15 Aralık 2011 Perşembe

Günün çorbası production gururla sunar: Yazdı, yönetti, oynadı... Arca'nın tek kişilik gösterisi

Arca günlerdir babasını birlikte uyuma vaadiyle kandırmakta, her seferinde son anda çark etmektedir.

Evvelden birlikte uyuyacakları tarihi "ayın on beşi" olarak belirlemişti, bugün ayın on beşi diyerek ona laf bırakmadığımız için yeni taktikler geliştirdi.
"Yarın" diyor, yarın oluyor, "hadi birlikte uyuyalım babacım" diyor İlker, Arca "ı-ıh yarın uyuyum" "bugün yarın oldu ama" "olmaz bugün bugün, seninle yarın uyuyum" Sonra benim yanıma geliyor kulağıma fısıldıyor "seninle uyuyum!"

Son olarak çok pis köşeye sıkıştırdık, duygu sömürüsü yaptık, kabul etti. İlker'le odaya gittiler, dergi okuyup uyuyacaklar. Bu arada sabah İstanbul'a gideceğimin bilgisi cücede mevcut. İçine hiç sinmiyor. Aradan on dakika geçti geçmedi, Arca'nın feryat figan ağlayışı evin duvarlarında yankılandı. Sanırsın ki kafayı gözü yardı. Yatakta oturmuş içli içli ağlıyor.

Şimdi gözlerinizi kapatın ve Sezercik'i düşünün, hani babası onu terk etmiş, annesi bilmem nerede, Sezercik kalmış biçare... O kocaman gözler nasıl da buğulanır, burnunun ucu nasıl da kızarır...

"N'oldu annecim?" söylemiyor, sadece içli içli ağlıyor. Ne yapsak durduramıyoruz. İlker'le kaş göz yaptık anlaştık. "Baban gitsin de biz birlikte uyuyalım mı Arca?" diye nabız yokluyorum. Arca'nın gözyaşı yanağında dondu, gözler parladı, "heheh nasıl da dediğime geldiniz?" bakışıyla sırıttı ve bir iç çekip "eh peki uyuyum" dedi. Yan yana yattık, çok önemli bir sır verir gibi, bonus saçlarımı kulağımdan çekti ve fısıldadı : "ben hep hep hep anneyle uyuyum!"

İlker'in ahdı var, öyle bir tongaya düşürecekmiş ki cüceyi anneyle uyuma tarihe karışacakmış. Hadi bakalım, çıkmaz ayın on beşinde olmasın da :)

Not: Arca allah için İstanbul Türkçesi konuşur (puhahhaha) tamam tamam İzmir Türkçesi (gelcem, gitcem vs...) Şaka bir yana cidden cümleleri doğru kurar, kelimeleri doğru söyler, sadece "r" yerine umumiyetle "l" çıkar ağzından. Ama iş "uyuyalım" "oynayalım" demeye gelince çark eder, "uyuyum" "oynayım" olur, "hokkayay"ı "hoşça kal" olarak düzeltti, bir bu ikisini düzeltemedi.

4 yorum:

xeyno dedi ki...

simdi bu acitasyonlari yapan bugunun bebeleri, gun gelir soyle buyurur mu; anne lutfen sen gelme beni okuldan almaya!
bir de iltifat edecegim bloguna: Dilini gercekten duzgun kullaniyorsun. Farkettim ki; noktalama isaretleri konusunda usenmeyen cok az yazardan birisisin, cumlelerine buyuk harfle basliyorsun vs... Baban hakli bence, keske edebiyat mi okusaymissin nedir!

Nil dedi ki...

Kime çekmiş bu çocuk böyle zeki ve kurnaz. İşini biliyor.

İlerde bizi odalarına sokmayacak bu veletler :)

Elif dedi ki...

hemen her gece aynı sahne bizde yaşanıyor. Bu gece babama sımsıkı sarılacağım diye yatağa giriyor ve ne hikmetse tüm gece ahtotop gibi kollarını üzerime doluyor :)

yeliz dedi ki...

Lily brik teşekkürler gerçekten çok güzel bir iltifat çok sevindim böyle düşünmene:)

Nilhan bana çekmediği kesin acayip mal olabiliyorum bazen:)

Of Elifim ne yapacağız bu oğlanlarla biz:))