Duygusuz-materyalist bir boğa burcu kadını olarak çok kereler hayalci-duygusal balık oğlanı yerdiğimi biliyorum ki daha ilişkimizin başındayız. Yüz yaşıma kadar yaşayacağımı düşünürsek (niyetim bu, İlker’i de yaşatmayı planlıyorum) bu beraberliğin nerden baksan bir altmış beş senesi daha var.
İflah olmaz kötümserliğimi bir tarafa bırakıp krizi fırsata dönüştürmenin yollarını arıyordum ki buldum! Azmin ve benim elimden uçanla kaçan kurtulur anacım, “balık”? Kaçabilemez!
Arca’ya yapmaktan nefret ettiği her şeyi…
mesela tabağındaki sebzesini/balığını bitirmesini (et, makarna, pilav için uğraşmama gerek yok, çatlayasıya kadar yiyebilir) … Veya ilacını içmesini… Giyinmesini… Ya da en nefret ettiği şeyi tırnaklarının kesilmesini… kavgasız gürültüsüz ve hatta polemiksiz…
… yatırabilmenin bir yolunu buldum hem de o haz etmediğim “balık burcu” özelliklerini kullanarak!
İşin sırrı “öykücülük”te, öykülerde.
Bu her şey olabilir. Mesela geçen gün yaz ıspanağını (semizotu yemeği) bitirmek istemiyordu, Omega 3’ün faydalarını öykü gibi anlattım, bir baktık tabak bitmiş!
Burun kıvırdığı ilacı içirmenin öyküsü, arkamdaki şurup canavarı. Eğer Arca’dan önce içerse o şurup canavarı ilacı, Arca iyileşemeyecek. Arca’nın o hayali korkunç canavardan önce davranıp şurubu lüpletmesi lazım. Saf lan bizim oğlan her seferinde yiyor! (bir ara hastanede tanımadığı doktorlar tarafından koluna bağlanacak bir iğneden enjekte edileceğini anlatıyordum, sonra benim de hoşuma gitmedi, fazla gerçekçiydi, yine hastaneye düşecek olursak çok pis geri tepecek bir öyküydü, vazgeçtim.)
Öykülerin konumuzla alakalı olmasına gerek yok. Özellikle zor parkurlarda bilinçli olarak konu dışı bir öykü seçiyorum ki odaklanmasın hadiseye.
Geçen gün çapa gibi olmuş tırnaklarının kesilmesine karşı geliştirdiği muhalif tavırları hiç sallamadım. Bu defa öykü hazırdı. “Anneannenlerin yazlığına giren hırsızları anlatırken kesebilirim istersen hem hiç sıkılmazsın” dedim. İkiletmedi, ellerini uzatıverdi. Öykünün bitmesine yakın ayak tırnakları bitmiş, eller sabunlanmıştı bile!
İşte güzel annelerim ablalarım bilimin hiçbir dalını küçümsemeyeceksin! Özellikle de sana bebenin karakteri hakkında yol gösteren gözünü sevdiğimin astroloji bilimini.
3 yorum:
:)) bizde yemeklerimizi " ama kayyu ve pepe yemeğini çoktan bitirip oyun oynamaya başladı bile" eşliğinde yiyoruz..
aynı taktik büyümüş versiyonlarda da işe yarar mı acep? test edeceğim
aynı hikayeler her öğün bizde de var.
Mesela bu akşam taze fasülyeye burun kıvıran küçük beye soyunma kabininde kapıyla oynayıp içeride masur kalan kızın hikayesiyle lüplettirildi :)))
Yorum Gönder