Antibiyotik iğneleri fenadır, geçen sene beş tane oldum
oradan biliyorum. Bir de küçük bir çocuksan of nasıl acır. Ama bizimki gibi bir
yer cücesi ise söz konusu olan gözlerine dolan yaşları akıtmayacağım diye derin
nefes alır çünkü sen ona “bak Arca hasta olduğunda okula gitmeyeceğim diye
seviniyordun, ama hastalık çok kötü bir şey görüyor musun” diye farkındalığını
arttırmaya çalışmışsındır.
Akademik olarak başarısız olacağı daha şimdiden belli bir
çocuğumuz var. Hani çocuklar okula gitmemek için kırk takla atarlar, ben
abartılıyor sanırdım, katiyen! Hepsi ve daha fazlası.
Al işte sabah İlker Arca diyalogu (okula gitmeyeli on gün
olmuş, bugün gidecek)
A: Baba karnım ağrıyor
İ: A şimdi kakanı yaptın babacım emin misin, rahatladım
demiştin?
…
A: Baba ben bugün okula gitmeyeyim
İ: N’oldu Arca?
A: Çok esnedim ya kulaklarım acıdı bak ağrıyor şimdi
kulaklarım gitmeyeyim ben
….
A: bazen banyo yaparken üşüyorum
NA: annene söylesene
A: Üşüyünce hasta oluyorum okula gitmiyorum hem üşürsem
annem banyodan çıkarır.
…
A: Hasta olunca evde böyle keyif yapıyoruz ohhhh
…
A: Okula gitmek istemiyom!
İ: Okula gidip yeni bilgiler öğreneceksin ki bir yerde çalışabilesin büyüyünce
A: AAA okula gitmeden büyünmüyor mu?
….
Uzar gider…
Önceki okulundaki ilgisizlik ve kötü muamelenin yeni
okulunda olmadığını biliyoruz. Onun tek derdi otoriteyle, kurallarla. Çok kural
varmış okulda. İstediği zaman istediği oyuncakla oynayamıyormuş. E evde de var
hem de alası var. 15 dakikadan fazla ipad yasak, televizyon desen her gün yok,
olsa da sınırlı. Ama yok keyif yapamıyor çocuk.
Bazen hırslandırmaya çalışıyorum, “Arca bak arkadaşların şimdi Almanca şarkılar
öğrenmiştir, sen gidemedin öğrenemedin” tık yok, oralı değil.
Okuldaki öğretmenleri ile arası iyi. Almanca öğretmeni hızlı
öğrendiğini, derslere katıldığını söylüyor. İngilizce öğretmeni eline çiçekler
yıldızlar çiziyor, belli ki düzgün bir şeyler olmuş. Birlikte oynadıkları bir
öğretmenleri var, dilinden düşürmüyor. Psikologu öğretmeni dikkat eksikliği
gibi hani pek moda olan bahanelerden sıralamıyor şimdilik. Yani oradan bakınca
her şey normal ama buradan bakınca bizim oğlanın okula hiç gidesi yok.
Tembellik mi? Yoksa biz mi üzerine çok düşüyoruz? Çocuklar
okula gitmek için çırpınır bizimki yüz bulsa adımını atmayacak.
Tamam akademik olarak başarılı olmasın, olmayabilir. Ama
daha beş yaşındayken okula gitmemenin hesaplarını yapmak, türlü numaralarla
şansını denemek? Hayır bunun ilkokulu, lisesi var. O zaman ne halt edeceğiz?
Bak mesela benim ablam öğretmen, zaten Duru zehir gibi ama buna rağmen bütün
ödevlerini, derslerini yaptırıyor, hep başında. Ben öyle de yapamam, arkasını
da hiç toplayamam, bizim oğlan bu eğitim sisteminde telef olur yeminle.
Geçen hafta İstanbul’dayken Arca’dan büyük çocukları olan
arkadaşlarım dert yanıyordu, biri ders çalıştırma koçu tutmuş. O çok iyi
okullardan burs kazanma sınavları için. Strese bak! Bizim oğlan daha envai
çeşit oyunun oynandığı anaokuluna gitmek istemiyor, sabahtan İlker’le akşam
saat kaçta alacağına dair pazarlık ediyor, bir de ders çalışacak, hem de koçla
moçla peh!
11 yorum:
Bizimki de aynı model, hem de yarım gün gitmesine rağmen :) Sanırım bizimkileri mimar sinan gibi özel yetenek sınavıyla alan, sanata ve sanatçıya saygılı, kurallara uymayan öğrencilerin çoğunluğu oluşturduğu okullar paklayacak ;D
her sabah ''bugün tatil mi anne ?''diye her gün vicdan azabı yaşatan bir cüce de bende var.eğer cevap tatilse sabah erkenden kalkılır,yok değilse vücudun değişik yerlerine ağrılar girere ver yatmaya devam edilir.
Adile
ay bizimkinin öyle bir yeteneği filan da yok. bari eli iş tutsa da meslek lisesine girebilse, bir mesleği olsa:(
amanın! yalnız değilmişiz galiba. evet tatilse erkenden kalkılıyor bizde de:)
Hiç korkma, bence bu sadece geçilmesi gereken bir aşama. Benim oğlum da kreşe giderken tamamen aynı şeyler her sabah yaşanıyordu. Anasınıfına gelince işler değişti. Şimdi ilkokul 3. sınıfta, hasta olur da okula göndermezsem çok üzülüyor. Okulunu çok seviyor. Başarısı da gayet iyi. Arca'nın da başarısız olması çok düşük olasılık :))
Arca'nın istanbul şubesi bizim evde , hani kendim doğurmamış olsam kardeşler mi derdim de, eminim ben yaptım :)
Bu günler güzel günler, ilkokula başladığında çarpma işlemleri başlasın görürüm.
En basiti "hayır hesap makinesi diye bişi var neden ben bunu ezberliyorum" sorusuna şimdiden cevap aramaya başla bence.
Ya da "ben her şeyi mükemmel yapmak zorunda mıyım bu benim için çok yorucu olmaz mı ? " sorusunu aldığında yerin altında kesin bu çocuğun devamı var mutant falan bu diye düşüneceksin.
Hele hele diğer çocuk onu yapıyor , yok öbürü özel ders alıyor , kesin benim çocukta bir sorun var konusuna girersen tez vakitte çıldırırsın benden söylemesi.
Ben çıldırdım oradan biliyorum. Onun için az sal gitsin , unutma kirlenmek güzeldir :)
Okula gitmek istenir mi ki? Ben de hic istemezdim. Evde istedigin oyunu istedigin an yapmak, anne/anneanne/babaanne/bakici kim varsa bin turlu naz yapip her istedigini yaptirmak, disarida oynamak, cizgi film seyretmek varken okulu kim ne yapsin. Ortaokulda tebesir tozu ates cikartiyor diye icin tebesir tozu icer dururduk:)) Anliyorum ben onu:)
ay hadi inşallah yoksa çok uzun ve zor bir eğitim hayatı bizi bekliyor olacak:(
off işte o zaman yandık. Daha yolun başındayız halimize bak:(
en iyisi salmak belki sever bir gün
ay ben çok severdim okulu o yüzden anlayamıyorum bir türlü. okula gitmek için çıldırırdım. biz de arcanın tebeşir tozu efsanesini duymuş olabileceğinden şüpheleniyoruz:))
Önce yaznızı okudum, aaa kızımın aynısı dedim, daha sonra yorumları gördüm, aaaa benzerlerinden var burda dedim ve ne yalan söyleyeyim, sevindim :) Sevindim çünkü bunları bir tek biz yaşamıyormuşuz. Yalnız olmadığımı bilmek iyi geldi. Demek ki bu nesil kuralları pek sevmiyor.
Yorum Gönder