Yedi yıl kadar önce, çok satan bir kitabı birkaç saat içinde okumuş ve burun kıvırarak blogda özetini geçmiştim. Austin Kleon'dan "Bir Sanatçı Gibi Araklayın".
Kitabı yerden yere vurmamıştım tabii ki, lakin beğenmediğim için değil, halihazırda maddelediği her şeyi yaptığım için yani bana yeni bir şey söylemediği için bir hayalkırıklığı olmuştu kitap.
Derken yedi yıl sonra yeni bir kitabı önüme düştü. Türkçeye çevrildi mi bilmiyorum ben Kindle'dan okudum: "Show your work"
Kestirmeden gideyim, Austin beni yine şaşırtmadı. Zira bir bilemedin iki blog postuyla pek ala anlatabileceği meramı için adam kitap yazmış, yazmakla da kalmamış yine best seller olmuş. Vallahi bravo!
Yazdığı şey şu: Yukarıda verdiğim linke tıklayın, ve Madde 6'ya gelin. Evet işte yeni kitabı bu. Madde 6'yı kitap yapmış.
Şimdi çok haklı olarak bana "eh be kadın deli misin madem ilkini beğenmediydin ne demeye diğer kitabını okudun ki?" diyebilirsiniz.
Anlatayım.
"Bir sanatçı gibi araklayın" kitabında Austin Kleon sadece sanat ve edebiyat ilgililerini hedefine koymuyordu, bir sanat eseri ortaya koyma niyetin olmasa da, bir roman yazacak değilsen de, iş hayatında - her ne iş yapıyor olursan ol - onun hap bilgilerini kullandığında yaratıcılığın artacaktı. İşte Austin'in geniş bir hedef kitlesinin olmasının sebebi buydu.
Geçen yıl, departmanda süregelen "her şeyi yıkalım ve yeni bir şeyler söyleyelim" anlayışında, şahsi başarımın (bu aslında tamamen şahsi iş tatmini demek oluyor - kimse madalya takmadı :P ) en önemli kısmının kişisel olarak zaten uyguladığım, Austin sayesinde iyice içselleştirdiğim yöntemleri iş hayatıma adapte etmek olduğunu fark ettim.
Evet işte bu yüzden son kitabını da okumak istedim. Dediğim gibi an itibariyle yorumum aynı. Kardeş sen bir maddeyi almış kitap yapmışsın :)
Fakat kitaptan cebime attığım payım şu (zaten koca kitaptan sadece bu maddenin altını çizmişim) :
Scenius.
Yani yaratıcı olmak için dahi - genius - olmanıza gerek yok diyor. Çağımızın gereği scenius olmak. (bu kavramı yaratan da yine kendisi değil, müzisyen Brian Eno. )
Yaratıcı olmak, komün olmaktan geçiyor, paylaşmaktan, fikir alışverişinden, birbirini dinlemekten, bir çevre yaratmaktan geçiyor. Kendini kapatıp tek başına şaheserlere hayat veren "Yalnız Dahiler" eskide kaldı, çağ network ve paylaşma zamanı.
Bu benim iş hayatında çok zorlandığım bir konu. Ben hani o 80'lerdeki polisiyelerde çok sık duyduğumuz repliği her gün söylüyorum: "ben yalnız çalışırım"
Yok annem yok, o devir geçti. Artık yeni kuşak paylaşarak sinerji yaratarak birbirinden öğrenerek yaratıcılığını geliştiriyor. Çünkü bilgi her yerde, parmaklarının ucunda google anaya sor söylesin. Eksik olan tecrübe. Tecrübelerden öğreniyorsun, gelişiyorsun, vahiy inmiyor yani, her gün üzerinde çalışmak da yetmiyor, paylaş ki, bilinsin, paylaş ki, başkaları da paylaşsın. Bam! Yepyeni bir fikir.
Bu defa ampul yaktı Austin, çünkü nereden bakacağımı biliyorum artık ;)
1 yorum:
Çok haklısın artık her şey değişti yemek, kek, börek konularında kendime çok güvenirim (yada güvenirdim) ama bazı tarifleri seyrederken ben bunu nasıl düşünemedim diyip şok oluyorum. o yüzden paylaşsın herkes bildiğini. Hülya
Yorum Gönder