Cumartesi sabahı pek tabii kargalar kahvaltıya oturmamışken biz yollara düştük. Gazi’de kesin yer buluruz diyorum ama bizden başka ne çok karga varmış, hepsi de soluğu Alsancak’ta almış. İki turun sonunda dünyanın bir ucunda park yeri bulduk, bu ne be!
Uzun çok uzun bir yürüyüşün ardından Tea&Pot’a girdik. Hani Duru da belki bugün Zeynep’le café’ye gelmiştir, onu da alır HAYALKURDUM’a götürürüz diyordum. Laf aramızda eminim Duru’nun benim çocuğum olduğunu sananlar çok olurdu. Bu iki cüce aynı okula gidiyorlar ya, ikisinin fotoğraflarını facebook’a koymuştum, cümle arkadaşlar “aa ne tatlı kızın var aynı sana benziyor” dediler. Fikir de hoşuma gitti ha! İnsanın kendisine benzeyen çocuğunun olması ne güzelmiş be dedim. Üstelik Duru İlker’in yeğeni, kan bağımız bile yok. Gerçi Deniz bebeği de bana benzetiyorlar. Bizim büyük Duru’yu da. Uzun lafın kısası bütün yeğenlerim – kan bağımız olsun olmasın – bana benziyor : ) Ah ulen bir kendi çocuğumu benzetmedim gitti!
Duru hastaydı ve evde dinleniyordu, Arca teselliyi bir fincan süt ve iki koca dilim mozaik pastada buldu. Hoşbeşin ardından yollandık Hayalkurdum’a. Saatimiz tutarsa buluşalım orada dediğimiz Tuna, Ege ve anneleriyle ile denk getirdik. Zira HAYALKURDUM'u talan edeceksek kalabalık olmalıydık, hayal kurtları başlarına gelecekleri şimdiden öğrenmeliydiler.
Aç parantez... girişte merdivenler var, hemen yanında ise bebek arabaları ve engelliler için rampa. Detaylar önemsendiğinizi gösterir... Kapa parantez :)
Yer cücesi girer girmez kendisini ortadaki kocaman minderin üzerine attı. Resmen yaydılar.
Hayal kurtlarından Sinem’i bizim sektörden tanıyorum, tekrar görüşmek süperdi, hani eski dostunu görür sıkı sıkı sarılırsın. Burçay ile tabii ki İzmirli anneler grubundan ismen tanışıyorduk, cismen de tanıştık, çok güzel oldu. Sonradan aramıza katılan Arzu zaten dünyanın en tatlı hatunlarından biri! İlker’in annesinin en sevdiği öğrencisi, sabah konuştuğumuzda ayarlayıp gelemediğine acayip üzülmüştü, sevgilerini göndermişti, mutlaka gelecekti. Arca için babaannesinin öğrencisiyle tanışmak büyük bir şeydi. Ertesi günü kahvaltıda babaannesine “biliyor musun ben senin öğrencinle tanıştım, çok seviyormuş seni” diye uzun uzun anlattı Arzu’yu.
İki saate yakın oradaydık. O kadar rahat bir ortam ki, biz muhabbet ederken çocuklar hiç yakamıza paçamıza yapışmadı.
Uzun uzun kitapları incelediler, tartıştılar, birbirlerine kitap önerdiler. Kendilerine nefis bir köşe buldular, gizli kitap okuma köşesi, kimse onları orada göremeyecekti.
Arzu, o kadar çocukların dilinden anlayan bir insan ki, Arca raflarına arasından kafa üstü diğer tarafa kendini atmaya çalışırken (evet bu aralar akrobasiye takmış durumda) ortalığın talan edilmesine resmen yardım ve yataklık etti. Hatta “elleşme çocuğu rahat bırak” dedi bana : ) Ben büyüklerimin sözünü dinlerim : )
Dinazor delisi Tuna… Sakar Cadı Vini manyağı Arca ve…
Güne damgasını vuran Ege … Adamım ödemeyi kumbarasından yaptı yav var mı böyle bir güzellik!
Arzu teyzeleri bu güzelliği karşılıksız bırakmadı ve çikolatalı muffinlerle mest etti oğlanları. Daha fazla rahatsızlık vermeden ikiledik : ) Çıkarken biz geliriz buraya hep geliriz diyorlardı, ellerinde Hayalkurdum torbaları : )
Kalabalıkta az da olsa sohbet imkanı bulabildik, web sitelerinden satışa başlayacaklarını, şimdilik Pazar günleri de açık olacaklarını, yaratıcı atölyelerinin ve etkinliklerinin prk yakında başlayacağını öğrendik.
Yeri çok kolay, Reyhan’dan Lozan’a doğru giderken solda Lotus çiçekçi dükkanının sokağında (Zuhal Yorgancıoğlu sokak). Hani veletleri yaratıcı atölyeye veya kitap okuma saatine sepetleyip Reyhan’da bir çay içebilirsin, lokasyon seçimi süper!
Etkinlikler HAYALKURDUM Kitabevi facebook grubundan takip edilebilir.
Sokak Çocuklarını Koruma ve Çocuklar Geleceğimizdir Derneği için yıpranmamış kitaplarınıza talipler, HAYALKURDUM'a bırakabilirsiniz...
fotoğraflar için Elif'e sonsuz teşekkürler:)
10 yorum:
Ya oyle bir anlattiniz ki ben bile gidecegim Izmire gelince :)
Hayirli olsun yollari acik olsun!
Artik Arca da bana kitap secer :)
Harika, harika, harika. İlk fırsatta uğrayacağım ve arkadaşlarıma da haber vereceğim, çocuklar bu ziyaretten pek keyif almış belli.
Pek de ferahmış :)
Foto olayını Elife sattınız demek , hahaha:)))
Gidelim gülçin kesin gidelim çok keyifli bir yer
Evet fadiş hani seveceklerini biliyordum da bu kadar seveceklerini tahmin etmemiştim
Oldukça geniş ve ferah oğalnlar koşturmaca bile oynadı ve çok kalabalıktı düşün yani:))
Hahahh aynen:) eh yeni makina şimdi hevesli hevesli mis gibi çekti elifcim pek güzel de çekmiş:)
Hayalkurdumun kapıları; baldan tatlı, kitap dostu kurtcuklara ve buyuk kurtlara her zaman acıktır..yelizcim oyle guzel yazmıssın ki duygulandık..ve dusledigimiz sekliyle rahat ettirdiysek sevdirdiysek eger ne mutlu bize:)
Ben de çok niyetliyim cumartesi günü için orda olmaya hatta Hülya Hanım adresi verdiğinde cumartesi görüşürüz muhabbeti yaptık ama Talha'nın rota virüsü münasebetiyle ishal olması bütün programımızı değiştirdi. Bir sonraki sefere inşallah.
Yorum Gönder