9 Mayıs 2012 Çarşamba

Arca’yı çekirdek aileden çıkarma procesi Vol.1

Biz İzmir’in nimetlerinden katiyen faydalanmıyoruz. Katiyen!


Kabuğu pek sert bir çekirdek aileyiz. Yanı başımızdaki ailelerimize Arca’yı teslim edip birkaç saatliğine ya da birkaç günlüğüne baş başa kalamıyoruz. Hep bir bahanemiz oldu. Yok dişiydi yok çişiydi, yok ağlardı yok düzeni bozulurdu.

Arca'nın başka çevrelerde olmaya, onu seven akrabaları ile yeni deneyimler kazanmaya ihtiyacı var desem de inanma, asıl bizim biraz düdükten nefes almaya ihtiyacımız var:P
İlker’le kafa kafaya verdik, düşündük, Arca’nın kabak çiçeği gibi açılmasına çekirdek ailenin dışında hayatlar yaşamasına karar verdik.

Yaz geliyor, bütün yaz bizimle şehirde tıkılmasın, üç gün kreşe gitsin ama dört gün de yazlıkta kalsın. Bizden ayrı hepi topu iki gün geçirecek, zaten ben Cuma akşam dedin mi yanındayım, hafta sonu birlikteyiz. Üstelik bu sene seçenek de arttı. İster anneannelerinde Özdere’de, ister babaannesiyle Çeşme’de. Ulen daha ne istiyorsun düdük!


Onu bırak hastalık olur ya da acil bir durum olur, sonuçta Arca anne babasından başka birileriyle geceyi geçirmeye alışmalı.

İlk adımı birkaç ay önce attık. Çok özlediği anneanne- babaanne-dede ile bir araya geldiğinde kafalamaya başladık. “Bak yazlığa gidersin, onlarla kalırsın”… her seferinde aynı cevabı aldık “annem de gelsin!” ya da “babaannenle uyursun”a, “anne arca babaanne hep beraber uyuyalım”. İlker’i satabiliyor ama beni asla!

Alıştıra alıştıra ikinci adımı geçen hafta attık. İlker peşimden İstanbul’a geldi, Arca babaannesi ile kaldı. Tabii yemedi, alışma sürecinde bizim evde kaldılar, bu şekilde organize ettik. Şimdi ay sonunda benzer bir uygulama yapacağız, yine bizim evde. Sonrasında yazlık faslı başlayacak.

Gördüğünüz üzere, küçük kurbağamı hemen kaynar suya atmıyorum, suyun içinde iken yavaş yavaş ısıtıyorum. Eh ne de olsa o da bir Türk, sevgili halkım gibi… alışır alışır yavaş yavaş.. alıştıra alıştıra… ürkütmeden : )

10 yorum:

bezelye dedi ki...

Eh ne de olsa o da bir Türk, sevgili halkım gibi… alışır alışır yavaş yavaş.. alıştıra alıştıra… ürkütmeden : )
nelere alışmadık ki di mi ya:)
walla bizim bebe haftasonu yaşını dolduruyor. Eşim tatile başbaa çıkalım istiyor, benim gözüm kesmiyor, kıyamıyorum ona mı bana mı karar veremedim hala.. Ama çocuksuzluğu da bi yandan özlemedim değil ne olacak bilmem

firdevs dedi ki...

Esim hep " Cocuklar buyuyup gidecekler , yine bizbize kalacagiz hayati ona gore yasayalim " der . Dedigi dogru aslinda . Gencligimizi verecegiz onlar icin ve onlar ( tipki bizler gibi ) totolarini donup gidecekler :p Arada nefes almaya firsatlar bulmali :)

Nil dedi ki...

bana kalsa ben annemlerden almayacam bile. ama eşim izin vermiyor. olmadı nüfuslarına geçir diyor.

Adsız dedi ki...

:))) yine cok guzel yazmıssınız ya . bende ödülünüz var bu arada :))
http://ruzgaradogruu.blogspot.com/2012/05/ilk-odulumu-aldm.html

selen dedi ki...

yeliz,
benzer bir sorunla karşı karşıyayız. hiç aynı anda ikimiz birden ayrılmadık yavrudan ve denemeye bile korkuyoruz. ilk kez bir kaç ay önce denediğinizde arca vukuat çıkardı mı? çıkardıysa nasıl başettiniz? ilkerin de istanbula geleceğini açıkladınız mı önceden? biraz tecrübe desteği atabilirseniz minnettar olacağız :)

yeliz dedi ki...

biraz daha bekle bezelyem, bir süre sonra yalnızlığa daha fazla ihtiyacın oluyor. Çünkü inan insan kendisi için ayrılamıyor bu yaşta:)

firdevs eşine katılıyorum:)

nilhan çok iyi yapıyorsunuz bence.

rüzgara doğru teşekkürler, hem güzel sözler hem de ödül için:)

Selencim,
Pek başarılı mı emin değiliim.
Arıca çıkarmamış ama bunda bizim evde ve alıştığı ortamda olmasının etkisi olduğunu düşünüyorum.Daha önce bakıcısının evinde kalmıştı ve arızanın boyutu büyüktü. Asıl yazlıklara bıraktığımızda nasıl geçecek onu merak ediyorum ve tabii ki paylaşacağım. Bu arada ben yurtdışına veya İstanbula gideceksem birkaç gün önceden konuşmaya anlatmaya başlyorum. Önceki seyahatlerimi, geri döndüğümü anlatıyorum. Bu defakinde ilkerin de olmayacağını yine böyle anlattık ve bizim olmayacağımız zamanların plan ve programını birlikte yaptık. İşte babaanne ile parka gidilecek, evde film gecesi yapılacak .... gibi.

selen dedi ki...

Tesekkurler yeliz :) emsal teskil etmesi umuduyla yazlik denemelerinizin gidisatini merakla bekliyorum.

Adsız dedi ki...

Türkiyede ebeveynlik 20 yılda nerden nereye gelmiş yav! şehir dışına çıkmadan 2 gün önce anlatmalar, yazlığa nasıl bırakacağım diye alıştırma yapmalar.. 20 yıl önce seni anneannene bırakıp giderlerdi, uyandığında başka evde olurdun, Yeliz bu da şok etkisi:)) hayattaki zorluklar hiçte öyle alıştıra alıştıra gelmiyor evet haklısın yaşı küçük ama yazlıkta kalmanın ilerde ruhunda derin yaralar açacağını hiç sanmam.. olmadı beni nüfusuna al, bak yazlığa gitmezsen bu teyzeni götürürüm diyip özencik yaparsın nerde bulucam özderede, çeşmede yazlığı ben :)) mercan

yeliz dedi ki...

Mercan koptum::)))
yok be yavrım ruhunda derin yaraları umrumda değil! ben annelerimizi düşünüyorum. yazık insanlar özeniyor, sonra düdük arıza yapacak, burnundan getirecek ananesinin babannesinin. benim derdim o:)
yoksa eminim çok sevecek, yazlık sevilmez mi be!

Esra dedi ki...

Bizimki 2 yaşında ama hiç ayrı kalmadık mesai saatleri dışında. Hiç canlandıramıyorum kafamda ondan uzakta bir gece geçirdiğimi, suyu yavaş yavaş ısıtmayı ona değil bana uygulamak lazım galiba :(