Arca ufaktan okuyor.
İki üç harfli kelimeleri filan.
Diğerlerinin de harflerini sayıyor ya da havada parmağı ile harfleri yazıyor.
Hayır, bir şey yapmadık, sadece o sorduğunda cevap verdik.
Neyse eve yürüyoruz okuma yazma meseleleri üzerine sohbet ederken,
Y: tamam canım harfleri tanıyorsun ama yazamıyorsun daha
7 Şubat 2014 Cuma
6 Şubat 2014 Perşembe
Torba değil o ÇUVAL! Aç bak o “ÇUVAL”da ne var?
Çok sinirliyim, çok asabiyim. Hayır yav muayyen günle ilgisi yok (biraz olabilir:P), kahvemi de içtim, geçmiyor sinirim!
Torba yasa ne biliyon mu bacım? (erkekler alınmasın arada abicim şeklinde de hitap ediyorum, gücenmeyin tepelerim!)
Böyle ipe sapa gelmez birbiri ile alakasız yasaları bir torbaya koyuyorlar sonra o torbaya seni, beni toplumu, geleceğimizi ilgilendiren pek çok mühim başka yasaları da tıkıştırıp çuval büyüklüğüne erişince o torba hop bir gece yarısı operasyonu ile meclisten geçiriveriyorlar.
5 Şubat 2014 Çarşamba
Ustam ve ben
Elif Şafak hakkında duygularım karışık. Saygı, takdir
tamam. Ben Türk kadın yazarları kayırıyor muyum ne?
Diğer taraftan kitapları hakkında o kadar çok yazılıp
çiziliyor ki, ilk çıktığı günlerde katiyen okumak istemiyorum. Kitaplarının
özgün olmadığı hakkındaki söylentiler öyle planlı programlı geliyor ki bana,
bunun bile PR çalışmasının bir parçası olduğuna inanıyorum. PR tabii ki bir
kitabı değersizleştirmez ama nasıl diyeyim bu kadar planlı programlı olması, bu
kadar çok sattırmaya meyletmesi benim nazarımdaki samimiyetine zarar veriyor.
Elif’in çok da umurundaydı peh:P
3 Şubat 2014 Pazartesi
Kurtlarla koşan kadınlar
Zeynep’le iş hakkında sohbet
ettiğimiz bir akşamdı. Yaz ayları sanırım. Çok yoğun bir tempodan sonra
çalıştığı fabrikanın kapanmasıyla işsiz kalmıştı. Çok sıkılıyordu. Çünkü iş
onun var olma sebeplerinden biriydi. Çünkü işini severek yapan nadir insanlardan
biridir Zeynep.
2 Şubat 2014 Pazar
gönüllü
Kanunen şirketlerin alması gereken eğitimlerden denetimlerden geçiyoruz bu aralar.
Geçen yangın eğitimindeyiz.
Eğitmen bir fotoğraf paylaştı eğitim sırasında, feci bir orman yangını var ve iki yurdum insanı kol kola girmiş, yangını fotoğraflarına fon yapmış kameraya gülümsüyorlar ve poz veriyorlardı. Kötüydü çok kötüydü. Daha kötüsü bizimkilerden birinin "e napsın hocam, adamın elinden ne gelir?" demesiydi. Fotoğrafa mı bizim elemana mı daha üzüleyim bilemedim, "ne demek ne yapsın? en azından üzülebilir" deyivermişim. Eğitmen ise "medeni insan üzülecek bir durumda üzülebilen insandır" gibisinden bir söz ile konuyu kapattı, yoksa ben akşama kadar konuşurdum.
31 Ocak 2014 Cuma
29 Ocak 2014 Çarşamba
Vedalaştım
Beraberliğimizin onuncu yılıydı. Yıllar ikimizi de
yıpratmıştı, beni ondan biraz daha fazla. Daha sürerdi bence en azından birkaç
kış daha bedeni bedenimde geçirebilirdik. Ama her güzel şeyin bir sonu vardı ve
onunla beraberliğimizin onuncu yıl kutlamaları, harika bir veda töreni oldu.
Yine yollarımız kesişecek biliyorum, kapının önüne
koyamayacağım ama an be an çıkacak hayatımdan.
Ufukta bir nokta haline gelen
ağır aksak bir gemi gibi köhne… köhne bir gemi gibi sessizce mazimin bir parçası
olacak.
Dumur diyalog #116
Bütün koltuk minderlerini oturduğum koltuğun etrafına
yığarak bana yuva yapan Arca, son olarak tepeme de çıkar. Tamam öpüşür
koklaşırız, derken inmesi gerekir:
Y: Ay annecim dikkat et tepelerden düşeceksin
A: Küçük bir çocuk olarak koltuktan atlama konusunda uzmanımdır
da düşmem merak etme!
28 Ocak 2014 Salı
Ayfer Tunç ile tanışmak için güzel bir kitap : Kapak kızı
Kitap kulübünde Türk kadın yazarlara taktığımız bir dönemdi,
Mine Söğüt’ün hikayeleri ile başlamıştık, Leyla Erbil’in Tuhaf bir Kadın
kitabını çok sevmiştik. Evet Elif Şafak’tan, Ayşe Kulin’den başka kadın yazarlarımız da var onları da
tanımalıydık.
Ne okul mu? Hayır, karnım ağrıyor :(
Antibiyotik iğneleri fenadır, geçen sene beş tane oldum
oradan biliyorum. Bir de küçük bir çocuksan of nasıl acır. Ama bizimki gibi bir
yer cücesi ise söz konusu olan gözlerine dolan yaşları akıtmayacağım diye derin
nefes alır çünkü sen ona “bak Arca hasta olduğunda okula gitmeyeceğim diye
seviniyordun, ama hastalık çok kötü bir şey görüyor musun” diye farkındalığını
arttırmaya çalışmışsındır.
26 Ocak 2014 Pazar
Ee nerde kalmıştık?
Bitmeyen düşmeyen inatçi ateşin ebesini öpüyorduk. Daha doğrusu ben öpüyordum. İlker ise babalıktan on beş günlük bir izin talep etti, birleştirelim izinlerimizi bebeyim başbaşa takılalım dedim. Yok beni bile istemiyor!
18 Ocak 2014 Cumartesi
İnadım inat dötüm iki kanat...
---- Dikkat! Ağır küfürümsü cümleler içerir! Yok efendim terbiyemizi bozdun diyene çok pis küfrederim sonra darılmaca gücenmece yok! -----
.. diyen ateş! Senin de gelmişinin de geçmişinin de sülalenin de ebesini öpeyim e mi?
Şu an kafein komasında olabilirim. Söylediklerimden yazdıklarımdan ve hatta düşünebildiğim kadarıyla düşündüklerimden mesul değilim. Sahi dün gece uyumadım biliyon mu blog? He vallaha... Bir ara nöbeti ilkere devretmeyi planladım ama İlkerin Arca'yı duşa ikna etme çabaları kulağıma gelince bir fırlamışım yataktan, gözümü açamıyorum ama ateş ölçer elimde, şaşı olmuşum rakamları okuyacağım diye.
.. diyen ateş! Senin de gelmişinin de geçmişinin de sülalenin de ebesini öpeyim e mi?
Şu an kafein komasında olabilirim. Söylediklerimden yazdıklarımdan ve hatta düşünebildiğim kadarıyla düşündüklerimden mesul değilim. Sahi dün gece uyumadım biliyon mu blog? He vallaha... Bir ara nöbeti ilkere devretmeyi planladım ama İlkerin Arca'yı duşa ikna etme çabaları kulağıma gelince bir fırlamışım yataktan, gözümü açamıyorum ama ateş ölçer elimde, şaşı olmuşum rakamları okuyacağım diye.
17 Ocak 2014 Cuma
Benim muhterem bir alem!
Antibiyotik dün bitti, biter bitmez de yeni bir öksürük başladı.
An itibariyle kulağımda öksürük krizi elimde bilgisayar... Halim hal değil ya neyse...
İlker'in hastalığı Arca'nınki bitmeden başlamıştı, zaten bir haftadır uyumuyordum, üç gün daha eklendi. Onunki bitti, yine Arca. Sıra bana gelmesin hiç sırası değil zira...
İşleri eve getirir durumdayım, az önce yazdığım yığınla maili Çinli kardeş bilgisayarını açar açmaz görecek ve muhtemelen ebeme küfredecek. Saat farkı bebeyim idare et bir zahmet!
Bu aralar aynı anda birkaç kitap okumak, deli gibi yazmak, sosyal medyanın altını üstüne getirmek istiyorum, öyle deli bir enerji hasıl oldu bünyeye. Allah hayra çıkarsın. Hemen hiçbirini yapamıyorum tabii.
An itibariyle kulağımda öksürük krizi elimde bilgisayar... Halim hal değil ya neyse...
İlker'in hastalığı Arca'nınki bitmeden başlamıştı, zaten bir haftadır uyumuyordum, üç gün daha eklendi. Onunki bitti, yine Arca. Sıra bana gelmesin hiç sırası değil zira...
İşleri eve getirir durumdayım, az önce yazdığım yığınla maili Çinli kardeş bilgisayarını açar açmaz görecek ve muhtemelen ebeme küfredecek. Saat farkı bebeyim idare et bir zahmet!
Bu aralar aynı anda birkaç kitap okumak, deli gibi yazmak, sosyal medyanın altını üstüne getirmek istiyorum, öyle deli bir enerji hasıl oldu bünyeye. Allah hayra çıkarsın. Hemen hiçbirini yapamıyorum tabii.
14 Ocak 2014 Salı
Başbakan olsaydım önce eğitim sistemimizi değiştirirdim
Bir ülkeyi cehalete sürüklemek için önce kadınların eğitimlerini kısıtlayacaksın, böylece toplumun %50'sini (hayır meşhur %50 değil:P) cahil bırakmış olacaksın, sonra da o %50 geri kalan %50'yi yetiştireceği için toplumun tamamı otomatikman geri kalmış olacak.
Nefis bir cahilleştirme modeli, bana bir yerden tanıdık geldi, ama nerden:)
Sonra şu aşağıdaki haberi okudum, baktım baktım... hiç ama hiç tanıdık bir şey göremedim, yaz siz?
Nefis bir cahilleştirme modeli, bana bir yerden tanıdık geldi, ama nerden:)
Sonra şu aşağıdaki haberi okudum, baktım baktım... hiç ama hiç tanıdık bir şey göremedim, yaz siz?
13 Ocak 2014 Pazartesi
Grip beni teğet geçer - mi acaba?!
An itibariyle yine bir ateş nöbetinde karşınızdayım sayın seyirciler! Hayır bu defa İlker. Cuma gecesinden beri 38.5'in altına düşmeyen ateşin tek açıklaması muhtereme göre it gribi! Bence h3n2 mi ne herhalde ondan. Bütün belirtiler net. Ama ona sorsan köpek ettiği için farklıymış bu, it gribiymiş, öyle diyor. Dağ gibi adam (tamam bir everest değil ama bir sipil dağı olabilir pekala) iki gündür kolunu kaldıramadı. Bir yerlerde okumuş ilaç şirketlerinin ilaç satmak için laboratuvar ortamında ürettiği bir virüsmüş, ellerinden öpüyor üreticileri, buradan da belirteyim dedim.
10 Ocak 2014 Cuma
Ben niye tırsıyorum?
Efendim bundan 3 sene kadar önce bu yavru ciddi bir
antibiyotik tedavisinin ardından düşmeyen ateşle başa çıkmaya çalışmış,
başaramayınca da doktora tekrar gitmiştik. Dinleme bulgusu yok, öksürük yok,
akıntı yok, bir bok yok yani ama bam ciğerinde kist. Kandaki enfeksiyon tavan.
Teşhis bile konamıyordu. Efendim parazit mi doğuştan mı,
yoksa Allah muhafaza…
9 Ocak 2014 Perşembe
iyi bir anne değilim, sadece çabalıyorum.
31 Aralık’ta Arca’ların okulu yarım gündü, eh bizimki 11:00’de
okula gittiği için göndermemeye karar verdik. Sabah saatlerinde evin kapısı
çalındı, karşı komşu. Dört yetişkin bir oğlanı okula gitmeye ikna etmeye
çalışıyorlar, destek istiyorlar. Tuna, Arca’dan iki yaş küçük ve o an onu ikna
edebilecek tek şey “hmm evet Arca da okula gidiyor bak hadi bakalım giyin hemen”
cümlesi. Babası da aynen bunu talep ediyor bizden. Düşünmeden talep edilen
cümleyi sarf ettim. Arca yanımda, sesini çıkarmadı, el salladı içeri girdi.
Pörtleyen göbeğime evrenden mesaj geldi! #bugunbasliyorum
Yılbaşı sofrasında ipin ucunu kaçırınca gerisini koyverdim
gitti. Küçük çapta pörtleyen göbeğime bakıyordum ki, bu aşağıdaki paket geldi.
Tam da hah “artık biraz dikkat edelim yediklerimize bu ne böyle? Vol.47147913473” sinyal vermeye başlamışken. Tamam budur.
Tam da hah “artık biraz dikkat edelim yediklerimize bu ne böyle? Vol.47147913473” sinyal vermeye başlamışken. Tamam budur.
Bugün
yine yeni yeniden başlıyorum.
Yok yav diyet bize ters. Yediklerimize dikkat edeceğiz, her sabah susamlı İzmir gevreği kemireceğimize, biraz da Nesfit tam buğday ve pirinç gevreği tüketeceğiz. Yemeklerimizin yanına salatayı eksik etmeyecek, her gün mutlaka meyve yiyeceğiz. Ha unutmadan bir de yeniden yogaya başlayacağız. Biz derken ben yani, ama ben de katılırım dersen, buyur bacım dükkan senin!
https://nestle-fitness.com/tr/bugunbasliyorum/
Buradan girip bir güzel fotoğrafını mesajını yazıyorsun sonra
da reklam yüzü olma şansı yakalıyorsun. Tabii benim kadar şansın olur mu
bilmem:PHadi eyvallah ben yogaya kaçar! Gülmeyin yav! Bu defa kesin başlıyorum, çok pis gaza geldim:)
Yok yav diyet bize ters. Yediklerimize dikkat edeceğiz, her sabah susamlı İzmir gevreği kemireceğimize, biraz da Nesfit tam buğday ve pirinç gevreği tüketeceğiz. Yemeklerimizin yanına salatayı eksik etmeyecek, her gün mutlaka meyve yiyeceğiz. Ha unutmadan bir de yeniden yogaya başlayacağız. Biz derken ben yani, ama ben de katılırım dersen, buyur bacım dükkan senin!
https://nestle-fitness.com/tr/
8 Ocak 2014 Çarşamba
Anket! Günün çorbasının rengini seçiyoruz.
Çok ama çok sadık bir okuyucumdan :) turuncunun kendisini rahatsız ettiğine dair bir duyum aldım. Yo aslında direkt arayıp bu ne?! dedi, şu an burada açıklayamayacağım sebeplerden dolayı haklıydı. Ben de hadi yaptım oldu olmasın, gözü gönlü ne görmek ister okuyucunun diye anket yapmaya karar verdim.
Cevaplamadan geçmeyin vallahi kaldırmam bu postu daha da yazı filan yazmam! bıkarsınız banner görmekten yeminle! Hadi bakiyim fuşya mı, gri mi, mor mu, sarı mı? blog geneline de seçilen renk hakim olacak belirteyim.
GRİ
MOR
SARI
Daha
Hakan Günday'ın okuduğum ilk kitabı son kitabı yani "daha".
Oldukça gerçek dışı bir hikaye oldukça gerçekçi anlatılıyor hem de bizzat kahramanın kendisi tarafından. Fena halde dağıtan bölümler var özellikle çocuk tecavüzü. Etkilenmemek mümkün değil. Ama açık konuşmak gerekirse beni en etkileyen kısım dünyanın en güzel kızı kısmıydı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)