Benden sosyal medya fenomeni olmaz! Neden mi?

Bu aşağıdaki fotoğraf gibilerini paylaşıyorum mesela, yetmez mi:)) 

Tamam tamam sulandırmayacağım.

Bir kere kedi sevmiyorum. Üzgünüm sevmek isterdim ama sevmiyorum. Yavru kedilere karşıdan sempati duyabilirim, o kadar. Hadi sevmesem de sempati çekmek için birkaç kare kedi pozu koyayım diyeceğim, yaklaşamıyorum ki hayvanlara. Arkadaş ben yazın lokantalarda ayaklarını altına toplayan tiplerdenim, beni kediyle gören akrabalarım ağzıyla bırakır da dötüyle güler halime.

Akraba demişken… İşte öyle malı mülkü meydanda bir insanım, bir gizem, bir efsunlu hal tavır diyeceksin, yok. Ciğerim kaldı ortaya dökmediğim.

Sonra laf atışması yapmıyorum. Polemik bünyeye ters biliyon mu? Ben kendi evladımla bile polemiğe girmem hep dolanacak bir arka kapım vardır, nasıl çemkireyim elaleme? Hele de isim vermeden? Hem çok iyi bir konudan, çok sevenli bir fenomenden nabız yakalamak lazım. Benim burnum hiç öyle kokular almıyor, burnuma edeyim:P

Hadi fenomenlere b.k atıp da rating tutturamadın bari kanka ol da yancılık yap. Tabii canım sürekli yorum bırak, mention et, musallat ol çok takipçili hesaplara…. Bizde nerde…

Güzel fotoğraf da çekemiyorum. Kompozisyonda yaratıcılık sıfır.  Hadi instagramda nefis fotoğraflar çekenlerin kompozisyonlarını araklayayım (yok lan çalmak, onun fotoğrafını kopyalayıp koymak değil de feyz almak diyelim, araktan zinhar hoşlaşmam!) bir beyaz lake masam olmadı ki üzerine bir kuru lavanta bir fincan çay bişey koyayım. Ah ulen acilen evin mobilyalarını hastane beyazına döndürmeliyim.

Hobim de yok lanet olsun! Belli başlı DIY procelerim oldu, inkar edemem ama her biri ayrı ayrı totoma benzediği için, bunu da ben yaptım kardeş, bak yaratıcı insan sıfatımla da bu alemdeyim diyemiyorum. Bak o keçelerin meşhur olduğu zaman dalacaktım ben o işe.. kolydı o!  Şimdi yok etamin, yok efendim tığ işi, olmadı çizim, resim… bilmem ne… Abicim yetenek lazım o işler için, o da bende yok.

Hadi yeteneğin yok o halde uzmanlığın olacak. Yani bilecek ki biri mesela, sen anne-bebek konusunda dehşet bilgilisin, illa pedagog filan olman gerekmiyor ya da gıda mühendisi, salla ne biliyorsan. Ağzı açık dinleyen çok olur. Ama o iş biraz riskli yani tıp dünyası her geçen gün gelişiyor, değişiyor, bugün dediğin yarın yalan oluyor, sakat iş. Daha az riskli alanlar var, moda, makyaj piyuvvv… Sen de yap deme! Ben beş senelik far paleti kullanıyorum, nasıl yapayım? İnsanın biraz da anlaması lazım. Sadece markalara mention edip kendini repostlatmak ya da retweetletmekle olacak iş değil o. Biraz da mümkünse güzel olmak lazım. Hayır makyajlı öncesi sonrası fotoğrafı görüyorum sonrası daha fena:P

Sonracığıma gündemi feci takip edeceksin, sağlı sollu çakacaksın twitter’da. Ay benim beynim mıncıklanıyor twitter’da. Tamam faydası büyük, saygım sonsuz ama oranın raconlarını hiç bilmiyorum. Zaten hep söylerim 140 karakter ne yav! Bendeki bu çene 140 karaktere sığar mı? Sığmıyor…

Öyle enteresan bir tip de değiliz, millet özel hayatımızı merak etsin. İstikrar yok. Bak o yogaya filan iyice devam edeydim, biraz da balkonda domates filan yetiştireydim, iyiydi… Anam zaten bizim balkonda plastik çiçek bile yetişmiyor, iyi bari Arca’nın yemeğini suyunu veriyoruz da başına bir hal gelmeden bu yaşa getirdik. Çocuk desen orta karar bir yurdum çocuğu, bir özelliği güzelliği olsa giydir süsle koy boy boy fotosunu.

Foto demişken hep bu muhteremin halt etmesi… Çek abicim fotoğrafımı dedim kaç kere, haberim yokmuş gibi çek dedim, okurken ne bileyim yemek yaparken yoga filan yaparken çek dedim. Ulen çocuğumla bile çekmiyor allahsız muhterem! Benim sosyal medyadaki kariyerimin bir numaralı katili bu ilke olacak muhterem kocamdır, bak buradan ilan ediyorum. Ulen selfie çekeceğim diye sağ kolum evrim geçirdi, sola göre iki santim daha uzun.

Hah unutuyordum bir de çekiliş. Çekiliş olayı bomba! Takip ettiriyorsun, kendini tanıttırıyorsun süper bir pazarlama taktiği. Tabii ticari bir ürünün varsa.. Benim yok, ne hediye edeyim ki. Ama ben böyle böyle epey profil takip ettim, hatta çekilişlerden kitap filan kazandım, şahane:)

Şimdi yavrum, bak ben yapamıyorsam da vatana millete bir hayrım dokunsun diye yazdım, sen bu yukarıda saydıklarımı bir içselleştir, sonra bir güzel uygula. Üç vakte kadar fenomen olmazsan gel suratıma tükür!