22 Mayıs 2012 Salı

Ortadoğu ve Balkanların en hızlı pazar alışverişi


Tabii ki fotoğraf çekmek filan yok!
kaynak için (*)
 "Günün çorbası", hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak 15 dakikada evet yanlış okumadın yavrım,15 dakikada haftalık pazar alıverişini nasıl tamamlandığına dair ipuçlarını paylaşacak.
Öncelikle uyarmamız gerekir ki, bu işin olmazsa olmazı tecrübedir. Öyle “ben geldim, pazardan alışveriş edeceğim, nasıl 15 dakikada çıkar işimi bitiririm” diye mıymıylamak yok.

Kural 1:

Bozuk paranı, Pazar çantanı hazır et. Bu rekor süreyi zorlayacaksan, pazar arabasını evde bırakacaksın. Kordon’da piyasa yapmıyorsun kendine gel! Oraya buraya takılan pazar arabası seni yavaşlatır. Kocan arabayı park eder, cüceyle ilgilenirken sen iki tezgahtan alışverişini yapmış olmalısın.

Sabah rekor için en iyi zamandır, lakin tezgahını henüz düzenlemekte olan keyifçi pazarcıdan hayır gelmez, rotayı çoktan tezgahı kurmuşlara çevirmekte fayda var.

Pazarı çok önceden bir bilirkişi ile gezerek oryantasyon sürecini tamamlamış olmak çok iyi bir background’dır yavrım. Bu rekora oynayacaksan belli bir eğitimden geçmiş olmak işine yaracaktır. Böylece hangi biberci köylüdür, hangi tezgahın arkasındaki mal öndeki sergiden kötüdür, öğrenmiş olacaksın.

Sonra hangi otçu teyze gevezedir, hangisinin eli, hesabı çabuktur, bunlar hep önceden belirlenmiş olacak. Elektronik tartısı yoksa, o gün o tezgaha yanaşma!

Bu rekoru kırmadan önce birkaç pazarcı ile kavga etmişliğin olacak ki, kim mülayim kim atmaca hepsini tanıyacaksın.

Liste çıkarmış gelmişsen çok iyi, çıkarmayacaksan da bir zahmet buzdolabına bak da git pazara. Öyle telefon etmekle hafıza zorlamakla harcayacak vakit yok. “ODAKLAN! TEZGAHA KİLİTLEN!” işte bütün mesele bu!

Tecrübeni en önemli ayağı "seçtiğin sebzenin el yordamı göz kararı ile ağırlığını tespit edebilme yetisi"ne kavuşmuş olmaktır.

Böylece yarım kilo kabak dedin mi, ağırlığı da tuttu mu, pazarcı sana “abla 1 liralık yapalım mı?” diye sorup vakit kaybettiremez! Hatta “o kabağı çıkar yerine daha küçüğünü koy da kilosu taleple örtüşsün” ayakları hep tezgahtır, senin seçmediğin kabağı sana kakalama yöntemidir. Bu oyunlara gelmek istemiyorsan, kendini geliştir, elinin ayarını kalibre et!

Sen domattı, fasulyeydi, biberdi, yükte hafif pahada ağır malzemeye odaklanırken, kocan da bebenin elinden tutmuş patates-soğan tezgahında işini bitirmiş olacaktır. İmaj hiçbir şeydir, iş bölümü her şeydir!

Pazarın sadece yarısı kadar bir alanda alışverişini tamamlar, adımlarını da hızlandırırsan onbeş dakika içinde sebzeler bagaja, sen de ön koltuğa kurulmuş olursun.

Haydi iyi pazarlar!!

kaynak (*) : http://yagmurboreg.blogspot.com



6 yorum:

Cici Butik dedi ki...

Konuyla pek alakasiz ama birsey soracagim. ben benim ufaklik (18 aylik, erkek) buyusun de rahat rahat alisveris yapayim diye hayaller kuruyorken arca bu yasta hala oyalanmasi gerekiyorken ben bu hayalden vazmigecmeliyim? Yani bunlar buyuyunce de degismiyor mu? Kiz evladina can kurban o zaman yaaaaaaa....

Cici Butik dedi ki...

Yani buyuyunce de onunla ilgilenecek biri mi gerekecek? Neden boyle bu erkekler yaaa 7sinde de 70inde de?????

asli@b dedi ki...

Ben 10 dkda bitiriyorum :) Uğradığım 4 tane pazarcı var, alıştığım& bana alışmış olan. Dolayısıyla al gülüm&ver gülüm. :)

Adsız dedi ki...

bizim ev sana katılıyorum, erkekleri hangi yaşta olursa olsunlar oyalamak için biri gerekiyor.. kendi kendi kendine yetebilen bir tür değil onlar :)) mercan

yeliz dedi ki...

bizim ev, içini rahatacaksa söyleyeyim gittikçe iyileşiyor ama mercanın dediği gibi onlar kendilerine yetebilen bir tür değil:=)

Aslı@b, süpersin!!! çok bilendim, 10 dakika rekorunu kırmam lazım:))
ama bizim pazar büyük yav, 3-4 tezgahım var benim de ama mesafe uzatıyor:)

Mercan:)))

Cici Butik dedi ki...

:)) zavalliciklar desem cok mu ileri gitmis olurum.