16 Mart 2016 Çarşamba

"So what?! You have robot, we have Allah!"

İzmir’deki havaalanında güvenlik kontrolünü teke düşüreli epey olmuştu. Dün sabah baktım, yine kapı girişine dizmişler. Unutmaya gayret etsen de, terör her yerde, kanıksaman için tüm evren el ele vermiş.

İstanbul’da metroya binerken belli belirsiz bir tereddüt geçti hissiyatımdan, sonra dedim ki; İzmir’de her gün en az iki defa biniyorsun hem de en işlek duraklarından, tırsacaksan her gün tırs. Hatta artık her gün kocanla evladınla helalleş.

İşe gitmek var dönmek yok…
Çin’deki üreticimizden arkadaşlar geldi, toplantıdan sonra yemeğe çıktık, sohbet ediyoruz. Geçmişler karşımıza teknolojiden, yatırımlardan, üretimden bahsediyorlar. Ağzımızın suyu aktı. Robot yapmışlarmış. Ay ben bir kıskan, bir içerle. Konu başlığındaki cümleyi dökülüverdim. Eh be, ne olmuş yani sizin robotunuz var bizim Allah’ımız. Daha doğrusu kutsalımızı, inancımızı, Allah’ımızı sömüren iktidarımız var. Aman onlara zarar gelmesin. Gelmesin ki, biz üretmemeye, çalıp çırpmaya, sümüğünü atmayacağın insanların ileri geri konuşabilmelerine katlanmaya devam edelim.

Konu haliyle dinlere, inançlara kaydı. Hani ben cahil, bunların parasının üzerindeki insanlarıkralları kraliçeleri sanmıştım da, onlar da “onlar halk” demişlerdi, o parayı hala anı olarak saklarım, (diğerlerinin başına gelenlerden sonra, son bir tane numuneyi artık PVC kaplatmayı da düşünmüyorum:P) gösterdim. Yanlış anlamadıysam (rakı biraz algıları zayıflatabiliyor) Çin’de 56 farklı millet ve 7 dil konuşuluyormuş ve onlarca farklı inanış/din, onlarca farklı tanrı olmasına uyum içindelermiş çünkü birbirlerine saygı gösteriyorlarmış.

Saygı gösteriyorlarmış, çünkü yeniden doğduklarında bugün yaptıkları bir kötülüğün onlara yeni yaşamında dert olacağını düşünüyorlarmış, yeniden doğuşa inanmayanlar da bugün yapılan kötülüklerin bedelini onların gelecekteki nesillerinin ödeyeceklerine inanıyorlarmış.

Biz? Bizim beyni büzüşesice salaklarımız ise, yüzlerce cinayetten sonra cennete gidip hurilerle günlerini gün edeceklerine inanıyorlar. Cennet ve cinayeti aynı cümle içinde bile kullanmakta zorlanırken ben, Allah adına bunu nasıl yapıyorlar, sanırım bunu anlayamadan ömrüme ayrılan sürenin sonuna geleceğim.

Arkadaş dedi ki; “İncil, Tevrat ve Kur’anı Kerim’deki Allah aynı. Sistem aynı. (kutsal kitapları okumuş bu arada) Hadi bizim tanrılar bile farklı, siz aynı Allah’a inanırken nasıl oluyor da birbirinize bu kadar zarar verebiliyorsunuz?”

“Salağız işte” diyecektim, diyemedim.

4 yorum:

okuyanguzel dedi ki...

Salağız net!

Gulcin dedi ki...

Hindistana gittigimde oyle etkilenmistim ki gorulserinden. cok farkli tabi ki ama benzetiyorum hindistan ve cin inanislarini. Bi zsalagiz net! Kafamiz basmiyor! Basanlar basmayanlara anlatmaya calisiyor o da olmuyor! Bildigin battik biz. Aglaiyoruz da artik aglanacak halimize zaten :(

Azize dedi ki...

Doğru bir soru olmuş.

By Özlem dedi ki...

OOfff ya gerçekten salağız, olaylara sosyal medyada yazılan yorumları gördükçe daha da içler acısı durumumuz ortaya çıkıyor, Müslüman ülkede insan olduğu için, Allah'ın yarattığı olduğu için kabul ve saygı gören hiç bir şey yok. Ne acı....