1 Aralık 2011 Perşembe

"Umidimizin" son günü


Dündü. Yanında ayrılma olayını konuşmuyorum bile, hemen ağlamaya başlıyor ve bizim gözler doluyor. İki buçuk seneye ne çok sığmış. Ayaküstü olmaz dedik, akşam beraber yemeğe çıkıyoruz, veda yemeği.
Küçük bir hediye hazırladık Arca ile. Bir de ne zamandır salladığımız bir işi hallettik, bastırdığım fotoğraflar için güzel bir kutu hazırladık. (DIY'ın dibine vuruyorum, hey yavrum hey!). Fırsat sitesinin birinden ucuz bir baskı satın almıştım. Hem Ümit abla hem annelerimiz için 50 tane baskı, 9,9 TL fiyat çok şahane. Sadece ajansın yeri Alsancak’ta ama dert değil, izin günümde gittim. Arca’nın tahlillerini yaptırdığımız binada. Genç iki arkadaş var, başladık sohbete. Bir sor bin ah işit! Pek pişmanlarmış, 1200 adet getiren bile varmış. "Ömrünün tüm karelerini bastırmak için bu fırsatı bekliyormuş, puahhah" diye geyik yaptık. Neşeli sohbetin ardından, “ee ne zaman alabilirim?” diye sordum. Hani 10 dakika dolaş gel diyecekler diye bekliyorum. “Telefonunuzu bırakın 10 gün içinde ararız” dedi. O az önceki puhhahah’dan bir tane de bana gelsin! Üç dakikalık ahbaplığımız da, sadece 50 adetcik basımım da işe yaramadı. 10 gün sonra Ümit abla İstanbul’da. Elimde memorystick, tıpış tıpış Teknosa’da yaptırdım tekrardan. Adet başına 10 kuruş fark edeceğini bilsem hiç kasmazdım ajans majans!

Ne diyordum? İlker’in çalıştığı akşamdı. Arca ile Ümit ablaya fotoğraf kutusu hazırladık, Arca da yardım etti; “umidim çok şaşıracak! Umidim çok sevinecek” diye diye bitirdik. Tabii ki bir tarafıma benzedi:P Aman Arca yaptı deyiveririm: ) - Çocuğuna şahane örnek olan ana profili:P

Biz veda yemeğini bekliyoruz hediye merasimi için, Ümit abla bizden hızlı çıktı.
Dün Ümit abla Arca’ya bir hatıra ile çıkageldi. Balıklar!

Arca çıldırdı. Saçma sapan isimler koydu. Hatırlamıyorum bile. Tabii ki günde yüz bin defa beslemek istiyor. Tabii ki burnunu cama dayayıp hayvanları korkutuyor. İlker'in dediğine göre yakında balıkları gezmeye çıkarmak isteyecek, parka okula götürecek. Kendisi zamanında öyle yapmış çünkü. Hatta hep anlatır, annesine akvaryum aldırmış, yaşgünü partisine gelecek olan çocukları da organize etmiş, her birinden bir balık hediye etmesini istemiş. Balıkları bedavaya getirmiş. Biraz azimli bir kişilik yalnız, o balığı bulamayıp eli boş gelenleri parti sonunda toplayıp akvaryumcuya götürüp aldırtmış. Kocam diye demiyorum, despot kişiliği hayranlık uyandırıcı!

Son on gündür, Nadire abla da geliyor alışma süreci ayağına. Arca kendisine sürekli bir eziyet halinde. Yok Nadire gelmesin, gitsin, Umidim yedirsin. Umidine ayrı eziyetler… Acayip tırsmış durumdayım. Hani bütün hafta sonu Nadire’den bahsetmese, hani Ümit abla çok iyi anlaştıklarını söylemese olmayacak bu iş diyeceğim.

Nitekim eylem planları hemen kafada şekillendi, İlker’e aktarıldı!

1. Bu balık işi süper! Katiyen İlker ve ben dahil olmuyoruz balık bakımına, bu Nadire ve Arca’nın görevi.

2. Yılbaşı ağacını birlikte kuracaklar, - takriben önümüzdeki on günü kapsayacak bir faaliyet olacak – ve birlikte süsleyecekler. Biz karışmayacağız. (İlker’in canına minnet!)

3. Yılbaşı ağacının altına her gün getirdiğimiz hediyeleri birlikte koyacaklar.

Daha da yakınlaşamazlarsa zor iş!

Sabah Umidimsiz ilk günün şerefine Nadire bir kitap ve bir faaliyet defteri getirmiş. Arca ona "faaliyetçi Nadire" diyor zaten. Çok acayip fikirleri var. Ben giderken kriz yaşamadık ama acayip tırstım, inkar edemeyeceğim. Sonrasında elim birkaç defa telefona gitti, hemen vazgeçtim. İlker benden cesur çıkmış Nadire ablayla konuşmuş. Son birkaç haftanın en uyumlu en harika gününü geçirmişler.

Başparmak ve işaret parmağımın arasına sıkıştırdığım kulak mememe asılıyorum, eş zamanlı muck sesi çıkarıyorum, popoyu hafifçe kaldırıp kaşıyorum. Aman nazar değmesin! Faaliyetçi Nadire sen bizim her şeyimizsin!

6 yorum:

Fatma dedi ki...

Kolay gelsin size Yeliz, sana bir şey söyleyeyim mi sen de biliyorsun ya çocuklar umduğumuzdan daha kolay alışıyor yeniliklere bazen böyle kasılıp kalıyoruz acaba ne tepki verecekler diye onlardan beklenmeyecek olgunlukta davranıyorlar. Bu, ben ne zaman kassam kendimi öyle oldu. Her şey tabi ki sizin için de yola girecek, Arca ne yapacağını bilir:)

yeliz dedi ki...

Fadişçim, aynısını Nil de çok söylüyor, tecrübelerinize güveniyorum, hatta yavaş yavaş rahatladım bile diyebilirim:)

ayak izleri-sevgi dedi ki...

hadi bakalım hayırlı, uğurlu olsun.. bak ilk gün güzel geçmiş, arca çabucak alışacaktır bu yeni duruma.. sen içini ferah tut..

nil dedi ki...

İyi de be kardeşim,ağız tadıyla bi ben demiştim diyemiyoz:P

Çok sevindim,maşallah maşallah maşallah.

a_y_s_e dedi ki...

amanin o baliklari yuz bin defa yedirme olayina tikkat edin gozum... bizim kuzenin o zaman 2 yasindaki kizi "bakkaliiim-bakkalllim" diye diye mefta ettiydi heyvanciklari...

eger nadire'den oyle bahsediyorsa uzulme sen... alismis da nazlaniyor cucuk... :)))

k.i.s.d. dedi ki...

Bir Nadire de bize gerek. Yelizim süreç güzel ilerliyor bence aman nazar değmesin, olması gerektiği şekilde herşey sanki.

Bi de burda çok güzel yılbaşı süsleri var ama evde ağaç koyacak yer bulamadık. Süsleri alsam da size mi yollasak acaba :))