24 Haziran 2013 Pazartesi

Küfretmekte haklı mıyım? Haklıyım!

Kıçı acımayan hiç kimse ama hiç kimse karşıma geçip bana haksızsın diyemez! Altı gündür süren ateşimin, işe yaramayan antibiyotiğin ve bitmek bilmeyen boğaz ağrısının sırrı çözüldü: anjin!
Çözümü : beş gün iğne! Ve evet doğru tahmin iğne olurken kendini kasarsan sabah olduğun iğne akşamın bu saatinde hala acı acı anımsanır. Geçmez!



"Geçer işte ne olacak, iğneyi olacaksın bitecek" diye ukalalık yapıyordum iğnefobik İlker'e. İğne geçermiş de acısı geçmezmiş bu yaşımızda bunu da öğrendik. Topallamak bir şey değil İlker'e maskara olduğuma yanarım.

Bütün gün Arca'ya beni öpmemesi için mukavemet uyguladım, uyudum uyandım. Çalıştım, Arca'yı anneanne ve dedesine teslim ettim hala kıçım acıyor.

Neyse yav hastalık hayatımın bir parçası adeta, depresiftim hafta sonu ağladım bile bir ara. Hatta Arca "gel annem benimle uyu mutsuzluğun geçer" dedi. Artık nasıl bir haldeysem ama iğneyi yedim psikolojim düzeldi. İnsan dediğin manyak işte!

Manyak deyince... "Elde sürünen kitaplar" listesine aday bile olamayacak kadar sürükleyici ve fakat benim elimde direnişin sürükleyiciliğine yenik düşen "kardeşimin hikayesi" nihayete erdi.

Katili tahmin ediyorsun, sonunu da az çok anlıyorsun. Günümüz hikayesinden ziyade "kardeşimin hikayesi"ni sevdim ben. Roman içindeki öyküyü sevdim. Kısaca "tatil kitabı" olarak gideri var hem de çok:) ama bir "Serenad" değil, en azından benim için.

8 yorum:

Pratik Anne dedi ki...

Gulum, gecmis olsun. Beni de sinuzit sancisi vurdu gecen hafta, geberdim resmen. Dogum sancisi ile basabasti yani, o derece. Sen "Son Ada"yi okudun mu bakayim? Livaneli. Okumadiysan hemen kitapciya mars mars. Serenad falan viz gelir, tiris gider yaninda.

Deli Anne dedi ki...

Oyy Anjin... çok iyi biliyorum, çocuklarım da biliyor... çok geçmiş olsun.. geçsin gitsin sıkıntılar, acılar..

Fatma dedi ki...

Geçmiş olsun bacım.

Cebimdeki renkler dedi ki...

Geçmiş olsun...

saricizmeli dedi ki...

Bence de bir Serenad, Leyla'nın Evi, Mutluluk değil. Ben sıkıldım da okurken, sürükleyici de bulmadım. İyi bir roman değildi bence. Peşi sıra Eski Dostum Kertenkele'yi okudum da ferahladım. Çok geçmişler olsun...
Ama şu Hatice Hanım'dan bir tane de bizde olsa. Bu aralar eve sürekli gelecek çocukları karşılayıp bana destek olacak bir teyze arayışımız var da.

Adsız dedi ki...

Çok geçmiş olsun(:
Özge

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun çook, Serenad üstüne bende tanımıyorum, sevgiler...

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun çok, bizde de farenjitle birlikte sülale hastalığıdır. Rahmetli ananem, teyzelerim, annem babam kardeşim ve ben diye gitmekte. Anane dışındakilerin öğretmen olup bolca tebeşir tozu solumalarının da katkısı var mı bilemem. Benim de bir kış içinde ardarda üç kez binerlik antibiyotik yemişliğim vardır, ilki ve üçüncüsü iğne formunda. Tiz vakitte iğneler bite, iyileşile :) Bilge