8 Kasım 2013 Cuma

Çocuklar ne söyler büyükler ne anlar

Çocukların kendilerine ait bir dünyaları ve bu dünyanın etrafında döndürdüğü son derece ilginç bir mantıkları var. Aslında bize ilginç geliyor, onlar için gayet akla yatkın gayet sıradan bir mantık.
Bunun farkına vardığında işler biraz daha kolaylaşıyor. Yaşasın farkındalık :)

Başka türlü çalışıyor kafaları.
Yani en azından bizim evdeki numunenin kafası başka türlü çalışıyor.
Yeni okulu uzak olduğu için servisle gitmek zorunda. Okulu sevdi dedik, sevindik, rahatladık, derken başımıza servis derdi çıktı. Gitmezmiş servisle. Akşam nasıl alıyorsa babası okuldan, sabah da babası bıraksaymış okula. Ne işi varmış serviste? Hemen makineli tüfek gibi başladık karı koca “aa canım servis eğlencelidir, biz de küçükken servisle giderdik, etrafı seyredersin, arkadaşların olur…” bık bık bık…
Arca anlamsızca bakardı yüzümüze. Anlattıklarımızın hiçbir şey ifade etmediğini idrak edince zamana bırakmaya karar verdik. Zaten “vallaha hiç kusura bakma çocuğum canın isterse, başka çaren yok”lar da ifade etmemişti Arca’ya. Dediğim gibi, zaman bıraktık.

Haftalar geçti, bir gün arabada gidiyoruz, Arca durduk yere; “annem ben okula ilk giderken hani servisle gitmek istemiyordum ya, neden biliyor musun?” E be çocuğum bilmiyorum allah belamı versin bilmiyorum, anlamıyorum, çözemiyorum kafayı yiyeceğim! demedim tabii, hemen etkin dinleme pozumu takındım, yani “dünyanın merkezinde değilsin ama dediklerini önemsiyorum, seni seviyorum ve seni can kulağıyla dinleyip anlamaya çalışıyorum” pozu. Hemen her zaman işe yarar. “sen servisle okula gitmeyi sevmiyordun” “sevmiyordum çünkü ben eğer serviste konuşursam çocukların bana güleceğini sanıyordum” Yaaaa yerim lan ben seni! O an araba kullanmakta olan İlker’in kolunu istemsizce sıkmışım, gözlerimiz “oh be öğrendik sonunda” bakışıyla kenetlendi.
Başka bir gün, konu okuldaki yüzme dersi. Su kuşu Arca’nın yüzme derslerini seveceğinden o kadar eminiz ki “hiç hoşlanmadım ben yüzme dersinden” dediğinde donduk kaldık. Nasıl ya?! İlker doğuştan gelen iyi bir dinleyici ve mırıl bir konuşmacı olarak haftalara ihtiyaç duymadan çözdü meseleyi. Benim gibi kıvırmadı, direkt “neden babacım?” dedi. Evet bazen etkin dinleyeceğim diye kasmaya gerek yok, bu defa hemen döküldü cüce. “Ya babam şimdi ben havuzda oynamayı seviyom ama çişim geliyor, çişimi kaçırıyorum havuza, o yüzden sevmiyom.” İlker birkaç öneride bulundu ve şimdilik yüzme derslerini sevdiğini söylüyor.
Bir şeylere sert tepki verdiğinde kıllanır olmaya başladık. Ona belli etmiyoruz ama “servisi sevmiyor, noluyo yav serviste canını bir şey mi sıktı?” Yüzme dersini sevmiyor, “noluyor lan o havuzda?” gibi deli sorular üşüşüyor beynimize. Eski okulunu sevmediğinde önemsememenin bedelleri bunlar. Ama o zaman nasıl kendimizce yorumlar yaparak hata ettiysek, şimdi de aşırı kıllanarak hata ediyoruz. Çocuk ne söylüyor biz ne anlıyoruz?  
Başka türlü mantığı, başka türlü gerekçeleri var ve bambaşka bir dünyası var onun. Bir nefes alıp anlamaya çalışmak lazım.
Bir de hakikatten başka türlü çalışıyor kafası; bak bunu da yazayım dumur diyalog gibi şerefsizim.
Şimdi okulda çocuklara sormuşlar; “Yağmur yağıyor, şemsiyen yok, n’aparsın?” Kimi eve döner şemsiyemi alırım demiş, kimi arabaya girerim demiş, kimi eve kaçarım, kimi kapüşonumu örterim demiş. Arca ne demiş? “ISLANIRIM!” Eee yalan mı ıslanırsın tabii puhhahaha!

6 yorum:

Gulcin dedi ki...

islanirim. realist cocuk. ay yeliz aklima gelen ilk ne oldu biliyor musun? hani habire kendimize diyoruz ya hayati geldigi gibi yasayalim, bir kontrolu birakmaya calisalim aksin hayat diye. bak arcanin dedigi direk onu hatirllati bana. birak yagiyorsa islanayim. Ama simdi benimki de cocuk ne soyluyor ben neye yoruyorum oldu tabi :))) Seviyorum Arca seni ya :)

Adsız dedi ki...

Hahha ha ha şemsiyen yoksa ıslanırsın tabii :))) Çok gerçekçi bir çocuk Arca. Ve bence aynı zamanda dışa dönük, açık. Bir süre saklasa da sonra kendiliğinden itiraf ediyor.'' Annem , hani ben şöyle yapıyordum ya neden biliyor musun? '' Diye başlayan cümleleri bunun kanıtı... Tabii bunda kendisini dinleyen ve anlamaya çalışan anne-babasının olması etkili... Pelin/ İzmir

Nil dedi ki...

Bu hatayı biz de yapıyoruz sebebini bilmeden hemen "aa nasıl yani ya" oysa sebebi çok komik ya da basit olsa da direkt empoze etmeye çalışıyoruz. çünkü aksi işimize gelmiyordur.

Arca açık ve net. ve bana göre en doğru cevap.

yeliz dedi ki...

Yok yok ama anladığın şey süper bence bırak ıslanalım bırak yağsın:) beni köyümüm yağmurlarında yıkasınlarrrrr

yeliz dedi ki...

Pelincim her zaman yapmıyor hatta bazen resmen kıvırıyır ama haklsın bir şekilde anlatması işimizi kolaylaştırıyor

yeliz dedi ki...

Evet bi de hala kendi uzantımız gibi görüyoruz hani biz küçüken severdik ee onun da sevmesi lazım ne fena o artık birey halbuki