Tatil mevzusu sebebiyle kazanmış olduğum antipatiyi nefrete dönüştürmeden tarifi vereyim bu tekneydi denizdi, kalamardı meselesi kapansın aramızda.
Tarif kısaca İlker – Yeliz ortak
dötten uydurması.
Ama yok o kadar da haksızlık etmeyelim. Önce bir yerde bir
yemeği yiyoruz (mesela bunu Cunda’da yemiştik), yerken hoşumuza gittiyse zaten
tarifi o an oluşturmaya başlıyoruz.
“Hmm nasıl yapmış bunu?”
“Peynir fazla erimemiş bak.”
“Evet kaşar olsa bak akar, akmayacak ızgarada.”
“Permasan?”
“Yok lan ağır olur. Sepet peyniri bu…”
“Sosunda bir ekşilik var, nar ekşisi değil de soya sosu ya
da balsamik bu”
“Ben pişiririm sos senin işin, karışmam!”
Karışmadı. Ama sosa, yoksa tutmaktan temizlemeye,
pişirmekten servisine kadar en ince ayrıntısına kadar muhteremin ellerinden
çıktı kalamar ızgara.