26 Ocak 2015 Pazartesi

Okumak Türk erkeğini bozar mı?

Meşhur bir istatistik vardır, efendime söyleyeyim, Japonlar yılda kişi başı yirmi beş kitap okurken biz Türkler on yılda bir kitap okurmuşuz. Eyvah ki ne eyvah! Gerçi burada söz konusu olan kitap satın almak mı, okumak mı, çok net değil.
Eğer söz konusu “okuma” ise, açık konuşayım ben durumun bu kadar vahim olmadığını düşünüyorum, ya da umut ediyorum diyeyim… Zira zorla da olsa okul çağındaki çocuklara okuttukları kitaplar bile ortalamayı yükseltebilir, çok mantıklı değil. Basım adetlerimiz çok düşük olabilir, kitaba bütçe ayırmıyor da olabiliriz ama bu kadar da okumuyor olabilir miyiz? Bu hayat pahalılığında kitap satın alınamasa da ödünç almak, kitap değiş tokuş etmek, kütüphanelerden faydalanmak gibi seçenekleri göz önüne almak lazım. Mesela ben son üç kitabımı hep arkadaşlarımdan ödünç aldım. (eşek değilim, ben de kitaplarımı ödünç veriyorum:P) Sonra annem yılda ortalama on beş kitap okur ama şimdiye kadar hiç kitap satın almadı, ya benim ya da ablamın verdiklerini okur.

İstatistikler ne kadar doğruyu yansıtıyor bilemem ama kendi gözlemlerime dayanarak, Türkiye ortalamasına kadınların katkısının erkeklerden daha büyük olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her gün metroya biniyorum, ayda birkaç defa da uçakla seyahat ediyorum. Elinde kitap olanları gözlemliyorum, yüzde doksanı kadın. Erkekler ise tercihlerini akıllı telefon oyunlarından yana kullanıyorlar.

Neden? Utanıyorlar mı? Benim ciddi anlamda kitap okuduğunu bildiğim kitap kulübünden arkadaşlarımın eşleri var, bir de İlker’in arkadaşı, Zeynep’in kocası Tufan. Bir araya geldiğimizde kitaplardan sohbet ederken, birkaç defa etrafında okuyan insan olmadığından yakındı, haklı da...

Sahi erkekler neden okumuyor? Ya da neden kadınlar kadar okumuyor? Okumak Türk erkeğini bozar mı? Bence sosyologlar bunu bir incelesin. Ama ellerini çabuk tutsunlar, benim oğlanın yetişkin zamanlarına yetişsinler. Zira herhangi bir Türk erkeği kadar hatta daha da fazla bir kuru fasulye pilav aşığı olan evladımın geleceğinden endişeliyim. Damak tadı kadar okuma alışkanlıklarını da ecdadından alırsa vay halimize!

15 yorum:

Kitapsız Kedi dedi ki...

Önce şunu söyleyeyim; bende biraz eşeklik var, çünkü konu kitapsa ödünç vermeyi de almayı da sevmiyorum. Bir defasında verdiğim bir kitap 4 sene sonra geri döndü biliyor musun :) Valla bak, hem de yüzsüz yüzsüz istememe rağmen.
Okumak Türk erkeğini bozar diye bir genellemeyi rahatlıkla yapabiliriz, çünkü kitap okumak entel dantel işler olarak algılanıyor yurdum taş fırın erkeklerince. Hatta kitap okuyan erkeklere hınç duyduklarına da eminim. Erkek imajını sarstıkları için. Yurdum erkeği kahvede oturup pişpirik oynarken karı-kız-araba-futbol muhabbeti yapmaktan hoşlanıyor genel olarak. Antin kuntin işlerle kaybedecek zamanları yok :) İstatistiğe gelince doğru olduğunu düşünüyorum, hayatında tek bir kitap okumamış insanlar tanıyorum ve o kadar çoklar ki. Bak tüm hayatında diyorum, on sene falan değil :) Bu kategoriye son derece müslüman olduğunu iddia edip kuranı bile okumayanları da koy.

Buzlarkralicesi dedi ki...

Demeden gecemeyecegim, esim ki kitap okumaz, bizi de baskalarinin hayatini okuyup, onlarla hayale dalip, kendi hayatimizdan zamani heba ettigimize inanir. Buyrun burdan yakin!

BitliTurist dedi ki...

Bence de hiç mantıklı değil ve dediğin gibi genelde kitap satın almak yerine öünç almayı terch ediyoruz. Ben tüm ilkokul,ortaokul ve lise dönemimde toplamda beş altı kitap almışımdır herhalde. Okul kütüphanesi,çok daha geniş kapsamlı olan bir adet daha kütüphane ve arkadaşlarımın babalarının kütüphaneleri bana yetti hatta hala alıp okuyacak olsam yüzlerce daha bulurum. Arkadaşlarımdan da aldım tabi. Ve o dönemde benden daha fazla kitap okuyan birini daha tanımıyorum. Elimde mutlaka okuduğum bir kitap olur ve çok kısa sürede bitirirdim. Özledim. Sonra gevşetmek durumunda kaldım o ayrı. Eminim Türkiye'de benden çok vardır :D

Erkeklerin kitap okumamasına gelince, eşim kitap okumayı sever. Hatta elinde ki telefondan metrobüsle ilçeler arası seyahatte, bir sürü kitap bitirdiğini biliyorum.Tek sorun kitap okumakdan çok oyun oynadığı gerçeği :) Yani erkekler için yeni ya da kaç defa okusan da kendine yepyeni bakış açıları bulabileceğin bir kitabı okumaktansa aynı oyunu defalarca oynamak nasıl caip gelebiliyor merak ediyorum? Onların oyun oynarken yakaladığı istikrarı, ben hayatıma uyarlasam kim bilir neler olur?


Adsız dedi ki...

sustum sustum konusayim dedim:)) erkeklere katiliyorum...sanki socrates yeni kitap yazdi da biz de okuyalim...hep baskalarinin acaip hayatlarini okumak hayal etmek zorunda miyiz kardesim? ayrica oku oku nereye kadar...ben okunan kitaplarin da sayisal ifade edilmesine karsiyim...25 kitap okununca ne oluyor yani ? hic okunmasin demiyoruz ama sadece kitap mi okunacak? gazete dergi blog websitesi niye sayilmiyor...illa yuzlerce sayfa okumak niye? ben ona da karsiyim (mandira filozofu muyum neyim:)

Duygu dedi ki...

Şöyle bir düşündüm, eşim, iki abim, dedem (annemin babası), dayım, bir kuzenim, eşimin eniştesi, birkaç da erkek arkadaşım var kitap okumayı seven. E fena da değil hani:) Bunlardan bazıları yılda 3-5 kitap okur belki ama, okur. Bazıları ise şapka çıkartılacak kadar iyidir bu konuda. Nasıl da kültürlü bir çevrem var yarabbi :p
Diğer yandan, o elinde kitap gördüğün yada bu hafta şunu okudum diyen birçok kadın o kitabı okumuyor aslında, çok netim bu konuda. Yani bir kısım insan için kitap okur gibi yapmak, kitap hakkında klişe birkaç cümle yazmak gibi şeyler entellektüel/cool/kültürlü görünmenin bir yolu. Bir yerlere ait olma çabası belki de.
Demem o ki, kadın çok, erkek az okuyor değil bence. Kitap, gazete, dergi, hepsi..
Biz az okuyan ama yine de/ve nasılsa herşeyin en doğrusunu bilen bir toplumuz. Bu da bizim fıtratımızda var demek:)

Adsız dedi ki...

'Kitapsız kedi' gibi ben de kitap ödünç almayı da vermeyi de sevmiyorum. Hele 'Halk Kütüphane'sinden falan hiç kitap almam.( Hijyen kaygısı) Fakat haftada bir kitap bitiriyorum. Sigara ve alkol kullanmam onlara vereceğim parayı kitaplara verip daha mutlu oluyorum. Haftada bir (1) kitap okuyan biri haliyle okumasını da çok hızlandırmış oluyor, okuduğum kitap sayısının haftada 2'ye çıktığı da oluyor. Bu da yılda 50' nin biraz üzerinde bir kitap eder. Kitaplar ortalama 20 lira olsa, toplamda bir yılda 1000 lirayı geçen bir tutar çıkar. 'Bu yalnız ve güzel ülke'de maddi durumu olsa bile bu parayı kitaplara -hayatta- vermeyecek o kadar çok insan var ki... Hele o çok değerli vaktini asla vermeyecek... Sabahları metroda işe ya da üniversiteye giden ve kitap okuyan kesimi görüyorsun, havaalanında belli bir sosyo-ekonomik düzeydeki insanları görüyorsun. Oysa Türkiye 75 Milyon. O yüzden bahsettiğin istatistiğin çocuklar değil, yetişkinler baz alınarak doğru olduğuna inanıyorum. Acı ama gerçek ! Pelin / İzmir

yeliz dedi ki...

yok yavrum ben ödünç alıyorum, vermesem eşeklik olur onu demek istedim:)
al-ver yani...

yeliz dedi ki...

ilginç bir bakış açısı:)) peki o ömrünü ne yaparak heba ediyor, merak ettim:)

yeliz dedi ki...

evet bu konuda sana katılıyorum, ben bu oyun işini hala çözemedim. Ona takılmak, hayattan soyutlanmak nedir yav:)

yeliz dedi ki...

oooppsss o halde sizi candy crush kulvarına alalım, farklı dünyaların insanlarıyız :)))
O meşhur istatistik sadece kültürsüzlüğümüzün ve geri kalmışlığımızın rakamlara dökülmüş ifadesi. Yoksa bence de niceliğe değil niteliğe bakmalı, hatta dediğiniz gibi büyük resme bakmalı ve "okumak" üzerine yoğunlaşmalı.

yeliz dedi ki...

hay bizim fıtratımıza:)) iyi peki ama duygucum, kitap okur görünme eylemi sırf entel görünmek için oldukça sıkıcı bir eylem değil mi? Yani sırf elimde kitap olsun diye okurmuş gibi yaptığımı düşünüyorum, yok yav o kadar da değildir:)

yeliz dedi ki...

kişisel tercih pelincim, benim arkadaşım mesela (Deniz) asla ödünç kitap almıyor. Kaç defa dedim satın alma ben veririm, yok illa kendinin olacak ama o da mesela ödünç verir. Tamamen kişisel tercih:)
gösterdiğin tabloya içim acıyarak katılmak zorundayım. Çok üzgünüm ama öyle maalesef:(

Gulcin dedi ki...

Ozana soyleyeyim arastirsin bunu :)
Acikcasi bizim evde durum ters. Benim okudugumun kat be kat fazlasini okuyor Ozan ama meslek icabi da olabilir. Kendisi gibi olanlari orneklem disi biraksin :)

Yeliz bence durum tam da istatistikler kadar vahim. Neredeyse 80 milyon insaniz dusun. Okuyan kac kisi? Sonucta 80 milyon ustunden ortalama hesaplaniyor yani bence sonuclar dogru olabilir :(

Bizim yazlik tam bir kitap degis tokus cenneti. ben bayiliyorum bu huylarina. hepsi emekli insanlar sonucta. surekli kitap alamayabiliyorlar ama o 14 evden illa herkes 1-2 kitap aliyor ve hepsi hepsini okuyor. Sahane. Bir de annemin sahaflari var biliyorsun. Alsancaktakine bayiliyorum ben. Su an elimdeki kitap o sahaftan mesela. Ha bunlar da basim adedinin dusuk olup okunana kitap sayisinin daha fazla olmasina sebep olabilir.

Yani diyecegim o ki. Okuyoruz belki kisisel bazda istatistiklerden cok ama ulke bazinda kesin yerlerdeyiz.

Adsız dedi ki...

Edebiyat odullerine de karsiyim :)...niye hep cok guzel uydurulmus hikayelere veriliyor bu oduller..niye bir kere de bir deneme kitabi bu odulu almaz...cok istersem biyografi okurum :) ayrica bence bu X tane kitap okuma seysi ilkokul ogretmenlerinin dayatmasi... o yuzden bir suru cocuk okumayi sevmiyor..yazmayi da ogretseler ya...tek bildikleri X konusu hakkinda yazililarda 30 dak icinde birsey yaziniz diye buyurmak..sanki kendileri yazabilecek...ayrica hangi gercek yazar oyle ismarlama yarim saat icinde birsey yaziyor acaba? velhasili kelam cok gereksiz islerle ugrasiyoruz...internet caginda hala X adet kurgu kitap okunacak diyenlere sasiyorum...gecelim bunlari...azicik da bilim, muzik, sanatla ilgili iki blog dergi okunsa veya kendimiz birsey yazsak nasil olur acaba? :))
http://www.istanbulmodern.org/en
http://www.moma.org/visit/calendar/exhibitions/1469

Unknown dedi ki...

Kitap değiş tokuşuna pek girmiyorum, zira kitaplığımın hatırı sayılır bir kısmı yok:( Ki hep en sevdiğim yazarlar gitmiş, gel de paylaş şimdi.. Ama sizle paylaşırım , onda sıkıntı yok, yeriniz yurdunuz belli:)) Blogunuzu basarım, kapınızı çalarım, iş yerinize gelirim:)) Son olarak Fi yi sen aldın ya aslında hemen okumamak dışında tereddüt etmiştim alsam mı diye, zira Filiz bana ikinci kitabı hediye etti:)))))
Bunun dışında merak etme benim çevremde kitaplığı olan, okuyan bir dolu erkek var okumayanlar olduğu gibi. Mesela eşim artık okumuyor, üniversitede ortam gereği kızlara hava atmak için okumuş:))) okuduklarım gerçek olur, kafamda kurgularım, yaşarım onları diye okumuyormuş şimdi, varsa yoksa film izlesin, ama bilmem kaç sene önce okuduğu kitapları hatırlıyor ya az ve öz okuduğu için ya da hafızası farklı işliyor:)