Dumur diyalog #133

Poyraz ve Arca sohbet ediyorlar.

A: Poyraz, babamın telefonunda oyun oynayalım mı?

P: Ben artık ipad’de oyun oynuyorum.

A: hıh ben de! Ama etrafta ipad yoksa babamın telefonuna dadanıyorum.

…..

Arabada seyahat ederken sohbete devam:

A: Poyraz, bak okumamı istediğin bir şey olursa bana sorabilirsin, ben okuyabiliyorum!

……

NA ile konuşuyorlar, İngiltere – Estonya  maçının taraflarını soruyor:

A: Bilmiyor musun? Bak sana ipucu vereyim, İ ile başlıyor.

NA: bilemedim

A: aa hani bizim ülkemizi işgal edeceklerdi de Atatürk kovdu bunları?

….

Maçları izleyip izleyip sabah NA’yı sözlüye çekiyor. O akşam Çek Cumhuriyeti - Kazakistan maçını izledi ama Türkiye-Letonya maçını izleyemeden uyuyakaldı. NA da bu şimdi Türkiye maçını izler diye oturmuş izlemiş. Neyse, sabah sözlüsünde Arca Çek Cumhuriyeti – Kazakistan maçından sorular hazırlamış, sağlı sollu girişiyor:

A: Bil bakalım dünyanın en iyi kalecisi kim?

NA: Kim?

A: hani Çek cumhuriyetinde oynuyor, hani kafatası çatlamıştı da öze bir kaskla maça çıkıyordu? Ne? Bilmiyor musun?!

........

Maç oynanırken biz mutfakta yemek yiyoruz, beş on defa kalktı sofradan sonra aklı karışmış: "ya Çek cumhuriyeti diye bir ülke var mı gerçekten var mı?

Y: Evet var.

A: Ne biçim isim o ya öyle ülke mi olur?

..............

Alerji yüzünden tüm alerji yapabilecek yiyecekleri kısıtladık. Sadece biz İlker-Yeliz olarak değil, Arca da takdire şayan bir irade ile reddediyor ama bazen dayanamıyor, çikolata teklif ettiğimiz o gün olduğu gibi: "Hmm bence iskorpit diyecekler, balık diyecekler, bak gör çikolata çıkmayacak test sonuçlarından, küçücük yiyeyim bari...."