleri çok seviyoruz lale hanım ve maailesi:)

yeliz dedi ki...

diyorum ki bunlar aralarında telepatik anlaşıyorlar galiba:) dün gece vardı bir sıkıntısı belliydi, umarım dün gece ile sınırlı kalır.

Ozguranne dedi ki...

şaka gibi ama dün gece kaka için kalktık. ve nasıl bir kaka anlatamam... :)

gülümseyerek okudum yazını. nasıl da büyüdüler.. daha dün sen hamile değil miydin...

meltem dedi ki...

gercekten saka gibi. bizde de gece mesaisi vardi dun gece.ben de kakadan suphelendim ama yapmadi. Yeliz dedigin gibi bu bucurler ciddi bir telepati agi kurmus izmir istanbul bruksel kimbilir baska ne yer???

yumuk bebebkliklerini ozlesemde artik cocuk oldular ne guzel oyle di mi??

ÇokBilmiş dedi ki...

Off ben de ninni söylemekten yoruldum, ayrıca ben de kendi sesime katlanamıyorum :)

Handan dedi ki...

Aklıma Metos'un bir gece bir türlü uyuyamaması geldi senin bu yazını okuyunca. Kalkıyor yatıyor. Sürekli dönüyor. Bir türlü derdi ne bulamıyorum. Sonunda gözünü yarım aralayıp "Su" dedi. Meğer susamış çocuğum ama gece hiç su içmediği için aklımın ucuna bile gelmemiş. O zaman ben de iyi ki konuşuyor artık oğluşum demiştim :D

yeliz dedi ki...

haha özgür!! eski dost! birbirimze hamile yorumları döşerken şimdi çocuk anası olduk birer birer! ne mutlu bize

yeliz dedi ki...

meltemcim bunlar böyle işte hasta mı olacaklar patır patır uykusuz mu bırakacaklar hep beraber! bir de uyuma konusunda telepati kursalar ya:)

yeliz dedi ki...

çok bilmiş, sesim gerçekten çok kötü, ama anne kredisinden kullanıyoruz, büyüdüler mi beğenmeyecekler bizi göreceksin:) biz de kurtulacağız

yeliz dedi ki...

hahaha handan çok güldüm, allahtan artık dertlerini anlatıyorlar, neydi o öyle gaz mı, su mu açlık mı bilemez onlarla birlikte biz de kıvranırdık.