1 Eylül 2016 Perşembe

Arca ile tatil günleri

Sınıfın whatsapp grubunda velilerin çocukları hakkında “okulu çok özlemiş” “çok heyecanlı” gibi cümleler yazdıklarını okuyunca biraz imrendim. Arca’da tık yok. En son, ikinci sınıfta okula gitmesinin gereksiz olduğuna kanaat getirdikten sonra, biz kitaplarını alırken okula girmemeyi, arabada beklemeyi teklif etti. Sanki adamı okulda bırakıp kaçacağız. Kırtasiye malzemelerini almaya gittiğimizde bendeki heyecanın onda biri cücede yoktu. O, hotwheels arabalarını seçmekle meşguldü, sanki bana defter, kalem alıyoruz!

Vallahi açıkça yazdım, bizimkinin okula dönmeye niyeti yok, dedim grupta.

Öğretmeni tatil imkanları azaltılırsa belki okul cazip gelir diye öneride bulunmuş. Doğru tespit. Yaz, Arca cücesi için müthiş eğlenceli geçti. Anneanne yazlığında sınırsız televizyon, klimalı serinlik (bu mühim yatağını yastığını serin seviyor), para kazanma imkanı, Çeşme’de kuzen Deniz, kanka Poyraz, tekneyle komşu koylara seyahat, her an ağzına layık ana ve ara öğünler, dondurma, top, bisiklet, oyun, gezmek… Tek sorunu bizden bu yıl epey ayrı kalması oldu, onu da şu son haftayı birlikte geçirerek hallettik. Ben olsam ben de okula filan başlamak istemem.

Son bir hafta benim için de çok keyifli geçti. Bu yer cücesi, illallah getirten tüm kıllığına rağmen acayip eğlenceli bir çocuk oldu.

En son 25 Haziran tarihinde günlüğüne (yıllık – mevsimlik filan desek daha doğru olacak) “ayağımın yere değmediği yerde kolluksuz yüzdüm” cümlesini yazmıştı. Geçen gün İlker bizi kalamar tutmaya götürdüğünde, bu olayın da “günlüğe” yazılmaya değer olduğuna karar verdi. Her gün yazamazmış, çok önemli olay olması lazımmış. Vallahi benim için de önemli bir gündü, boyum kadar dalgalarda bütün midem ağzıma geldi. Ona sorsan eğlenceliymiş. İyi işte İlker’e miço lazımdı, bulundu, bundan gayrı birlikte balığa çıkarlar. Aman beni ellemesinler de... 


Fakat şunu da itiraf etmeden geçemeyeceğim, deniz adamı başka türlü yapıyor, yani deniz, sahilden seyrettiğin bir manzaradan ibaret değil. Açıklara hem de rüzgarın yüksek, dalgaların epey büyük olduğu bir zamanda gidince içini bir yücelik duygusu kaplıyor, anlatması zor, kendinin, hani o bir bok sandığın kişinin aslında ne kadar küçük ve önemsiz olduğunu hatırlatıyor deniz. 

Öyle işte...

Arca cücesine dönecek olursak, yaz ödevlerinden biri müze gezmekti. Çocuk ya, oyuncak müzesine gitmek ister dedim, yok illa arkeoloji müzesine gidecekmiş. İyi madem, dedik, gittik. Büyülendi, iki tur attırdı bana. Çok heyecanlanmış. Israrının sebebi anlaşıldı, Poyraz ile yeni oyunları fosil bulmakmış meğer. Tam müzeden çıkacağız, heykellerle çalışan arkeologlara denk geldik. Nasıl kıvranıyor, soru soracakmış, utanıyormuş. Neyse bir on dakika sonra bir kadına yanaştı. Soru da şu: “nerelerde kazı yapıyorsunuz? En çok nerelerde kalıntı filan buluyorsunuz?” Ay dedim, bizim oğlan arkeolog olmak istiyor da ondan bu merak, ne güzel.. Yok dedi, spor spikeri olacakmış. Arkeoloğu sorguya çekmesinin sebebi yer tespitiymiş, bu kalıntıların yerini öğrenecekmiş ki, Poyraz’la gidip oraları kazacaklarmış, işin gücün hinlik cüce!

Dil pabuç, akıl bir karış havada ama hala ona kitap okuduğumda kucağımda sızıp kalıyor. Havanın tekneyle açılmaya müsait olmadığı cumartesiydi, biz Arca ile Alaçatı pazarında gezip yorulmuş, denize gitmeyi hiç düşünmezken İlker tekneyi temizleyeceğini söyledi. İyi, dedik, takıldık peşine. Rüzgar tonoza bağlı tekneyi beşik gibi sallıyor, yüzmüş yorulmuş zaten, uzandık, elimde geçen hafta başladığım Oblomov var, sana da okuyayım mı dedim, atladı hemen. Uşak Zahar’ın sakarlıklarında kahkahayı patlattı. Bir süre sonra baktım kucağımda uyuyakalmış.

Çek dedim İlker'e, haberim yokmuş gibi, okuyormuşum gibi (gibisi fazla lan okuyordum ama pozlu okuma) çek koyalım sosyal mecralara... Bir blog hatırası kalmıştı, şimdi o da tam oldu. 




4 yorum:

Evde Yazar dedi ki...

İçim ısındı, ne güzel anlatmışsınız, kaleminize sağlık :)

okuyanguzel dedi ki...

Sen yaz biz okuyalım ya... Ne güzel geliyor yazıların bir bilsen.

Seni seviyorum.

anne kaleminden dedi ki...

Okula dönüş zor olacak, tatiller hemen bitiyor okul hiç bitmiyor diye isyanlardalar :)

Gulcin dedi ki...

Vallahi böyle tatille ben de dönmek istemem çocuk HAKLI :)