Akşam zamanımın çoğunu klozette geçirdim. Arca'nın tuvalet alışkanlığı güme gitti haliyle.
En kötüsü ateş ve halsizlik. Bütün gece uyudum, sabah hala kafamı koyacak yer arıyordum.
Ve şimdi de tuzlanmış haşlanmış patates tıkınıyorum. Yanına kola. Açım aç!
Ben bu bloğu orta yaşa kadar sürdürebilirsem, böyle postları "sızlanma" etiketi altında bile biriktirebilirim.
Artık menopozumdan tut da belimin fıtığına kadar anlatırım.
A-handa işte böyle bacaktan çekiyo....
Neyse...
Aylar sonra dün halkın arasına inip toplu taşıma araçlarıyla işe geldim. Hiç de züppe değilim, evim ile işim arasında otobüs-metro-dolmuştan oluşan üç vesait yapıyorsun, yani araba konfordan öte gereklilik benim durumumda. Ve inanmazsınız sadece yakıt masrafını düşünürsen (kasko, bakım, vergi hariç) daha ucuza geliyor.
Ama özlemişim be. Kitap okumayı, arka koltuktakilere kulak kabartmayı, sonra insanların tiplerine bakıp hayat hikayelerini uydurmayı, itişip kakışıp önden inmeye çalışmayı...
Hala çalışmaktayım, karın ağrım ve ben... Akşam Tuğçe'yi görmeye gidebilecek halim olacak mı? Şimdi tek düşündüğüm bu!
8 yorum:
Yeliiizz gecmis olsun! :( Arabamı sattıktan sonra ben de aynı bu hislerler dolmustum. Yasasin kitap okuyabiliyorum ne buyuk nimet demistim. Arada halka karısmak lazım demek :)
Geçmiş olsun sana, acil şifalar.
Yeliz geçmiş olsun... Bende yaz günü grip oldum...sürünüyorum
Geçmiş olsun canım.
geçmiş olsun canım. hemencik iyileş...
yaşlandığında blogunun adını günün sızlanması olarak değiştirirsin :)))
Anam anam, sen kalk da ben yatam! 33 yaşımdayım (orta yaşa 2 sene kaldı), 4 ay önce de fıtık ameliyatı oldum. Ben nerelere sığam? :)
çok teşekkürler arkadaşlar,
Lale ablacım bilirim yaz gribi çekilmez sana da çok geçmiş olsun
çok bilmiş ortak bir platformda buluşalım:)
Yelizciğim geçmiş olsun.Salgınmış.Geçen pazar aynı şikayetlerle Hakan'ı acile kaldırdık :( Neyse ki şimdi daha iyi.
Dikkat et kendine...
Yorum Gönder