#80şükürvesilesi Nr 1

Az önce balkona çıktım, saçlarım ıslak, ama kocaman bir şalım var benim. Elvan’ın annesi örmüştü, beni iki tur sarabiliyor, başıma örttüm ve bedenimi, ayaklarımı altıma topladığımda bacaklarımı bile örtüyor, nefis bir şey! Bir sigara yaktım, İlkerin o bir dünya para bayıldığı sigaralarından bir tanesini paketten çektim ve ucunu yaktım. On yıldır ilk defa diyerek demogoji yapmak isterdim ama yapmayacağım, zira on senedir pek çok kereler yaktım. Çok tepem attığında, çok alkol aldığımda, çok düşündüğümde… Nikotinin zihni açan bir tarafı var ve ağlamayı durduruyor. Tekrar başlamıyorum başlar mıyım, salak mıyım bırakmışım o kadar! İçine çekmeyip dumanını atmosfere püfledin mi bir şeycik olmuyor. Püflediğim duman gökyüzünde belli belirsiz bir iz bırakırken ay ilişti gözüme, yarım yamalaktı, hiç sevmem! Karaktersiz bir manzara. Bir hilal değil, bir dolunay hiç değil, bir adı bile yok.

Her kadın kendi döngüsü içinde “hayat – ölüm – hayat”ı yaşar. Menstrual siklus diye bir şey var. Çektiğin sancıların akabinde, yitirdiğin döllenmemiş yumurtalarının yerine yenilerinin gelmesi, yeniden doğmak ve yeni bir hayat döngüsüne girmek değil de ne?

Kadınlar, her sonun yeni bir başlangıca gebe olduğunu belki de biyolojileri gereği kolayca kabullenirler. Kabullenmek, değiştiremeyeceklerin karşısında gösterdiğin bir zayıflık değildir, bilakis sağlam bir irade ve güç gerektirir. Ve zordur. Mücadeleye herkesin alkışı hazırdır, ya kabullenmeye? Kabullenmek sadece karşıda savaştığınla değil, kendinle de giriştiğin mücadelenin sonucuysa eğer, her şey daha da zordur.

(meali: sıçtın mı? sıçtın! O halde kıvır, belki birileri senin de sırtını sıvazlar)

Hareket kabiliyetinin olmadığını hissettiğinde özgürlüğün artık şarkılarda kalmış tatlı bir sözcük olduğunu fark ediyorsun. Özgürlüğe el salla! Ve yoluna devam et! Bakalım yılın sonuna kadar tam seksen gün boyunca her bir gün için kendine armağan edeceğin şükür nesnesi, duygusu, ya da seni o gün için kendini iyi hissettirecek bir şey bulabilecek misin?

#80şükürnesnesi #1 : bugün kıymalı makarnanın içine çok az havuç rendeledim, hayatımda yediğim en müthiş kıymalı makarnaydı. Sos pişerken havucun tatlımsı aroması soğan ile birlikte ete geçmişti ve tel tel ayrılan kıymaya çok yakışmıştı.

Arca önce o turuncu şeyleri yemek istemediğini söylese de sonra “makarna çok güzel olmuş, eline sağlık” dedi. Hmm tamam eline sağlık lafını bugün ona ben öğrettim ama cümle içinde kullandı yav! Makarnanın muhteşem olduğunu biliyordum ama duymak çok iyi geldi.