26 Eylül 2011 Pazartesi

Ben hiç anaokuluna gitmedim.

Bizim çocukluğumuz zamanında çalışan anneler çocuklarını anaokullarına gönderirdi ya da benim aklımda öyle kalmış. Ablam da ben de anaokuluna gitmedik. Onun yerine haftada birkaç gün bale kursuna götürüldük. Dansa olan müthiş yeteneğimi keşfetmişler diyemeyeceğim, bir kız olarak zarif olmamızı istediklerini hatırlıyorum, sanırım sebep buydu. Bu arada o bale kursuna gittiğime çok memnunum, çünkü sonraki yıllarda dans hep hayatımda oldu, bale ve dans hep farklı bir noktada olmamı sağladı. Zarafet kattı mı bilmiyorum : )

25 Eylül 2011 Pazar

Çok güldüm yav

Mail ile gelen bir yazı, kaynağını bilmiyorum, çok güldüm. Yorumlar benden...bazılarına yapacak yorum bile bulamadım.

24 Eylül 2011 Cumartesi

Fuar süresince Alsancak'a gitmemenin akıllıcalığından bahsederken en uzak durulması gereken günü seçtiğimin farkında değildim tabii, bık bık ötüyordum.

23 Eylül 2011 Cuma

O kitap var ya o kitap!

Ben eskiden çok pisliktim. Filmlerin sonunu insanlara anlatmaktan hastalıklı bir zevk alırdım. Kendim de kitapların önce sonunu okurdum. “Manyak mısın nesin” diye soranlara “Önemli olan sonu değil, içeriği sana hissettirdikleri…” gibi havalı cümleler kurardım. Tedavi edilmesi zor bir tutum farkındayım, yıllardır kendimi rehabilite etmeye çalışıyorum. Tam kitabın en arka sayfasını açacağım, ciddi çaba sarf ederek dikkatimi başına veriyorum.
Artık büyüdüm olgunlaştım, dolayısı ile uyarıyorum,

“Bir Gün” isimli kitabı okumak veya filmini izlemek isteyenler varsa aşağıdaki “devam” yazısına tıklamasın. Sonra papaz olmayalım.

2,5 yaş babasının babatomisi


Resmi göremeyenler için tam metin....

22 Eylül 2011 Perşembe

Dumur diyalog #20

A: Anne süt içicem

Akşama doğru…

Gardım düşüyor, cüce önceki gece arıza yaptıysa hele göz kapaklarım bile düşüyor.
Hele bir de kahve alma bahanesi ile Forum’a gittiysem, topuklular da vardıysa ayağımda, vah bana vahlar bana!

2,5 yaş anasının anatomisi

2,5 yaş bebesinin anası dediğin, her gece sidikli yatak çarşafını değiştirme rekorunu egale eder. Yeni yöntemler geliştirir, gerekirse üç kat üst üste koruma çarşaf koyar, ama bebesini ıslak bırakmaz. Ve hatta uyandırmaz. Ne yapacaksa uyandırmadan yapmayı başarabilir.

21 Eylül 2011 Çarşamba

Yaşlandığını nasıl anlarsın? Vol.1

Bazen aynaya bakıyorum “allahım çok yaşlandım” diyorum bazen de “kızım deli misin, 33 yaş için hiç de fena değilsin” diye gülümsüyorum : )

Gerçi yaşlandığımı anlamam için aynaya bakmama gerek yok.

Bu hafta sonu Vol.3 : Arca ilk kez...

Vesikalık fotoğraf çektirdi! Okuldan istemişlerdi, giydirdik damat gibi, indik Hatay caddesine. İlk fotoğrafçıdan girdik içeri. Bir güzel oturdu, bir güzel güldü, “iiii” diyerekten.
Büyüdün mü oğlum sen!!

Demişken…

20 Eylül 2011 Salı

Oyalama taktikleri

Arca’yı hafta sonu çok pis kafaladım. Oyalama taktikleri ile bir dolu iş yaptım. Pratik annenin İzmir şubesi adayı olacağım şerefsizim!

Oyalama Nr 1:

Bu hafta sonu Vol.2: Film "Paris'te iki gün"

Paris’te iki günü iki hafta ve üç defada izleyebildim. Sıkıcı mıydı? Yok be süperdi! Lakin vakit dar!

19 Eylül 2011 Pazartesi

Gece çiş olayı ne ayak?

Hatırlayalım;

Arca yaklaşık bir yıldır kakasını beze yapmıyor.

Arca yaz başından beri bezsiz geziyor, umumiyetle sıkıntısız gündüzlerimiz.

Arca gündüz bezsiz iken bir süre daha geceleri bezli takıldı, sonra gece bezi kafasında soru işaretleri oluşturmaya başlayınca, gece de bezi tamamen çıkardım.

Tüm süreç boyunca ;

Bu hafta sonu Vol.1 : Kitap

Eminim benimkinden daha çok vakti olan biri bu kitabı hafta sonu bitirmiş olurdu. Ben bile iki yüz bilmem kaçıncı sayfadayken saate baktım ve ertesi günün pazartesi olduğunu fark edip başucu lambamı söndürdüm. Evet fotoğrafta görünen lamba. Kendisi IKEA evimizin her şeyinden! Evet yeni. Görgüsüzlüğün gözü kör olsun bir lambam oldu hemen deklanjöre bastım.

17 Eylül 2011 Cumartesi

MİM: Blogger'ların "en"leri boyları kiloları....

Evet başlık itibariyle çok cıvık oldu kabul ediyorum.

Bu hafta sonu "Mim" haftasonusu ilan edilmiştir. Beğenmeyen okumasın (kimi sevmez mim şeysini, ben severim)

Görev bilinci ile yanıtlıyorum.

16 Eylül 2011 Cuma

Detoks Üçlemesi #2 : Kitaplık detoksu

Detoks konusunda hızımı alamadım, kitaplığa el attım. Ben çok okurum ama hemen hemen hiç kitabım yoktur. Eğer eşe dosta dağıtmasaydım bir oda dolusu kitabım olurdu kesin!

Geçenlerde annem geldi, elinde önceden verdiğim kitaplar, bitirmiş, geri getirmiş. Baktım baktım.

Maeve Binchy’ler…

Kışa hazırız !

Arca okula artık yarım gün olarak başladı. Orada arkadaşlarıyla takılmayı sevdiğini söylüyor. Okul sahibi ile İlker konuştu, Arca’nın uyumlu bir çocuk olduğunu, önceleri Ümit ablaya çok baplı olduğunu ancak şimdi okula iyice alıştığını anlatmış. Güzel…

15 Eylül 2011 Perşembe

Kemeraltı

OSHO der ki;

"Zeki insanların tüm hayatları boyunca aklından çıkaramadığı şey, çocuğun deneyimleridir. Onu yeniden isterler; aynı masumiyet, aynı güzellik, aynı merak.

Bu aralar…

Bu aralar…


Ofiste tuvaletimizi romantik bir ortamda icra ediyoruz, mum ışığında. Lamba sizlere ömür.

Sonra artezyende arıza olmuş, damacana su döküyoruz klozete.