5 Ağustos 2014 Salı

Kafasına edeni bulmaya çalışan küçük köstebeğin hikayesi

“Bana kitap alacaksan, hayvanlı al, böyle hayvanlı olsun, sonra eğlenceli olsun”
Emrin başım üstüne majesteleri! Neymiş efendim, o aldıklarım öğreticiymiş, şöyle yap böyle yap diyormuş. 

Nerde o önüne her koyduğuma gömülen çocuk nerde?

Aklıma geldikçe, birilerinin tavsiyesinde gördükçe favori listesine eklediklerimi açtım önüme. Ciddi ciddi araştırdım, hangisi komik, hangisi hayvanlı…


Ve bingo! “Kafasına edeni bulmaya çalışan küçük köstebeğin hikayesi”

Bu kitabı yıllar önce eklemiştim listeye. Üstelik belli bir amaç için eklenmişti. Tuvalet iletişimine hazırlık zamanlarıydı.

Benden tıbbi terim bekleme ama dilim döndüğünce anlatayım. Bazı çocuklar kakalarından iğrenir, bazısı korkar. Sebebini filan bilmiyorum, yapıları gereği olabilir, psikolojik olabilir. Hiç araştırmadım. Çünkü gerek kalmadı.

Bendeki numune bokuyla barışık çıktı.

Bu onun yapısı olabilir, bizim telkinlerimiz olabilir. Telkin derken yaptığımız şey şu oldu, osurdu mu “oh be ne rahatlık, osur osur” dedik. Kakasını yaptı mı, “oh be ne güzel şimdi yeni mamalara yer açıldı, yap yap rahatla” dedik. Yemek kadar sıçmanın da vücudumuzun doğal ihtiyaçlarından biri olduğu mesajını verdik. Hatta sabahları babasıyla karşılıklı girdiler tuvalete, ellerinde okunacak bir şeyler… Kuş mu kondurduk, ne ettik, bilmiyorum…

Bildiğim tek şey, Arca 18 aylıkken kaka için oturduğu lazımlıkta hiç sıkıntı yaşamadı. Bezsiz bebek ekolünün kaka kısmından kendimize bir götlük yer edinecek başarıyı gösterdik diyelim. Hazır övünmeye başlamışım, hiç kimse bana “çişi ne ettiniz” diye sormaya yeltenmesin, dalarım! Gecede beş defa ile çarşaf değiştirme rekoru kırmış bir anneye küfret daha iyi!

İşte bu kitap kaka mevzusunda burnu boka batmış anneler için birebir. Zira kakanın gayet doğal bir şey olduğunu hayvanların kakaları üzerinden, tekrarlarla, komik bir dil ile anlatıyor.

Bir sabah küçük köstebek yüzünü güneşe çeviriyor ve pat, biri bizimkinin kafasına ediveriyor. Bizim köstebek miyop, göremiyor ki kim etmiş kafasına… Başlıyor önüne gelene sormaya; “kafama eden sen misin?” inek, keçi, tavşan, at, domuz… “aa o nasıl soru öyle bak benimki böyle” diyerek ihtiyaçlarını gideriveriyorlar. Bir türlü kafasına edeni bulamayan köstebeğin imdadına kara sinekler yetişiyor ve derhal tespit ediyorlar, “eden”i… Bekçi köpeği. Bizim köstebek de bir hışım çıkıyor kulübesinin üstüne, ediveriyor köpeğin kafasına, oh be rahatlıyor, gerisin geri dalıyor yuvasına…

Bu kadar! Öykü bu kadar basit ama Arca kahkahalarla gülüyor, defalarca okutuyor, farklı bir tonlamayla okuduğum “kafama eden sen misin” bölümünü aklına geldikçe tekrarlatıyor. Hayvan var mı? Var! Eğlence var mı? Var! Eh kaka gibi o yaştaki çocukların her ne hikmetse telaffuz etmeyi sevdiği bir kelime var mı? Var! Diyeceğim o ki, bizim evin veledinin tam istediği gibi!


Kitabın çevirisi de, resimleri de öyküsü kadar başarılı. Kısa metinli ve eğlenceli tekrarları olduğu için bence 2 yaşından itibaren okunabilir. 

9 yorum:

Cebimdeki renkler dedi ki...

Hemen alıyorum çünkü tam da ortasındayız sürecin daraldım bunaldım. Canını en çok ne yakar kitabı sayesinde kakadan korkmiyor dediğim bebe için kaka kabus oldu. Çiş de sorun oldu hatta bu yüzden.

yeliz dedi ki...

hay allah evet mutlaka deneyin belki yardımcı olur. kolay gelsin:=)

aysegul dedi ki...

sessiz bir takipciniz olarak carsaf degistirme rekorunu egale edebilirim. yazinin ozu sozuyle alakasiz (kitap bizde de var ve favorilerden biri, cok eglenceli) olacak ama gece cis olayini nasil noktalamistiniz? nacizane bir oneri, fikir vs olabilir mi? bizim arkadas 4 yasinda ve akisina biraktik, 5e kadar kurtulur diyorum ama onerilere cok cok acigiz:)

yeliz dedi ki...

akışına bıraktık Ayşegül, keşke sinirli yöntemlerim olsaydı ama yok. Hala gece yattıktan birkaç saat sonra (ya da kendim yatmadan hemen önce) çişe kaldırıyorum, yürütüp tuvalete yaptırıyorum. Geçtiğimiz yıllara göre gece kaçırmaları çok çok azaldı tabii ki. Ama yine de kendisi çişi geldiğinde kalkıp yapsa ne iyi olur diyorum:)

Öykücü dedi ki...

Duru ile benim de bayıla bayıla okuduğumuz bir kitap.Kaka çizimleri de çok gerçekçi, bilgilendirici bir kitap da sayılır:)

Cem'in annesi Yasemin'in kitap önerisiydi.

Bu arada yazıda ne çok göt, sıç, bok kelimesi geçmiş:)))) Algının etkilenmesi mi ,algıda seçicilik mi :))

Sevgiler.

yeliz dedi ki...

Yasemin'i okumayı çok seviyorum. Kimbilir belki de ondan okuyup listeye katmışımdır zamanında:)
ikisi de... baktım kakadan gidiyoruz, eskiden kibarlık edip döt dediğime göt, mıçmak dediğime sıçmak arasına nokta koyup terbiyeli yazayım diye evvelden kastığıma bok deyiverdim:)))

Zelis Kurt dedi ki...

biz de 5.gündeyiz.kakası geldiğini hissediyorm ve hemen götürüyorm yapıyor bir iki kere kaçırıdk belki.Ama gel gelelim çiş beni bitirdi.Yapıyor salıyor çişim geldi cümlesi şu aralar benim için mucize.bekliyorz bakalım.ben de bay bay kakalr kitabını aldım niye aldıysam sanki kaka olayı zaten halloldu gibi.normalde tam tersi olur değil mi?önce çiş sonra kaka eee benim kız da niye böyle oldu?Bu ara yazı için teşekkürler şu aralar tuvalet eğitimi veren vermiş anneleri çook mu çok yakın hissediyorum kendime.zeliş:)) kelebekkizimblogspot.com

Adsız dedi ki...

8 yaşında ve kronik kabız kızımda işe yarar mı dersin yeliz:( sanırım bu kitap tuvalet egitimi yaşındaki çocuklara göre. Biz biraz geç kalmışız.
Pınar

yeliz dedi ki...

yok zelişçim bizde önce kaka halloldu. çiş çocuktan çocuğa değişiyor, hatta günden güne. zamanla olacak. ay ne sinir olurdum zamanla hallolacak diyenlere ama öyle:)

@Pınar, evet kitap ona biraz basit gelebilir. ama bir kitapçıda filan okuyun isterseniz beraber belki de hoşuna gider.