25 Ocak 2015 Pazar

hepimiz ölecek yaştayız

Arca’yı dokuz buçuk civarı ite kaka yatağa soktum. İkimiz de öyle yorgunduk ki, tek kitapta anlaştık. Üstelik de kısacık bir iki yaş civarı kitabı, Tübitak Erken Çocuk kitaplığından “çiftlikte”. Paylaşım bilinciyle fotoğrafını çektim, tüm sosyal hesaplarımda paylaştım. Artık bana kalan zamanlar başlayabilirdi. Başladı. 

Ne yazsam diye düşünüyorum, daha doğrusu önce aklımdaki hangi konuyu yazıya döksem… Okuma köşesine ki artık biraz da yazma köşesi, sindim. Biraz maillerime baktım, biraz facebooka takıldım. 
Bir anda can arkadaşım Deniz’in uzun yazısına denk geldim. Face’te uzun uzun yazmaz Deniz. Dikkatimi çekti, Togan’a yazmıştı, onsuz hayatının ilk günüydü bugün, Deniz Togan’a bir ağıt yakmıştı, kıymetlisine. Togan, benim ortaokuldan bir arkadaşım, iyi huyu kibar yüzüne yansıyan kendi halinde özel bir çocuktu. Deniz’in canı, aşkı, dostu, bir tanesi, her şeyi… Liseden sonra Togan hakkında haberleri hep Deniz’den aldım, hemen hiç yolumuz kesişmemişti.

Bugün Togan gitmişti, ölmüştü.

Birer ikişer gidiyorlar, hayatımıza dokunanlar, akranlarımız gidiyorlar.

Daha iki hafta önce ilkokul arkadaşım (İlker’in de ortaokul arkadaşı) Mete’nin ölüm haberiyle sarsılmıştım. Annem haber vermişti, en yakın arkadaşı Murat'ın annesinden öğrenmişti, Murat ne hissetmişti acaba? Mete yeni evliydi, küçücük çocuğu vardı, geride kalanlara ne olacaktı?

Ben gidenlerden ziyade onların geride bıraktıklarına yanıyorum. Deniz’e yandım mesela, hala görüşürler miydi, nasıllardı bilemem, benim için onlar lisedeki halleriyle kaldılar. Togan’ın son fotoğrafları, o fotoğraflardan bana yabancı bir adam bakıyor, benim Togan okul koridorlarında mızıka çalan, kravatı her daim biraz gevşek, gözlüklü bir oğlan çocuğu, bıraktım öyle kalsın…

Öyle kalsın…

Hani demiş ya Şems-i Tebrizi, “her insan ölecek yaşta”, akranlarımız birer ikişer gittikçe, fark ediyoruz ki, nafile bu çaba, hepimiz ölecek yaştayız.

Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta..


7 yorum:

Adsız dedi ki...

Slm Bacım, dogrusun ne diyeyim, hic olmeyecekmisiz gibi geliyor, sanki bizim basımıza gelmeyecek ama obur taraftan olumun olmadıgı ev de yok ve dedigin gibi ben de en cok kalana- kalanlara uzulurum, cunku gidenin nasıl oldugunu goren bilen yok ama kalan. Gozumuzun onunde olan bildigimiz :( cok zor Allah hepimizin yardımcısı olsun. iyi haftalar, sevgiler Ceren

Adsız dedi ki...

Başlık anlatıyor zaten, daha başka ne demeli... Böyle genç gidenler daha da yakıyor insanın içini, hele de geride kalanlar... Allah kalanlara sabır versin, başınız sağolsun...
Bilge

Gokyuzu99 dedi ki...

Başın sağ olsun... Her ölüm zor ölüm... Her ölüm bizden bir parçayı da alıp götürüyor, her ölen bizim için bir şey bırakıyor ardında... Allah sabır versin demekten başka bir şey kalmıyor bize de...

Gulcin dedi ki...

basiniz sagolsun yeliz :(

Ogrenen Anne dedi ki...

Çok doğru :( Bazen dannn diye yüzümüze vuruyor hiç "zamansız" bir ölüm ile hayat bunu.. Oysa geç ölüm diye bir şey de yok ki.. Hepsi erken.. Mekanı cennet olsun arkadaşınızın.

Adsız dedi ki...

Allah geride kalanlara sabır versin.Mekan cennet olsun
Adile

Unknown dedi ki...

Yelizcim başın sağ olsun:( Togan'ı tanımasam da son günlerde arkadaşlarımdan o kadar çok şey duydum, okudum ki hakkında:( Ne güzel insanmış; dedim... Tam da Küçük Şeylerin Tanrısı'nda "Yaşlı değildi, genç de değildi, ama yaşanabilir, ölünebilir yaştaydı.."okurken..:((