Feci hastayım. Perşembeden belliydi, yanak ve alında başlayan ağrı "ben sinüzitim geliyorum" demekteydi. Derhal randevu aldım. Durum vahimden bir seviye beri. "En iyi ameliyat yapılmayan ameliyat" tezini savunan doktorum ile "en iyi antibiyotik içilmeyen antibiyotiktir" düsturunu benimseyen hastası yani bendeniz, el ele verdik, iki gün sabredelim dedik. Burun yıkama, papatya buharı, dinlenme .... Reçete bu. Ama iki kutu antibiyotik de yazıldı, hani lazım olursa diye...
Allah seni inandırsın, yaptım hepsini yaptım. Tabii muhterem tüm hafta sonu evde olmadığı için Arca ile boğuşmak, balon oynamak gibi etkinliklerle yorulmuş olabilirim ama en fenası psikolojik bitkinlikti. Öfke insanı bitiriyor.
Sonuç? Pazar akşamı pes ettim ve antibiyotiğe başladım. Bu arada iltihaplanan ve açamadığım gözlerle pazartesi işe gittiğimde kolumu kaldıracak halim yoktu. Derhal tekrar randevu alındı. Doktor üç gün rapor verdi, üstelik gözlerimin halini hiç beğenmedi. Tez göz doktoruna gidile! Eyvallah.
An itibariyle, enfeksiyonun her türlüsü ile mücadele etmekte, kah uyur kah çalışırken ilaçların etkisini göstermesini beklemekteyim.
Dışarıda benim işte olduğum saatlerde sokağın hali nasılmış, seyrediyorum. Karşıdaki okul dağıldı, çocuk cıvıltıları bana kadar geliyor. Akşam güneşi bir kaybolup bir beliriyor... Martılar uçuyor, sokak köpekleri bir ılık toprak parçasına kıvrılıyor, kediler yüzünü miskince güneşe veriyor.
Hayat? Hayat Özgecanlar, canlarımız kadın kardeşlerimiz öldürülürken devam ediyor.
4 yorum:
çok geçmiş olsun bende çok zaman direniyorum antibiyotik için.
Çok çok geçmiş olsun.. bir an önce toparlarsın umarım..
Çok geçmiş olsun, en kısa zamanda eski sağlığına kavuşmanı dilerim.
gecmis olsun yeliz :(
Yorum Gönder