7 Haziran 2013 Cuma

Ne değişti?

Gezi parkı eylemleriyle başlayan direniş sürecinde çok şey değişti çok! En azından bizim evde : )

Bir kere sosyal medyaya (“baş belası” olduğunu düşünmese de) mesafeli duran muhterem kocam tüm engelleri kaldırdı, kullanımını kısa sürede öğrendi ve sonuç olarak twitter hesabımı ele geçirdi. Akşam saatlerinde benim profilimden atılan terbiyesiz tweet’lerden katiyen mesul değilim. Ben gündüz, o akşam ha boyna favoriliyoruz faydalı olanları. Organize bir iş mi çeviriyoruz lan yoksa? Tövbe!
Ha bir de profil adım değişti; çapulcu çorbası oldum, başka türlüsü olabilemezdi zaten.

Bizim oğlanın uyku saati değişti. Fiziksel olarak bir türlü iştirak edemediğim amma velakin ruhen ve kalben hep bulunduğum Gündoğdu meydanında olmasa da her akşam eylemdeyiz çapulcu ailesi olarak. Arca eylemini yapıyor öyle yatıyor, rutinimiz budur bundan sonra!

Arca tam görev adamı, dışarıdan sesleri duydu mu yatmışsa bile ayaklanıyor, tenceresi kaşığı hep elinde, slogana da ritm tutuyor ya tadından yenmez!

Sohbetler de dumur diyaloglar da değişti haliyle…

Arca ile İstanbul'dan yeni dönen babaannesi telefonda sohbet ederler
A: polis yürüyorsun diye sana da kızdı mı?
B: yok ben onun kızdığı yerlerde yürümedim
A: neden kızıyor biliyor musun?
B: parktaki ağaçları söküp bina yapacaklar
A: of hayır! Bina değil alışveriş merkezi yapacaklar diye yürüyene kızdılar

Bir de bizim düdüklü tencere değişecek bak bu kesin zira kapağını eylem enstrümanı olarak kullandık, düdüğü müdüğü düştü kayboldu, yenisi alınacak mecbur! Direnişe feda olsun. Eh “tencere tava hep aynı hava” olmuyor haliyle, arada değiştirmek lazım.

Yazamadım, nasıl oldu anlamadım ama yazamadım, ben ki günde üç posta yazmadan duramayan geveze blogger, hayret. Demek arada durup düşünmek ve izlemek de gerekiyormuş.

Blog takipçi sayısı değişti, düşmüş. Alkoliktim, küfürbazdım, ara sıra tepem attı mı ona buna giydirirdim, hatta ayaklarımın koktuğunu, üç gün yıkanmadığımı filan anlattım değişmedi, şimdi niye değişti anlamadım. Yazmadık da ondan mı lan? Neyse selametle :)

Okuyamadım da… Zülfü Livaneli’nin son kitabı elimde, sayfa çeviremedim. “Hey Özgürlük” şarkısı kulaklarımdan gitmiyor, kitabına konsantre olamıyorum. Bak bu kıyamet alameti olabilir. Eh ergen çapulcular gibi kafanı sosyal medyadan kaldırmazsan kitap okumaya zaman kalmaz! Üç gün üst üste okumayınca dengem bozuldu ama direnişe feda olsun, hiç mühim değil (#direnyeliz)

Halk TV diye bir kanal varmış, 7/24 oradayız. Hatta dün gece (!) penguen belgeseli vermişler bizim bey kanalı çevirmemiş, gönülden bağlandık.

Medya demişken ntvmsnbc.com’daki canım ciğerim editörüme mail attım, “daha da yazmayacağım sizin platformda bacım, affet sorun sende değil bende. Yok lan bende de değil, senin o oto sansürü bol kurumunun parçası olmak istemememde” dedim, severek ayrıldım Esra’dan. NTV de arkamdan çok ağlamıştır, kurum bensiz bir hiç biliyorum (puhahahahh) ama duruşumu bozamam katiyen!

Unutmadan gençliğe bakışım değişti, artık elinde telefonla ona buna mesaj yazan bir ergen gördüm mü kucaklayasım geliyor. Bugünlerde “kadının biri sokakta gençlere orantısız sevgi ve şefkat uyguluyor, gençler tacizden rahatsız, alın bu kadını başımızdan, diyorlar” şeklinde tweet’ler okumaya başlarsanız, failini uzakta aramayınız.

Düşüncelerim “bu milletten adam olmaz”dan “gençlerden ümidim var” yönüne doğru tam gaz (!) gidiyor, önünde kimseler duramıyor. Allahım bir şeyler değişiyor! Çok acayip şeyler oluyor!

12 yorum:

Tuten dedi ki...

Helal olsun sana helal! Elbette yazacağın başka yerler olacak hiç olmadı burası var zaten hem biz okumadıktan sonra yazsan nolucak

Selen dedi ki...

Helal Arkadaş sana :) Twitter'da beraberiz nasıl olsa, lafı uzatmaya gerek yok.

Fatma dedi ki...

Helal sana Yeliz, bizim koca da twittercı oldu iyi mi o da mesafeliydi bir zamanlar.

Adsız dedi ki...

Bizim paşa da yemek den sonra ''anne hadi yürüyüşe'' yada ''anne bu akşam da mı kutlamamı var ''diyor.Henüz kendisi 3,5 yaşında:)valla iş güç hep aynı hep koşturma ile geçiyor ama şunu fark ettim ben artık hiç bişeyden şikayet etmiyorum ve belki hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyorum kendimi.Gelecekten UMUTLUYUM :)adile

elvan dedi ki...

Benim de içimde umut kırıntıları var artık :) ülkemizin gençlere emanet edilmesi ne büyük bir öngörüymüş ne kadar doğruymuş gördük böylece. Kimseye pabuç bırakmayacaklarını biliyordum gençlerin ama bu kadar korkusuz azimli olacaklarını düşünmemiştim. Herkese güç verdiler. Sağolsunlar

Gulcin dedi ki...

:) sizi ailece cok seviyorum!
bloga yazamiyorum twitter falan cok daha guncel ani yakaliyor diyenlere haydi be diyordum. oyle sey olur m? Hicbir sey beni bloga yazmaktan alikoyamaz. Yanilmisim. Hatami kabul etme erdemini gosteriyor twitterda ve facede hayatimin en aktif donemini yasiyorum. Elim vardikca senin gibi bloga ugruyorum.
Ve bir gun cok daha guzel seyleri yaabilmeyi umuyorum.
Arcayi en cok operim
sevgiler

şirin dedi ki...

Seviyorum seni capulcu anne giden gitsin yeteriz birbirimize bu blog ne acayip sey yüzunu gormediklerini sevebiliyorsun

Cebimdeki renkler dedi ki...

Hepimiz değiştik aslında.
Ntvmsnbc de senin gibi yazarı gerçekten de bulamaz bence haksızlık etme kendine.
Gidenleri de görme boşver aslında belki de kalandir giden dedi miydi biri bir zaman ?

Deli Anne dedi ki...

gülüm benim şarkısını diyesim geldi sana:)

Adsız dedi ki...

geçen gece uçağın indiği yani, uyku tutmamış kanalları geziyorum son dakika şok şok diye yayınları kestiler dedim neoluyoruz. meğerse beyfendi inmiş, kanallar o kadar abartmışki izlediğin national channel birazdan yayını kesip canlıya bağlanacak sandım puhaa:)) ne yandaşmı kardeşim sadece onlar mı fişleyecek bende aldım kağıdı kalemi yok yok şaka aldım 'not'umu yazdım hangi kanallar diye. birde gördüğüm yazılardan bişey paylaşarak bitirmek istiyorum yorumumu (dear yeliz diye başlayaydım mektuba da bağladım) biz çocukken sinek ilacı arabasının arakasında bir milletiz bize biber gazından mı korkacağız:))) mercan

yeliz dedi ki...

Ayrı ayrı tek tek cevap yazmak istedim ama ne desem bilemedim hepinizi çok seviyorum:) mervan o pankartın hastasyım böcek ilaçlama aracının arkasından koşan bir çocuk olarak:)

Adsız dedi ki...

Vallahi hepimizin içi umut doldu, insanların yüzü gülüyor. Ayrıcana giden gitsin kalan sağlar bizimdir! Blogcu Anne ve BYBO'da da aynı durum var, olsun. Facebook arkadaş listemizdekilerin de cibilliyetini öğrenmiş olduk böylece, iyidir iyi! :) Bilge