16 Ağustos 2009 Pazar

bizim emektar

Gezmeye giderken illa ki bireyler unutuyorum, birgün suyunu, birgün emziğini, birgün oyuncağını.... Sonunda kendime bir liste yaptım buzdolabının üzerine astım, aha da işte liste:

Biz Arca için alışveriş yaparken birçok şeyi fazlasıyla ve belki birçoklarının vermeyeceği paraları vererek aldık ama bazı şeylere de hiç yaklaşmadık. Mesela bebek çantası. Ofisten hergün 30 km hem de en az 35 C sıcakta, süt taşıyacağım için, Aventin pahalı termos çantalarından aldık da bebek çantası hiç düşünmedik. (Bu arada o termos çanta özellikle rötarlı İstanbul seyahatlerinde çok çok işime yaradı, yoksa sütlerin sağıp atmam gerekecekti.)
İlk dışarı çıkacağımız günlerde aklıma fotodaki çanta geldi.

Sene 1990 ların son yarısı... Nerden baksan en az 10-12 senesi var. İlkerin bana Mavi Jeans ten hediyesi. Şöyle tek omuzda asılan, askısında kocaman bir cep telefonu kılıfı bulunan... Kılıf o yılların Ericsson 688 leri için düşünülmüş belli. Bende de vardı, pili uzun dayansın diye büyüğünden almıştım, o kadar ağırdı ki, ateş tuğlası misali, evden çıkarken çantaya atmamışsam hafiflikten hemen farkederdim. Allahım bu çanta ne işlere yaradı... Önceleri hergün okula kullandım. Sonra tatillerin değişmez plaj çantası oldu. Evlenmeden önce step, evlendikten sonra pilates, yoga, yüzme... hhoooop bütün malzemeler bunda. Seyahatlerde kitaptı, suydu, yolluktu, hep bu çantayla taşındı. Şimdi ise Arca'nın gezme malzemelerine ev sahipliği yapıyor. Askı cırtlı cırtlı olduğu için boyu ayarlanıyor ve Arcanın pusetinin tutma yerine asılabiliyor, yani ben taşımıyorum bile. Renk siyah olunca İlkeri de bozmuyor. Bu gidişle Arcayı ilkokuldan da mezun edecek bizim emektar:)

2 yorum:

Tekir dedi ki...

aynen... ben de o renkli anne çantalarını hiçbir zaman beğenmedim. Siyah bir sırt çantası vardı, onu kullanıyoruz biz de. Üstelik sırta takıldığı için kollar daha rahat :)

yeliz dedi ki...

evet ya hands free takılabiliyorsun:)