Geçen hafta sonu Evren’lerin yazlığına gittiğimizi anlatmıştım.
Tülin Su Arca’yı elinden tutup evde hatta komşu evlerde gezdirdi. Bir ara yukarı çıkıp uzun bir süre oynadılar.
Sonrasında sohbet sırasında aramızda geçen diyalog…
“Arca Tülin Su’nun oyuncaklarıyla oynadınız mı?”
“Evet, o kız ama arabaları var biliyor musun?”
20 Haziran 2012 Çarşamba
19 Haziran 2012 Salı
Topçu mu okuyucu mu
"Çocuklar öğütle değil, davranışları görerek öğrenir."
(Yani sen istediğin kadar çocuğuna “bağırma!” de, sen bunu bağırarak söylüyorsan onun senden öğrendiği tek şey bağırmaktır. Öğütlerini davranışlarınla pekiştirmezsen babayı alırsın!)
Hangi eğitim kitabını açarsan aç, hangi pedagogdan öneri alırsan al, mutlaka bu sihirli cümle konunun içerisinde geçer.
Ve ana baba zavallısını feci halde zan altında bırakan, çökmüş omuzlarına bir ton yük daha bindiren çok pis bir cümledir. Ha sen sallamazsın ayrı ama kafayı takarsan yandın. Ama az buçuk bebesinin mikemmel yetiştirmeye adadıysan kendini, kendini epey bir süzgeçten geçirmeye çalışırsın. Gittiği yere kadar…
Neyse konumuz başka…
(Yani sen istediğin kadar çocuğuna “bağırma!” de, sen bunu bağırarak söylüyorsan onun senden öğrendiği tek şey bağırmaktır. Öğütlerini davranışlarınla pekiştirmezsen babayı alırsın!)
Hangi eğitim kitabını açarsan aç, hangi pedagogdan öneri alırsan al, mutlaka bu sihirli cümle konunun içerisinde geçer.
Ve ana baba zavallısını feci halde zan altında bırakan, çökmüş omuzlarına bir ton yük daha bindiren çok pis bir cümledir. Ha sen sallamazsın ayrı ama kafayı takarsan yandın. Ama az buçuk bebesinin mikemmel yetiştirmeye adadıysan kendini, kendini epey bir süzgeçten geçirmeye çalışırsın. Gittiği yere kadar…
Neyse konumuz başka…
Kararlar aldım blog...
Kız çocuklu ailelerle görüşme yasağı koydum kendime! Hatta ikinciyi kız bekleyen muhteşem güzellikteki hamile annelerle de ilişiğimi bundan böyle kesiyorum!
Bu kız çocukları insanı erkek evladından soğutur şerefsizim!
O cana yakınlık, o sosyallik, o sevecenlik, çıtırlık güzellik, o misafirperverlik...
Evren’leri ziyaret etmek insanın üzerinde böyle bir etki yaratıyor maalesef !
Bu kız çocukları insanı erkek evladından soğutur şerefsizim!
O cana yakınlık, o sosyallik, o sevecenlik, çıtırlık güzellik, o misafirperverlik...
Evren’leri ziyaret etmek insanın üzerinde böyle bir etki yaratıyor maalesef !
18 Haziran 2012 Pazartesi
baba demişken ...
Hani İlker'in D.I.Y.'ından (do it yourself, Türkçe meali : elin armut mu topluyor kendin yap!) bahsetmiştim ya...
Hani yazlığın bahçe yolunu döşemesinden...
Annesi "İlker babasına çekmemiş, o bir çivi çakamazdı" şeklinde bilgilendirmişti beni. Demek ki genlerle alakalı değilmiş... Demek bu meziyet babadan oğula değil kayınpederden damada geçiyormuş. Zira benim babam bu DIY olayının kitabını, hatta tarihini ve hatta ansilopedik setini yazar.
baba naber:)
Bu hafta sonu "bahçenin yanındaki yol taşlarını döşeme" konulu hummalı bir çalışmanın içindeydi kendisi.
Çalışma o kadar uzun ve özveriliydi ki, yeni komşulardan İlker'e iş teklifi geldi,
"Matkabın var mı usta, bizim kornişlere de bir el atıversen?"
"hmm hanım bak bahçıvan (İlker'i kast ediyor) söyledi, 11 liraya döşeniyormuş bu çimler."
"ne zaman müsait olursun birader bizim bi tesisat işi vardı da..."
1...3...5.. duymazdan gelip konuyu geçiştirmekten sıkılan İlker'in,
Çalışma o kadar uzun ve özveriliydi ki, yeni komşulardan İlker'e iş teklifi geldi,
"Matkabın var mı usta, bizim kornişlere de bir el atıversen?"
"hmm hanım bak bahçıvan (İlker'i kast ediyor) söyledi, 11 liraya döşeniyormuş bu çimler."
"ne zaman müsait olursun birader bizim bi tesisat işi vardı da..."
1...3...5.. duymazdan gelip konuyu geçiştirmekten sıkılan İlker'in,
14 Haziran 2012 Perşembe
an itibariyle...
uykum kacti
yatakta paula'yi okuyorum hani isabel allende'nin yazdigi...
az onceki cocuklugundaki taciz anisini okudum karmakarisik oldum.
hadi onu gectim, ben bu kadini fena halde kiskaniyorum desem? boyle yazan herkesi kiskaniyorum.
neyse... alt metinde "iphone yavrusuna ve instagramima kavustum" mesaji ust gorselde komodini bile duzenli tutamadigimin aleni sergisi...
"kadin o nokia sarjini kaldir be allahsiz ! "
derler adama:)
yatakta paula'yi okuyorum hani isabel allende'nin yazdigi...
az onceki cocuklugundaki taciz anisini okudum karmakarisik oldum.
hadi onu gectim, ben bu kadini fena halde kiskaniyorum desem? boyle yazan herkesi kiskaniyorum.
neyse... alt metinde "iphone yavrusuna ve instagramima kavustum" mesaji ust gorselde komodini bile duzenli tutamadigimin aleni sergisi...
"kadin o nokia sarjini kaldir be allahsiz ! "
derler adama:)
13 Haziran 2012 Çarşamba
Manyak lan bizim oğlan!
(Bir nevi "biz yaptık bunu ama bu olmadı" mesajı)
“Aaa yok canım..” filan demeden önce ne haltlar yediğini öğrenmekte fayda var. “harbi manyakmış” diye içinden geçirmezsen şerefsizim!
Durum komedisi 1:
“Böyle giydirme!”
“Tamam babacım bileğe indiririz”
“Neden öyle giydirdin?”
“Nasıl?”
“Neden böyle çektin çorabı neden?”
“Tamam babacım istediğin gibi bileğe indirdim şimdi yanlışlık olmuş, öyle istediğini anlamadım”
“Ama öyle neden çektin?”
12 Haziran 2012 Salı
11 Haziran 2012 Pazartesi
Iphone'la mı doğduk?
İlker bir üst modeline terfi edeceği zaman beni ikna etmek için eskisini bana vereceğini söylediğinde omuz silkmiştim. “Satarız” demiştim, “ne kullanacağım” demiştim. Kısaca istemem yan cebime: )
Annemin meşhur sözü “ne gereği var” ile teknolojiyi sorgularım ben, hemen atlamam üzerine. O yüzden en son teknoloji ürünü zımbırtılarım yoktur.
Sonra “aa ne çok işe yarıyor be” diye çark ederim. Iphone'la ilişkimiz de aynen böyle başladı.
Mutluyduk.
Yaklaşık iki haftadır yok iphone. Yiğitliğe bok sürdürmemek bir de dünya para vermemek için onsuz idare edebileceğime dair mesnetsiz söylemlerde bulunmaktaydım. Hatta söylemlerimi “kapitalizmin tuzağı, iğrenç, tiksinilesi, rezil yaratık” seviyesine kadar götürdüm.
Annemin meşhur sözü “ne gereği var” ile teknolojiyi sorgularım ben, hemen atlamam üzerine. O yüzden en son teknoloji ürünü zımbırtılarım yoktur.
Sonra “aa ne çok işe yarıyor be” diye çark ederim. Iphone'la ilişkimiz de aynen böyle başladı.
Mutluyduk.
Yaklaşık iki haftadır yok iphone. Yiğitliğe bok sürdürmemek bir de dünya para vermemek için onsuz idare edebileceğime dair mesnetsiz söylemlerde bulunmaktaydım. Hatta söylemlerimi “kapitalizmin tuzağı, iğrenç, tiksinilesi, rezil yaratık” seviyesine kadar götürdüm.
8 Haziran 2012 Cuma
Sıfır makyaj
Beyin yorgunluğu hiçbir şeye benzemiyor.
Erkenden uyuyorsun, saatlerce uyuyorsun vücut dinleniyor ama beynin asla! İşte o zaman insan kaçmak istiyor. Teker teker terk etmek istiyor ne varsa…
İki haftadır makyaj yapmıyorum. İlk onu terk ettim. Hani gören de her sabah pür makyaj evden çıkıyorum sanır. Ama iki fırça darbesi bir rimelle insan içine çıkabiliyordum. Makyaj yapmıyorum ama makyaj çantalarım hep çantamda (hamaliye ruhuma işlemiş.)
Erkenden uyuyorsun, saatlerce uyuyorsun vücut dinleniyor ama beynin asla! İşte o zaman insan kaçmak istiyor. Teker teker terk etmek istiyor ne varsa…
İki haftadır makyaj yapmıyorum. İlk onu terk ettim. Hani gören de her sabah pür makyaj evden çıkıyorum sanır. Ama iki fırça darbesi bir rimelle insan içine çıkabiliyordum. Makyaj yapmıyorum ama makyaj çantalarım hep çantamda (hamaliye ruhuma işlemiş.)
Suç duyurusu: Kürtajı yasaklamak cinayettir
Tecavüze uğrayanları geçtim, devlet bakarmış!
Gençlik hatalarını geçtim, gelecekleri kararacak gençleri geçtim.
Kendini bilmezin biri de "anne kendini öldürsün" mü demişti?
Farkında mısınız bilmem ama son yıllarda %1000'leri aşan "kadına şiddet ve ölüm" vakalarından tutun da kürtaja kadar adım adım kadınlara bir soykırım uygulanıyor.
Gençlik hatalarını geçtim, gelecekleri kararacak gençleri geçtim.
Kendini bilmezin biri de "anne kendini öldürsün" mü demişti?
Farkında mısınız bilmem ama son yıllarda %1000'leri aşan "kadına şiddet ve ölüm" vakalarından tutun da kürtaja kadar adım adım kadınlara bir soykırım uygulanıyor.
Eşekli kütüphaneci
Posta kutusuna düşen bir yazı, kaynağını bilmiyorum, ama çok etkileyici.
6 Haziran 2012 Çarşamba
Dumur diyalog #56
Browni intense paketinde 9 tane küçük paket çikolata var.
İki küçük yemesine izin verdik. Üçüncü paket elinde açıp yemek istiyor.
Hemen kendisine seçenek sunuldu;
“Eğer o çikolatayı yersen 3 gün çikolata yemek yok.”
Düşündü düşündü… Bir elindeki pakete baktı bir önündeki kalan 6 pakete.
İki küçük yemesine izin verdik. Üçüncü paket elinde açıp yemek istiyor.
Hemen kendisine seçenek sunuldu;
“Eğer o çikolatayı yersen 3 gün çikolata yemek yok.”
Düşündü düşündü… Bir elindeki pakete baktı bir önündeki kalan 6 pakete.
“ama ama öyle olmaz! öyle öyle olmaz”
Sabahın erken saatleri…
Göz pınarına yerleşmiş bir damla yaş, “ama ama öyle olmaz! Öyle öyle olmaz” derken yerçekimine yenik düştü. Sonrasında kapıp koyuverdi kendini. Göz pınarları şelale oldu.
Aklı almıyordu.
5 Haziran 2012 Salı
Şimdi Haberler!
Arca mısır sezonunu açtı!
Yazlıklarının terasında sezonun ilk süt mısırını dişlerken objektiflerimize yakalanan Arca "kimseye vermiycem, hepsini kendim yiycem!" şeklinde beyanat verdi.
Yazlıklarının terasında sezonun ilk süt mısırını dişlerken objektiflerimize yakalanan Arca "kimseye vermiycem, hepsini kendim yiycem!" şeklinde beyanat verdi.
Bir haber de moda dünyasından!
Degas ve Küçük dansçı... Hayallerin her zaman gerçekleşmeyebileceğinin öyküsü
Daha önce bahsetmiştim, Vincent Von Gogh ile başladık seriye. Sonra Leonardo da Vinci geldi. Aklı Picasso'daydı, at kuyruğu saçlı kıza bayıldı, tabii ki çocuk ruhu hiç yaşlanmayan Picasso'ya da:)
4 Haziran 2012 Pazartesi
son model laptop
iphone'un helvasını yedik... derken laptop da sizlere ömür. Cenaze evi gibiyim. Üzerimde garip bir manyetik alan olsa gerek yakınımda ne kadar alet varsa bozuyorum bu ara.
Tuşları bozuk aletin. Kurcalarken iki tuşu söktüm, kaldım mal gibi. Ofisteki bir klavyeyi kaptım, çalışıyorum, işte öyle...
Tuşları bozuk aletin. Kurcalarken iki tuşu söktüm, kaldım mal gibi. Ofisteki bir klavyeyi kaptım, çalışıyorum, işte öyle...
"38" bedenin resmi web sayfası...The official web page for "38"!
Ne diyecektim? Beyaz pantolon. Çok pis koydu yeminlen! Hiç girmediğim bir mağazaya girdim Cuma gunu Kesimlerini kalıplarını zinhar bilmiyorum, o mağazanın çözmeziyim. Hem 36 hem 38 hem de 5 tip pantolon alınca deneme kabininde kalma rekoru kırdım. Mağaza yetkilileri kim bilir hakkımda ne düşünmüştür.
2 Haziran 2012 Cumartesi
Bugün ne giydim?
Bayılırım moda bloglarına. Kombinlere, “ne giydim?” “ne neyle giyilir?” muhabbetlerine. Lakin uygulamadan yana pek gevşek olduğumdan, benim başlığa cevabım;
“Son üç haftadır olduğu üzere gömlek, siyah pantolon, siyah ayakkabı kombini”
Neden?
“Son üç haftadır olduğu üzere gömlek, siyah pantolon, siyah ayakkabı kombini”
Neden?
31 Mayıs 2012 Perşembe
Dumur diyalog #55
Doktorla muhabbetlerinin arasına girdiğimde;
A: Off sana söylemiyorum, ona söylüyorum.
A: Off sana söylemiyorum, ona söylüyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)