"What a busy day!"
“Al benden de o kadar!” Diyecektim de İngilizcesine dilim
dönmedi. Biz açıyoruz bu meşguliyetleri başımıza. Ulaşılabilir olmakla alakalı
her şey. Sen elin Çinlisini whatsapp’tan wechat’ten hababam dürtersen, o da
seni dürter.
Şöyle bir fark ettim de, benim işler bir rahatlamıyor. Ay
sonu yoğunluğu, efendime söyleyeyim, sipariş dönemi yoğunluğu olur insanların.
Benim fıtratımda yok dönemsel yoğunluk. Bende meşguliyet daimi.
Bugün bir ara bir arkadaşıma “var ya departman gibi çalışıyorum,
acilen yetiştiremediğim işlerim için birini almaları lazım” gibi bir cümle kuracak
oldum, peşi sıra cümlenin manasızlığına beraberce güldük. Nasıl olsa yapıyorsun
yeliz, ne gerek var? Abarttığımı düşünene dalarım, bizim sektörde diğer firmaların
bazı elemanlarının iş tanımını ben boş zamanlarımda icra ediyorum, öyle bir
profesyonel yaşam hallerindeyim. Harbi söylüyorum. Geçen hafta derneğin
komisyon toplantısındayız, bir konu gündeme getiriyorum, katılımcılar “ay ona
bizim şirkette başka arkadaş bakıyor” diyor. Başka bir konuyu aktarıyorum, eh o
ithalat departmanının işi diyor. Ulan ben bunların hepsini kendim yapıyorum
diyecek oluyorum, “enayi misin” derler diye sesimi çıkarmıyorum.
Şikayetleri dinlediniz…
Ay neyse…