Oradan entel dantel takılıyormuş izlenimi veriyorsam, bu durum tamamiyle bir yanılsamadır. Daha önce hiç izlemediğim filmler izleyeceğim derken bir Fellini, bir Almodovar izleyip yorumlayacağımı, bir festival filmi önereceğimi iddia etmedim.
Zaten Fellini için İlker hala yeterli olgunluğa ulaşamadığımızı iddia ettiğinden o koleksiyona dokunmak zinhar yasak! Bir an evvel Fellini olgunluğuna erişsek diyorum (Acun’un yarışmalarını izleyerek nasıl erişeceksek?), DVD player’ların ve DVD’lerin sonu VHS videolar gibi olacak, biz izleyemediğimizle kalacağız bu gidişle.
Neyse…
Bizim evin okumazmuhteremi çok iyi bir edebiyat izleyicisi olduğu için arşivimizin büyük çoğunluğu edebiyat uyarlamalarıdır. Ama bir kitabı okumadan önce mümkünse filmi izlenmeli. Daha doğrusu bir eser ya okunmalı ya izlenmeli. Bugüne kadar henüz okuyup üzerine izlediğim filmini beğendiğim bir eserle karşılaşmadım. (Aynı anlama gelen en az beş cümle kurma konusundaki manasız çabama burada bir alkış deyip geçiyorum.) Diğer taraftan önce filmini izlediysem de o kitabı okumuyorum. Niye? Bilmiyorum vallahi, yani zaman kaybı olarak mı görüyorum, artık sükut-u hayal içinde kalırım mı diyorum bilmiyorum.
#2015te50kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#2015te50kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Nisan 2015 Pazartesi
20 Şubat 2015 Cuma
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Bazı insanlar, bazı filmler, bazı kitaplar özellikle de bazı kitaplar hayatta ikinci bir şansı hak ediyor. Hatta üçüncü...
Saatleri ayarlama enstitüsü (SAE) için bir yandan "iyi de her kitabı sevmek zorunda değilim ki..." diyedurayım, umudumu hiç kaybetmemiştim.
Birkaç yıl önce aklıma başka bir kitap takılınca ilk otuz sayfasında da bir şekilde içine giremeyince, okunacaklar rafına geri koymuştum. Geçen yıl ise, yine elime almış, bu defa elli sayfanın sonunda "galiba sevemeyeceğim" deyip yine aynı rafa yolcu etmiştim. Artık okunacaklar rafının müebbet sakini olmaya aday haline gelmişti ki, bir akşam açık havada sigara sohbetinde (içmem ama içenlerle mutlaka dışarı çıkarım, dumandan mıdır bilmem, sohbet hep keyifli olur çünkü) Selda'nın anlattığı bir bağlantı kitabı yeniden gündeme oturttu. (Tamam biraz bira da etkili olmuş olabilir:P)
Saatleri ayarlama enstitüsü (SAE) için bir yandan "iyi de her kitabı sevmek zorunda değilim ki..." diyedurayım, umudumu hiç kaybetmemiştim.
Birkaç yıl önce aklıma başka bir kitap takılınca ilk otuz sayfasında da bir şekilde içine giremeyince, okunacaklar rafına geri koymuştum. Geçen yıl ise, yine elime almış, bu defa elli sayfanın sonunda "galiba sevemeyeceğim" deyip yine aynı rafa yolcu etmiştim. Artık okunacaklar rafının müebbet sakini olmaya aday haline gelmişti ki, bir akşam açık havada sigara sohbetinde (içmem ama içenlerle mutlaka dışarı çıkarım, dumandan mıdır bilmem, sohbet hep keyifli olur çünkü) Selda'nın anlattığı bir bağlantı kitabı yeniden gündeme oturttu. (Tamam biraz bira da etkili olmuş olabilir:P)
19 Şubat 2015 Perşembe
Atuan mezarları
Ursula K. Leguin ile kim tanışmama vesile olduysa kucaklar öperim kendisini, hay allah razı olsun.
Şahsı hatırlamıyorum ama Ursula'nın istisnasız her kitabını okurken Deniz'i düşünüyorum. Adını instagramda atuan yapan Denizi. Ursula = Deniz benim için.
Şahsı hatırlamıyorum ama Ursula'nın istisnasız her kitabını okurken Deniz'i düşünüyorum. Adını instagramda atuan yapan Denizi. Ursula = Deniz benim için.
28 Ocak 2015 Çarşamba
Kitap yorumu: Fi
Geçenlerde kitap ödünç aldığımdan bahsetmiştim ya, evet alıyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Bazı kitaplar oluyor, merak ediyorsun, illa kitaplığımda olsun kaygısı taşımıyorsun ya da senin için yepyeni bir yazar oluyor ve külliyatını biriktireceğim diye kasmıyorsun… İşte birbirinden ödünç kitap almak bu anlamda bütçeye müthiş bir katkı sağlıyor. Bizim kitap kulübü bu konuda benzersiz bir ortam.
14 Ocak 2015 Çarşamba
Yerdeniz Büyücüsü
Yine bir “Arca büyüse de okusa hatta beraber bir daha okusak”
heyecanında bir kitap!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)