Izgara mantar tarifi

Ev işi = gönül işi

Gönülden yapılmadı mı belli ediyor zaten kendini.

Kiminin evi bal dök yala, kimi ölmeyecek kadar hijyen sağlayabilirse ne ala!

Tatildeyken, günlerce arka terastaki masanın üzerini temizlemedim, nasıl olsa kullanılmayacaktı. Tatilin bitmesine yakın İlker’den utandım da terası yıkarken su tuttum, o da gecenin bir vakti bir tarafıma benzedi. Sabah masanın üzerinde çamurdan ebruli desenler vardı.

Kaç kadın bebesinin çiş kaçmış donunun üzerinden atlar da ayağını uzatıp ooh kitabını okur, üstelik de bütün oyuncaklar terasın muhtelif yerlerine dağılmışken? Sayalım, bir ben, iki?

Bok içinde badem kadın olarak yayılır otururum da elime süpürgeyi almam için önce rahatsız olmam lazım.  Rahatsızlık duymam için ise, ya bir parmak toz olmalı sehpanın üzerinde ya da misafir filan gelmeli.

Ben temizlik yapmanın bile bir yetenek  olduğuna inanıyorum. Bu biraz da içgüdüsel bir şey. Yere çay döküldüyse arkadaş duvara da sıçramış olabilir, bir bak değil mi? Yok yav allah seni inandırsın aklıma gelmiyor.

Ev işlerini layıkıyla yapmıyorum, biliyorum, gelişmemiş duygularım, içimden gelmiyor zorla mı? İçimden gelmediği için de olması gerektiği gibi olmuyor.

Allahtan aç kalmayacak kadar değil, harbi güzel yemek yapıyorum. Her boka da tevazu gösteremeyeceğim. Tamam bugün işi gücü bırakıp aşçılığa soyunacak kadar yetenekli değilim ama yemek konusunda içgüdülerime güvenirim abicim. Hiç tarifini bilmediğim ama tattığım bir yemeği yapabilirim pek ala! Abartmayacaksın ama! Öyle portakal soslu ördek filan değil, daha makul şeyler... Mesela mangalda ızgara mantar.

Küçük bir lezzet, yemek bile sayılmaz ama bir mangal sofrasındaki ara sıcak ihtiyacını ziyadesiyle karşılar.

İri ızgaralık mantarları temizleyip saplarını çıkarıyoruz, iyice kurusunlar.

Bir tabağa kaşar rendeleyip içine oda sıcaklığına getirilmiş tereyağını katıyor, güzel bir karışım hazırlıyoruz. Mantarların içlerine karışımı yerleştirip az tuz serpip ızgarada pişiriyoruz.

Beğenmedim diyenin alnını karışlarım mis gibi yemek!