9 Kasım 2014 Pazar
Fotokitap
8 Kasım 2014 Cumartesi
Beddua sevmem ama "allah belanızı versin!" Net!
Beddua sevmem ama küfür severim, gün yüzü görmemiş küfürlerim var benim ben o küfürleri içimden söylüyorum, buradan sadece bela okuyabiliyorum! Şerefsizler!
#80şükürvesilesi : kefir
Haftalar önce sinüzit başlamıştı, antibiyotiğe gerek kalmasın diye, sinüs rinse ile kanalları açayım derken kulağa kaçırdıydım hani İsmet İnönü'ye bağlayınca doktora gitmek şart olmuştu.
Korkunçtu, detaya girmeyeceğim. Daha korkuncu doktorun bana uçak seyahatinin sakıncalı olduğunu söylememiş olmasıydı. İkinci randevuda "ya ben hiç düzelmedim hele İstanbul sonrası daha bi fena oldum" deyince doktora ayyy sana uçak yasaktı demez mi? Sorsaymışım. Haydaa ne bileyim arkadaş müneccim miyim! Sen söyleseydin. Hatta rapor yazsaydın ben de o zaman sorardım seyahatim var toplantım var derdim. Ay neyse hiçbir iyileşme yok tabii, ikinci kutu antibiyotik. Bir de ağırmış şerefsiz. Doktor kanlı ishal olursa hemen ara dedi ya bir tırsmışım ki sorma.
Sabahları yarım limon sıkılmış sular içiyorum vitamin olsun. Meyveme sebzeme etime dikkat ediyorum. Bu antibiyotikler şimdi karaciğerimi ne etti acaba, bağırsak mukozasının içine etti mi, diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Çare drogba değil çare kefir:)
7 Kasım 2014 Cuma
Kavanoz ve iki fincan kahve
Eh sen yapıyordun, diyeceksin, doğru yapıyorum, çok da iyi geliyor ama benimkiler kültür fizik hareketlerine dönüyor artık. Özellikle nefes egzersizlerine ihtiyacım var, onu da kendim yapamıyorum. Neyse işte iki derse katıldım bile.
Gerçi bu üçüncü hafta ve ben iki istanbul seyahati bir Arca bir de bizzat kendi hastalığım yüzünden dersleri kaçırıyorum ama olsun, harika bir hocam var. Ondan daha sonra bahsedeceğim, çünkü bence hikayesi yazılası bir kadın, Deniz.
Deniz tüm öğrencileriyle bir whatsapp grubu kurdu, bize yoga ve hayata dair hemen her konuda bilgilendirme mesajları gönderiyor. Geçenlerde çok insanın bildiği ama benim ilk defa okuduğum bir hikayeyi paylaştı. Benim gibi bilmeyenler vardır diye ve sonra tekrar tekrar okuyayım diye buraya koyuyorum. Evet dönüp dönüp eski yazılarımı okuyorum ben, hiç dalganı geçme, dalarım!
Buyurunuz hikaye:
6 Kasım 2014 Perşembe
Yemek mimi takdimimdir!
MAKARNA!! Öyle vallaha… Ama sade değil, üzerinde mutlaka sos olacak. O sos hakkında araştırma yapılacak, olası malzemeler hakkında sohbet edilecek, istişarelerde bulunulacak, tabii muhteremle… İtalya’ya gittiğimde kendimden geçmiştim. Sırf makarna için bile İtalya’da yaşayabilirim.
#80şükürvesilesi : Bisiklet
5 Kasım 2014 Çarşamba
Çocuklara okuma alışkanlığı nasıl kazandırılır? Uyku öncesi kitap okuma ve diğerleri
4 Kasım 2014 Salı
Şükür vesilesinde on numero beş yıldız bir vesile : Yeşim the sister!
Zor çocuk yoktur, çocuğunu iyi tanımayan anne baba vardır.
3 Kasım 2014 Pazartesi
Yaşasın kendi kendine uyuyan çocuk!!
2 Kasım 2014 Pazar
#80şükürvesilesi nr17
Kitap kulübü ile ilgili şükredecek bir 80 vesile daha bulabilirim. Ama bugün "Tutunamayanlar"ı okuma hevesini ve cesaretini verdiği için şükrediyorum. Allah biliyor ya yıllardır kaçıyordum ama saklanamadım işte...
Bazen kopuyorum bazen önünde saygıyla eğiliyorum. Hala duygularım karışık ama eminim ki daha çok ertelerdim bu kitabı. Ne iyi oldu da son toplantıda Oğuz Atay çktı ne iyi oldu da gaza gelip bu kitabı seçtik...
30 Ekim 2014 Perşembe
Kurabiye
29 Ekim 2014 Çarşamba
Anneleri ağlatma garantili 5 kitap
Siz ağlar mısınız bilmem ama ben garanti ağlıyorum!
Sondan başlayalım geri sayalım:
28 Ekim 2014 Salı
Çıntar (çintar, melki)
27 Ekim 2014 Pazartesi
Tezgah sohbetleri
Şükredecek ne kaldıysa artık
26 Ekim 2014 Pazar
Ömrümün yarısı
Kitaplara aşığım ama o hiç sevmez, on sekiz senedir tanırım, elinde tek kitap görmedim.
Balerin olmak isterdim, bale gösterileri izlerken kendimden geçerim, gözlerim bile dolar, ama o nefret hatta alay eder. Kuğu Gölü balesini puhahaha şeklinde terk etmek zorunda kalmışlığımız var.
Benim öz evladım bana ninni söyletmezken, onun sesini dinlemek için çocukken düğünlere orgunu taşırlarmış.
Futboldan hiç anlamam ama o müthiş oynar (öyle diyor, izleyenler)
Atletizm takımına ite kaka girmiş, koşturmuyorlar yüksek atlama yaptırıyorlar diye kaçmıştım takımdan. O milli atletmiş lisedeyken.
Beden dersinde arkadaşlarım turnikeyi benim atmamı isterlerdi, - dalga geçmek için - , o lise basketbol takım kaptanıydı.
Sporun hiçbir dalına ilgim yok ama o Eurosporttaki ne idüğü belirsiz karşılaşmaları, GS’ın 1984 yılı maçlarını izler.
Benim kitaplığım var, onun film koleksiyonu.