Bazen işte böyle iç içe geçebiliyorlar, oluyor yani yoksa ikişer ikişer atlamak değil mesele:)
İlker bu aralar çok yoğun. Zaten cumartesi ve bayramlarda çalışıyordu, artık pazarlara da sarkmaya başladı işler. Neyse ki müdahil oluveriyoruz ana oğul:)
Bu hafta müthiş şanslıydık, İlker'in Urla'daki şantiyesinde işi çıktı. Hemen sarktık, biz de Urla'da gezeriz diye atladık. Şansımıza Urla'da da Enginar Festivali olmasın mı? Yeayyy... Ama sadece bana yeayyyy.. Zira bizim oğlan enginar yemiyor, zevksiz. Mis gibi enginar yav...
Olsun, karnını doyuracak bir şeyler bulacağına ikna olunca fazla itiraz etmedi, gittik.
1. Uluslararası Urla Enginar Festivali cümlemize hayırlı olsun dedik, Malgaca pazarından daldık. Her tezgahtan da bir şey tırtıklanır be Arca! Tabii ayıp olmasın diye nerede tırtıkladıysa oradan bir şeyler satın aldık. Kurabiye kek, dolma, limonata... Ayol ben daha enginarlı pilav yiyecektim. Derken dürüm dönerci bulduk, Arca kaçırmadı tabii onu da yedi. Üstüne ayran... Üstüne dondurma. Bu arada ben birkaç kaşık enginarlı pilav tırtıklamıştım allahtan, Arca burun kıvırdı. Ha unutmadan cüce ağız burun dondurma yerken blogu takip eden bir hanımla merhabalaştık, tanıştık. Hiç aklında yokken bile nasıl da güzelleştiriyor günümü bu blog ve bu blogu okuyanlar, akıl alır gibi değil...
Arca enginar festivalinin enginarının "e"sine iştirak etmeden tezgahlara veda etti. Bense enginar döneri, enginar şiş gibi innovatif yemeklere göz ucuyla bakabildim. Ayol adamla gezilmiyor ki, cıcığımı çıkardı!
Bu arada İlker'in de işi bitmiş, bizi almaya gelmekteydi. Hepi topu bir bilemedin bir buçuk saat havamız değişti işte...
Arca ile ilk Enginar festivalimiz vatana millete, blogun challenge sayfasına hayırlı uğurlu olsun
Ne keşfettin dersen? evet, Urla'nın merkezini keşfettim, bir de Arca ile Enginar festivaline iştirak etmenin manasızlığını.
Posted with Blogsy
8 yorum:
Ayy bloğu takip eden bayana rastlamak kısmı çok hoş olmuş.
Kemal Sunal'ın bir filminde şarküteri sahnesi vardı hani, İbo ile Güllüşah mıydı o? Bayılıyorum böyle tırtıklayan çocuklara, yarasın Arca'ya:) Ben de Can'la ne zaman pazara gitsem öğünü orada halledip eve dönüyoruz:) Hele bu mevsimde.. Can eve dönene kadar salatalık, enginar (pazarcı abisi tarafından üzerine bol limon sıkılmış, ooh mis), birkaç çilek, erik, ıvır zıvır, yemiş tezgahında ceviz, hurma filan derken, mutlu mesut dönüyor eve..
enginali pilav!
Ilk defa bu sene yedim boyle bir sey yok ya.
her gun olsa yenir :)
Aaaa.. Biliyor musunuz o enginarlı pilav bizim evde pişti :)
evet evet acayip heyecanlandım:)
aynenn:)
öğrenenceğim yapmasını bu yaşıma kadar boşa yaşamışım gülçin! enginarı zeytinyağlı yok efendi kuzu etli filan heba etmişim!
Aa cidden mi:)
Yorum Gönder