8 Aralık 2010 Çarşamba

Yelek : 5 TL / İttaiye : 15 TL / uykuda üşüme ve uykuya dalma sorunlarına çözüm : PAHA BİÇİLEMEZ


Adım gibi biliyorum sabaha karşı üşüyor.

Geçenlerde gece zıçması yaşadığımız gece biz üşüdük, o nasıl üşümesin! Sonra başka bir geceydi, direkt sordum, üşüyor musun diye, evet dedi en kocamanından! Ama iş üstünü örtmeye geldi mi yaygarayı basıyor.

Uyku tulumu da sevmiyor. Hadi o geçen yıl mothercare’den aldığımız ayaklı tulum şeklinde olanlardan alalım deneyelim desem, evin içi ilk yatırdığımızda çok sıcak oluyor, çok terleyecek, sonradan giydireyim desen o tulumları giydirmek meşakkatli iş. Termal atlet ve uzun kollu içlik ile hafiften sorunu çözer gibiydik ama gel gör ki önümüz kış, geceler şimdiden buz.

Birkaç ay önceydi, Salı pazarından Arca’ya penye yelekler almıştım, bu fotoğraftakini de hani kış günleri iyice soğuk olur, evde giysin diye almıştım, mevsim normallerine bir türlü inmeyen hava şartları yüzünden daha giymemişti. Bolca büyükçe bir yelek, çift taraflı içi de hafiften dolgulu gibi, kısacası epey sıcak tutan cinsinden.

Birkaç gece önceydi, ilk uyandığında giydirdim, oh ondan sonra sabaha kadar uyanmadı, sonraki geceler de denedim, oh iyi sırtı göğsü sıcacık ayaklara da çorap giydiriyorum, tamamdır, sorun çözüldü!

Poz ver deyince “ittaiye” arabasını almak istedi, çünkü bu yeleğin adı ittaiyeci yeleği, yeleği sevsin diye uydurduğum bir formül.

Bu postu bu küçük alışveriş tüyosu ile bitirecektim ama o itfaiye arabası mevzusuyla ilgili hikayeyi anlatmam lazım.

Arca’ya önceki bayram halası köpükler çıkaran bir itfaiye arabası almıştı. Hatta Özge’nin geldiği buluşmada bütün çocuklar ilgi göstermişti. Arca o aracı o kadar çok seviyordu ki aracın ömrü Kurban bayramını görmeye yetmedi, çöpün dibini boyladı.

Unuttu sanmıştık, taa ki çiftlik yapbozunu Nilda’nın taşıtlar yapbozu ile değiştirene kadar. “ittaiye, ittaiye” diye tutturdu. Bir daha bulmak bir tarafa almak istemiyoruz artık, sonuçta haşin oynadı, kırdı, kendisi çöpe attı.

Bu arada çok önceleri Arca bir kamyonu çok beğenmiş ve İlker almış ama o kadar kalitesiz ki daha paketini açarken kırılacak belli, benim arabada duruyordu, bir vakit bulup değiştirecektik. Vakit bulamadık.

O hasta olduğunun cumartesi günü evdeyiz, öğle uykusu için aslında ölüyor ama bir türlü uyumak istemiyor, rüyanda ne göreceksin diyorum, “ittaiye” diyor. Artık kararlıyım, dayanamıyorum, uyusun İlkeri arayacağım gelirken itfaiye arabası getirsin.

İlker uyutmak üzere olduğumu bildiğinden ama detaylardan habersiz anahtarı olmayınca kapıya bırakmış paketleri ve bu kamyonu, sonra da arabayı yıkatmaya götürmüş. Beni aradı, haber vermek için. Arca uyudu sandım, telefona baktım, baktım pıtı pıtı arkamda, konuşurken gayri ihtiyari kapıyı açtım, Arca sevinçten uçtu!!

İTTAİYE İTTAİYE!

O kadar sinirliyim ki 2 saatlik uyutma çabalarım yandı bitti kül oldu artık ittaiye bile söndüremez!!

Paketi açtı, salondaki araba pistine konuşlandı, tamam dedim sen oyna ben şimdi geliyorum. Gidip yatak odasına gömdüm kafamı yastığa bildiğin bağırıyorum, anırıyorum, sesim duyulmuyor, oh rahatladım (manyak anne profili takdimimdir).

Baktım salonda oynuyor, nasıl saf bu abuk kamyonu itfaiye arabası sanmış, iyice inanmış, itfaiye sesleri çıkarıyor. Hadi annecim gel uyuyalım artık, itfaiye arabası da gelsin beraber uyuyun diyorum, uyuyorlar. Ama plastiği filan öyle kötü ki dalınca alıyorum elinden.

1,5 saat sonra uyanıyor ve sesleniyor, İTTAİYE!!

10 yorum:

N.T dedi ki...

Bırak ayol çocuğu oynasın ittaiyesiyle :))

k.i.s.d. dedi ki...

Çok güzel yazıyorsun Yelizim yaa, skeç tadında :) Okurken kafamda canlanıyor senin yastıkta bağıran halin, ittayeyi görünce Arca'nın yüzü falan :) 2 saatlik uyku çabaları şu bu, unutucaz di mi bunları. Bugün o kadar bunalgülüm ki... :) Rulokat kutusunu açtım öylece bön bön bakıyorum etrafa:) Kocaman öptüm seni ve Arca'yı.

Hatice dedi ki...

takip ettiğim bir iki blog arasında en espirili, en zevkle okuduklarımdan birisi....
dipte, sonda ve depresyonda olduğum şu gerçekten bitik anımda bu yazı mükemmel gitti..
yazmaya devam lütfen...
sık sık ve bolca :)

Fatma dedi ki...

Aynı uyku tulumu muhabbeti bizde de oluyor, gece yarısı serinliyor evin içi, tulumu o en derin uykusundayken ve oğluş yüz üstü uyurken önce ayaklarından sonra kollarından geçirip çıt çıtlarını kapatabildiğim kadar kapatıp çıkıyorum odadan, sonra ben de yatacağım vakit zaten bir şekilde yön değiştirmiş oluyor oğluş, tamamlıyorum tulum giydirme işini. Acaba pratik tulum giydirme videosu mu çeksem:)))))

yeliz dedi ki...

aman nehir bırak oynamayı uyuyor bile, aman bıraktım ne hali varsa görsün:P

yeliz dedi ki...

bunalgülüm benim sıkma canını hepsi geçecek göreceksin

yeliz dedi ki...

teşekkürler hatice

yeliz dedi ki...

evet fadiş bir video biz annelere çok güzel bir hediye olur, hatta youtube a koy cemi cümle faidelensin:)))

seçil dedi ki...

bence de çok esprili ve akıcı yazıyorsun hatta çok da yeteneklisin, bence de yazmaya devam... bu arada Arca'ya itfaiye arabası alıp gönderesim geldi, çok tatlı canım benim...

yeliz dedi ki...

heh aman seçil yok, o itfaiye arabalarının sesi çok fena, çöpe gitti diye seviniyorum. bu dandik kamyonla en azından sadece kendi ses çıkarıyor:)
bu arada güzel görüşlerin için teşekkürler