Cep telefonunun görgüsüzlük olduğunu düşünüp yemek yediği lokantada
masa üzerine koymaya imtina eden, her zil sesinde benimki mi lan diye çantasını kulağına yapıştıran bir kuşaktan geldiğime göre her mekanda selfie
çekmeye çalışan gençleri garipsemem kadar doğal bir şey olamaz herhalde.
Halbuki hayat zor bacım, senin saçını bir o yana bir bu yana
savuruvererek çekmeye çalıştığın belki sekizinci pozundan daha zor. Üstelik hayatta
filtre uygulaması da yok maalesef. Neysen o!
Her şey bulaşık makinemizin üretim tarihinin, üretim hatası ihtimali
olan ürünlerin üretim tarihine denk düşmesiyle başladı.
Anlamadıysan iki kere
oku, cümlede hata yok abicim!
Meğer on dört senelik makineymiş, eh dedik normal. Sadece
makineyi mi değiştireceğiz, yoksa ücretsiz servisten faydalanıp biraz daha mı
kullanacağız, ona karar verecektik. Ben tabii ki tüm cimriliğimle devam dedim.
İnsanlar beyaz eşyalarını otuz yıl kullanıyor!
Bu yaklaşımımın yaydığı negatif sinyaller, evrendeki elektronik eşya güçleri tarafından
kızgınlıkla karşılanmış olacak, derhal bana cephe aldılar ve o gün bugündür
bizim evin elektronik eşyaları bir bir elimizde kalmaya başladı.
Televizyon. Tamire gitti, iki ay boyunca ne ses var ne seda…
Tamir edilemeyeceği gün gibi aşikar, üreticiyi servisi mahkemeye verdik. Tacizciye
bakire çocuk indirimi veren Türk “adaleti” bakalım bize ne gibi sürprizler
hazırlıyor? Göriciiizzz
Daha alalı iki sene olmayan DVD player da sizlere ömür.
Buzdolabının kartı değişti, artık kaç lira sıkışmıştı
kompresöre hatırlayamıyorum. Öte yandan modem de garip sinyaller veriyor. İlker’in
telefonunun şarjı tümden bozuldu, dün bir dünya para da ona verildi.
İlker’in teknesinin bir türlü çalışmayan fish finder mı ne
işte o alet, muhteremi delirtmeye devam ediyor bu arada. O tekneden bir kılçık
yiyebilmişliğimiz yok henüz. Çünkü balık bulacak alet katiyen çalışmıyor!
Bulaşık makinesinin akibetine henüz karar verememişken makine
tümden bozuldu. Bana bunlar tepki biliyorum, çünkü tamir ettirip değiştirme yönünde karar
verme aşamasında olan İlker’e daha bir gün önce carlamıştım, yazlığa filan
götüremem, zaten çamaşır makinesini tamir ettirip gönderdim, her yıl beyaz eşya
mı alacağım, demiştim. O lanet elektronik eşya güçleri duydu kesin.
Digiturk’ün bizi aylarca kazıklayıp kapattıracağız dediğimizde,
çark edişini, internetten aylardır aştığımız kotalar ile kullanmadığımız ev
telefonundan giren kazıkları saymayacağım. Bunlar artık sıradan…
Bu kadar kazığı yiyince heves filan kalmıyor, para zaten
yok. Dün doğum günü ayımızın (İlker de ben de mayıs çocuğuyuz) yaklaştığını
müjdeleyen, alıp başımızı gidelim iki gün bir yerlerde program yapalım diyen
muhteremi Atilla İlhan’ın şiirine gönderme yaparak mahzunlaştırdım. (Entellikte
uzayım lan kocamla sohbetlerimize edebiyat sıkıştırıyorum hey yavrum hey)
Param
olsa hevesim olmuyor, hevesim olsa param olmuyor… demiş şair. Bende ikisi de
yok. Doğum günlerimizde de artık mum üfleriz olur biter. Hatta aynı gün
kutlayalım da iki pasta masrafı çıkmasın. Ay cimriliğime evrendeki pastane
güçleri nasıl cevap verecek şimdi? Aman Arca’ya yaptırdığımız korkunç bütçeli
lego pastaya saysınlar! Servet gitti lan!
Sabah NA ile whatsapp’tan yazışıyoruz, “ay her şey bozuluyor
NA bu ne ya?” diye zırlarken “aman boşver kafalar bozulmasın” diyerek noktayı
koydu. He vallaha, kafalar iyi olsun, sağlık olsun… Biz eskidik onlar mı
eskimeyecek?
Sonuç? evrenin elektronik eşya güçlerinin gönderdiği elektroşok seviyesindeki sinyalleri görmezden mi gelecektim? Hayır artık dayanacak direnecek gücüm kalmadı, pes ettim! Makine değişiyor.
Yalnız bu aralar Allahtan tek dileğim var…
Bizleri, biz maaşla kıt kanaat geçinen sefil kullarını
elektronik eşya sürprizleriyle sınama, Selfie’sinin iyi çıkıp çıkmayacağına
endişe eden genç kızın tedirginliğinden ver cümlemize yarabiim!
Amin!
5 yorum:
AMİN !
Yine çok eğlendim bu yazıyı okurken.(Ne eğlenmesi battım ben diyorsun tabi sen ama)
Ama aynen dediğin gibi hayatım biz maaşla kıt kanaat geçinen insanların durumu hep aynı. Biz ne zaman rahat edeceğiz ya. Geçen sene buzdolabı değişti. Bu sene çamaşır makinası değişecek o kesin çünkü sinyaller gelmeye başladı. Bir de bozulmayan eşyalar var.Örnek: LCD televizyonumuz ile flash bellek aracılığıyla film izlemek istedik. Satıcı modeli sordu bizde söyledik. Bu çok eski bir model bununla izleyemezsiniz ne zaman almıştınız bunu dedi. 4 yıl oldu alalı ya sorma hayat zor çok zor.
Ahu
Not: Tekne ha! Vayyy süpermiş güle güle kullanın.
yok yav bildiğin kayık:)) motoru var ama:)
Eskiden yeri kulağı var derlerdi şimdi kesin elektronik aletlerin kulağı var ! Bir laf mı ettin hepsi alınıp ,kızıp bozuluyorlar. tecrübe ile sabit :)
Bak ben elektrik süpürgeme nazar boncuğu taktım ,arada masaj falan takıyorum kendisine. Arada şımart Yeliz'cim sen de eşyalarını :)
Of of of talihsiz serüvenler dizisini geçmiş sizin durumlar:/ allah elektronik aletlerin insaflısına denk getirsin!!! Paralar aletlere değil cüzdanlara sıkışsın!!!! Tekneyle bi gün bize de tur attırılsın yaarappiiimmmm:))
O 30 yillik makinalar eskidenmis. Dolabimizin buzlugu bozuldugunda gelen tamirci beyaz eslayari ozellikle fazla dayanmayacak sekilde yapiyorlar ki yeniden yeniden alinsin, omru ortalama 7 yil demisti ve bizim buzdolabi da 7 yasindaydi hakkaten.
Yorum Gönder