Geçenlerde Betül Mardin’in
bir anısına denk geldim. Tam hatırlamıyorum, aklımda kalanları yazacağım. Betül
Mardin’in babası ile kızı İngiltere’ye gidiyorlar. Mütevazı bir otele
yerleşiyorlar. Akşam yemeğini yine İngiltere’ye gelmiş olan dostlarıyla
yedikten sonra o kişilerin kaldığı otele gidiyorlar. Otel çok lüks, odaları
şahane, imkanları felaket. Kızı mahzunlaşıyor ve soruyor: “neden biz de böyle
bir otelde kalmıyoruz?” Dedesi de diyor ki:
“onların öyle yerlerde kalmaya
ihtiyacı var…”
Çok etkileyici.
Bugünlerde sosyal medyaya
bir köşesinden bulaşmışsanız, anne profiline sahip kimseleri takip ediyorsanız,
çok çirkin olaylara şahit oluyorsunuz. Ben detaylara kendimi vermemek için uzak
kalmaya çalışıyorum. Kolay da olmuyor söyleyeyim. Çünkü çirkinlikleri görmemek
pek mümkün değil.
Kimi instagram hesapları,
para kazanabilmek için instabloggerlık yapıyormuş, doğru yanlış bilemem,
takipçilerini yönlendiriyormuş. Başka bir kısım da bunları ağzına dolamış,
verip veriştiriyormuş. Hem kendi aralarında hem de taraftarlarının (bu da ne demekse?) arasında
ağza alınmayacak sözler, insana yakışmayacak hakaretler…
İnsan ister istemez "neden" diye soruyor.
Aslında nedeni çok basit “onların böyle şeylere ihtiyacı var.”
8 yorum:
Blogger adıyla sadece reklam yapanlar çoğaldı maalesef. Mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışıyorum ben de.
Ama cümle gerçekten de çok güzelmiş...
Birde bunların blogger anne olduğunu düşününce birbirlerine yazdıkları hakaretleri daha bir hayretler içerisinde okudum ve çokda üzüldüm.
:) güzel özetlemiş
Yeliz şekerim bu anlattığın şeyler nedir ya?
Kuzey geçen yazdığım sosyal medya ile ilgili yazıyı okudu ve dedi ki: ''Komik bir yazı olmuş ama bu insanların kıskanıyormuşsun gibi gözükmüşsün.''
Arca büyüyor, ona göre :)
Ben artık kıskanç görünmemek için susuyorum.
:)
Inanamiyorum gorduklerimize hakikaten.
Bugun "Yetti bana sosyal medyanin bu boks ringi hali!" yazdim hakikaten yetti.
Ama sen yine benim bir suru yazdigimi cok guzel kisaca anlatmissin yeliz.
Deger mi ya su fani dunya bunlara
ne kadar da hepimizin gözüne gözüne sokulan bir gerçek! blog yazıyosan yaz, ok. instagram kullanmayı seviyosan kullan, ok. ikisinde de bişeyler paylaşmak istiyosan ok. sosyal medya üzerinden para kazanmak istiyosan ona da ok. Ama ne olur artık bunu anne kimliği olan ve herhangi bir sosyal medya hesabı olan herkes yapmasın. hele sosyetik olduğu icin aslında takip ediliyor olan anneler hiç yapmasın! çünkü o kadar yapay, o kadar samimiyetten uzak ki paylaşımlar.. Şimdi ben bunları söylüyorum ama, bana bile bu instamom muamelesi yapan insanlar var :) ben bildigin özel sektörde çalışan, boş zamanı olunca (sigara içmediği için) instagrama girip iki fotograf paylaşan, arada da gerçekten memnun kaldığı ürünleri yada cok sevdigi hediyeleri paylaşan bir sosyal medya kullanıcısıyım. şu sektorde de kazandığım 5 kuruşum yoktur. Ama artık bu instablogger olayının öyle boku çıkmış ki, ne paylaşsan reklam sanıyolar, çünkü ben hicbir cıkarım yoksa öneride bulunamam, illa para kazanıyor olmam gerekiyo!
hoffff, nasıl dolmuşsam artık, sana anlattım herşeyi :P daha neler neler var bu sektörün içine girince de, karşılaştıklarımı anlatsam insanlar sosyal medyadan soğur:P
biz tatlı tatlı paylaşmaya, icimizden geldiği gibi yazmaya ve anlatmaya devam edelim bence ^.^
Öperim :)
Şahane olmuş bu laf hakikaten ♥
sevgili yeliz,
ben havaalanindaki ayse :) tatil bitti, londraya donduk. ancak firsat oldu yazmaya, ben de cok cok mutlu oldum seni gordugume havaalaninda, heyecandan yanlis elimle tokalastim senle :)
her yilbasi tatilimizde oldugu gibi 6 yasindaki ogluma arcayla senin sevdigin cocuk kitaplarindan aldik, kumkurtlari bu sefer. kagit bebeklere bayildigimiz kadar severiz kumkurtlarini da umarim.
(gulcini tanimiyorum, londrada mi yasiyor?)
sevgiler
Yorum Gönder