Yıllar önce henüz Türkiye’nin İran’a
dönüşeceğine ihtimal vermediğimiz zamanlarda İran’lı bir arkadaşım vardı:
Salome. Öğrenci değişimi programı ile staj için İstanbul’a gelmişti, bizim
yurtta kalıyordu. Anneannesi azeriydi ve çok iyi bir Türkçesi vardı. İran’lıydı
fakat islami devrimden önce ailesi Avusturya’ya kaçmıştı, yani aslında Salome
orada doğmuştu ve Avusturya vatandaşıydı. Mimarlık okuyordu, stajı bitince
İran’a akrabalarını ziyarete gidecekti. Bize orada giyeceği çarşafı
göstermişti, tüylerim diken diken olmuştu. Bir de çok ince olduğunu
hatırlıyorum, içini gösterecek kadar ince. Işık vurdu mu içini gösteriyor zaten
demişti, ama bunu giymek şart.
Bundan bir on yıl kadar sonra İran’lı bir bey ile
tanışmıştım, az biraz Türkçesi vardı, yarı ingilizce yarı türkçe anlaşmıştık.
Kore’de bir etkinlik kapsamında tapınakları ziyaret edecektik, yol boyu
memleketlerimizden bahsetmiştik. İran’daki sosyal hayat bizimkinden daha
ilginçti tabii ki. Demişti ki, bizler her şeyimizi evlerde yapıyoruz, tüm
sosyal hayatımız evlerimizin içinde. Aile partileri veriyoruz, içkilerimizi
yapıyoruz, içiyoruz, kadınlarımız sadece sokağa çıkarken örtünüyor mecburen,
evlerde açık. İnsanların özgürlüklerini bir yere kadar kısıtlıyorlar diye
düşünmüştüm, insanlar bir şekilde bir yolunu buluyorlar.
Sabah metro durağına yürüyorum, yanım sıra park etmiş
arabaların sileceklerine hep aynı el ilan iliştirilmiş, birini çektim aldım.
Evlere fasıl. Evinizin sıcaklığında dostlarınızla fasıl eğlencesi… Aklıma İran
gelmeseydi, muhtemelen gülümser geçerdim. Ama geldi. Hatta eskiden daha çok
dışarıda vakit geçirirken aile toplantılarını daha fazla evde yapmakta
olduğumuzu fark ettim. İranlaşıyor muyuz? Bu özgürlüklerin göstere göstere
kısıtlanmasından ziyade, bizlerin bir şekilde kapandığını, bu yönde tercih
kullandığını göstermiyor mu? Dışarıda yemek içmek, eğlenmek o kadar pahalı
olmaya başladı ki, evde yemek daha mantıklı geliyor, biri yemeği hazırlıyor,
biri içkileri alıyor (aman ha stoklayalım 22:00’den sonra alamayız da…),
akşamların çoğunu evde geçirmeyi tercih ediyoruz. Şikayetçi değilim, hatta çocuklarla daha rahat ve kolay bu seçim, sadece
durum tespiti yapıyorum. Eğlenceyi de evlere fasıl hizmetiyle hallettik mi,
bitti, gitti… Halbuki özgürlük sokakta! İnsan, kadın sokakta olacak,
kapanmayacak. Ama galiba geçti o günler.
4 yorum:
Çok haklısınız İranlaşıyoruz...
İyi ihtimalle İranlaşmıyorsak da paranoyaklaşıyoruz , orası net!
Yaşlanıyor da olabiliriz. Gece sokaklar boş değil :)
bence de yaşlanıyoruz o kadar da değil yaww.. hem güzel günler kapıda...
Yorum Gönder