Annesinden duyduğuma göre muhterem kocam pek masum bir çocukmuş, yaramazlıkları sıradan erkek çocuk hareketliliği sınırları içinde kalırmış. Geriye ben ve prenses ablamdan sonra annemlerin hayatını kabusa çeviren çocukluğum kalıyoruz. Ve hayır, katiyen çocuğumda görmeyi hayal ettiğim bir özellik değil, övünmece sevinmece yok. Bir sakarlığımı almış bir de hinliğimi.
Halbuki muhteşem güzelliğimi alaymış iyiymiş :P
Önceden bahsetmiştim, hanım kız değildim, erkek çocuk gibi de değildim, hani arabalarla oynayayım filan. Daha çok “cadı” kategorisine giriyordum. Hayali oyunlarımda annemin topuklu ayakkabıları ve kloş etekleri ile kendimi prenses yaptığımı ve hayali halkımı günde üç posta selamladığımı çok net hatırlıyorum. Lakin asalet insanın içinde olacak, bende bu uyduruk prenses halleri sırıtıyordu tabii. Bir de pek iyi bir çocuk değildim ben. Her hafta apartmandaki komşularla birinin evinde toplanıp okey partisi yapılırdı, babalar okey oynar, anneler sohbet eder, çocuklar oyun oynardı. Oyunda çıkıntılık yapanları odadan atardım. Evcilik oynuyoruz, köpek olmak ne demek! Zaten köpeklerden korkuyorum, “köpek olacağım” gibi ipe sapa gelmez saçma taleplerde bulunan kapının önünü boylardı. Annem kıyamazdı, onun sayesinde çocukların içeri girmesine izin verirdim. Demek despotluk o yıllar başlamış. İyi ve örnek bir arkadaş olduğumu hiç söylemedim.
Şimdi Arca’ya bakıyorum, arkadaşları ile oynarken kıl olduğu birini ne yapıp ne edip ağlatıyor. Ama elinden oyuncağını almak yok, göz göre göre onaylanmayan bir davranışta bulunmak yok. Alttan alttan inceden inceden veriyor gazı ve sen ne olduğunu anlamıyorsun, bir bakmışsın ortamın huzuru bozulmuş. Nil ile Murat epeydir gözlemlemişlerdi, benzer bir numune onlarda da olduğu için tespit kolay olmuştu.
Sadece arkadaşlarına değil, bana da yapıyor. “Ben kaçın kurasıyım lan bana söker mi!” demek isterdim ama geçen çok pis tongaya düştüm. Bu yer cücesine Ipad’i veriyoruz ama süreyle. IKEA’nın mutfak alarmı evimizin her şeyi : ) 20 dakikaya ayarlıyoruz, oyunu bitmedi mi 25 – 30 olsun azami. Geçen istedi, saat kuruldu, verdim ve mutfağa gittim. Allah Allah zil bir türlü çalmak bilmiyor. Pis herif 55 dakikaya değiştirmiş. Eh iki günlük oynayınca ertesi günü Ipad eline verilmedi haliyle.
Artık temkinliyim, saati yanında bırakmıyorum.
Hadi bunlar küçük şeyler diyelim geçelim. Benim bu ara çok pis şüphelendiğim bir durum var, İlker “yok artık” diyor ben ise neredeyse eminim. Bu yer cücesi iki hafta kadar okula gitmedi ve epeyce soğudu ortamdan. Bir de NA ile müthiş oynuyorlar. Oh misler gibi, ev güzel, NA’sı var, niye gitsin değil mi? Uzun aradan sonra ilk gideceği günün öncesi bana ayak yapmaya başlamıştı. Anneannesi götürecekti o gün ve çevirdiği trajedi sahnesiyle yürekleri dağlamış, aldığım duyumlara göre. “Okulu sevmiyorum” numaralarını çektiğinde ufak bir yoklama yaptım, “arkadaşlarını seviyor musun?” “evet” “öğretmenini?” “evet ama okul sıkıcı, dersleri sevmiyorum, sıkılıyorum” hop buyurun buradan yakın.
Bir hafta kadar okula hep nazlanarak gitti. Laf arasında “annem sen de hasta ol ben de hasta olayım evde kalalım” veya “hasta hissediyorum kendimi evde dinleneyim ben” gibi cümleleri yakaladım. Üstüne çıplak ayak dolaşma, bilinçli yelek çıkarma, üst açmada zirve yapma gibi hareketler eklenince iyice kıllandım. Yetmedi, bu hafta ateş çıktığına öyle sevindi ki, neredeyse zil takıp oynayacaktı. Bütün parçaları bir araya getirince ulen bu herif okula gitmemek için bilerek mi hasta ediyor kendini diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Yok canım abartıyorsun demeden önce 4 aylık iken çekilmiş aşağıdaki fotoğrafa bir daha bakmanızı öneririm, zira bir insan evladı 4 aylık ne ise, 4 yaşında da odur diyeceğim.
bikinili fotoğrafımı sansürleyeceğim diye epey kırpmışım:) |
8 yorum:
Son ana dek abartıyor olabilir diye düşünüyordum ama fotoğraf son noktayı koymuş valla, sonrasında koptum zaten. O nasıl bir bakış, sanki "sen çek çeek fotoğrafları, elbet benim de sıram gelecek" der gibi. :D
puhaaaaaaa, şimdi abartma diyemiyeceğim, en gözlem yeteneğinden uzak koncam bile bizdeki numune ile sizdeki numunenin benzer olduğuna kanaat getirdiyse hinlik konusunda,( ki koncam bizzat hinmiş oradan da anlamış olabilir, e benim cadılığım da var ) bu post asla abartılı bir post olmamış
Umarım kendini hasta etmeyi başaramıyordur dinimiz amin...Gerçi ben izmirliyim dinim farklı ne desem ki aminden başka :P
hahaha bilinçli bir şekilde hasta etmiş kendini Arca şüphe götürmez
yelizcim, yazını okurken sanki bizi anlatıyormuşsun hissine kapıldım!! bu kadar olur yaa.. sarpta aynı şeyleri söylüyor ve fundayla konuştuk ongunda aynı şeyleri söylüyormuş!! bizde 2 haftadır gitmiyoruz okula hastayız diye.. ben iyileşsin diye gözüne bakıyorum gecem gündüzüme karışmış halde "çünki sarp hastaysa hoop ertesi gün alpte hasta oluyor" paşam iyileşip okula gidecem diye ne numaralar ne numaralar!!.. bu bebelere acaba ne dersi veriliyoki hepsiokuldan kaçmak için hasta olmayı seçiyolar !!! bu arada geçmiş olsun..
Hey Allah'ım ya bu ne cüret diyeceğim epey cüretkar seninkisi, bakışlarından çok uyanık olduğu aşikar. Sen dikkat et annesi, kandırır seni valla:))
Kahkahalarla okudum yazıyı,özellikle senin çocukları odandan atman ve Arca'nın saati değiştirmesi:))Bu arada şüpheye gerek kalmamış bence okul konusunda:)
Bu bakış herşeyi açıklıyor zaten, yoruma bile gerek yok ki :)
Merhaba herkes ben bir yerde bu adımı okuma biri Rayna Ham Amerika devlet DR ZULU kocam denilen bir yazım tekeri büyük bir iş paylaşmak istediğiniz ve bizim boşanma için ama benim bir parçam ile yaptı giderken yol açan kavga ettim ve ben olurdu üzgün ve bağırdı tüm gün ve gece ı was araştırıcı online bir şey ne zaman bu büyük adamın ve büyük eserleri hakkında tanıklık insanlar gördüm ve ben sadece onu yapmak bana her şeyi yaptım bir denemeye karar verdi ve bana 48 saat sonra emin olabilirsiniz Kocam bana, kocam beni aradı ve bana yaptı ve affetmesi için yalvardı için özür dileyerek başladı 48 saat sonra döneceğim... Şu an çok mutluyum ve o da çok yardımcı olabileceğimize inanıyoruz. Ona dr.zulugreattemple@gmail.com whatsapp +2349075609697 e-posta
Yorum Gönder