Çocuk eğitim kitaplarının özellikle hap yöntem tavsiyelerinin en önemlisi, çocuğun yanlış bir hareketi için; o hareketi yaparsa, başına gelecek sonucu bildirip, seçim hakkını çocuğa teslim etmektir.
18 Temmuz 2012 Çarşamba
Ön bildirimin moku çıktı!
Çocuk eğitim kitaplarının özellikle hap yöntem tavsiyelerinin en önemlisi, çocuğun yanlış bir hareketi için; o hareketi yaparsa, başına gelecek sonucu bildirip, seçim hakkını çocuğa teslim etmektir.
17 Temmuz 2012 Salı
Tak tak takıntı!
Nil’im canım arkadaşım Bevkimin anası mimlemiş. Cevaplamayana iki cihanda rahat yok!
Mim cevaplama konusunda takıntılıyım mesela. Ben olaya görevden ziyade buraya girip çıkan insanların seni beni biraz daha yakından tanıma arzusunu yerine getirme olarak bakıyorum. Misal Nil’in donunun rengini bilirim (O nasıl bildiğimi biliyor:P ) ama yine de kendisinin bu kadar takıntılı olduğunu bilmiyordum.
Mim cevaplama konusunda takıntılıyım mesela. Ben olaya görevden ziyade buraya girip çıkan insanların seni beni biraz daha yakından tanıma arzusunu yerine getirme olarak bakıyorum. Misal Nil’in donunun rengini bilirim (O nasıl bildiğimi biliyor:P ) ama yine de kendisinin bu kadar takıntılı olduğunu bilmiyordum.
Çocuklarda sanat eğitimi, Susan Striker
Çok değil birkaç ay önceydi. Arca resim - karalama - yaparken yine başlamıştı ötmeye. Pardon okulda vukuu bulmuş hadiselerden bahsetmeye:) Ona aldığım yeni resim defterini karalarken "bebek gibi resimler yaptığını" anlatmıştı. Daire çiz dendiğinde çizmediğini uzun uzun anlatmıştı. Ona göre O "bebek gibi" resim çiziyordu.
Önce hoşuma gitti, oldum olası boyama kitaplarını da sevmem zaten! Varsın istenen şekli çizmesindi. Nasıl olsa "daire"nin ne olduğunu biliyordu. Renkleri de "bej", "fuşya", "gri"ye kadar bildiğine göre umrumda değildi, kafasına göre takılsaydı...
...da öyle olmadı işte. Bir şeyler dürttü beni. Zira ben Arca yaşında bir çocuğun nasıl resimler yaptığını bilmiyordum. Yani Arca yaşına göre olması gerektiği gibi resimler yapıyor muydu yoksa kendi tabiriyle "bebek gibi" mi yapıyordu çizimlerini? Dahası bu önemli miydi?
16 Temmuz 2012 Pazartesi
Acayip bir yer... Özdere
Babasının hemen her akşam cüceyi erkenden okuldan alması ve gezdirmesi bile kar etmiyordu.
Acilen bir şeyler yapılması gerekiyordu. Anasının 5 günlük tatili de Çin istilasına uğramış suya düşmüştü. Piç olan tatilden kırıntıları toplayarak acilen anneannenin yazlığına kaçtılar.
Kürkçü dükkanına dönüş...
Yok işe daha dönmedim. Maillerime baktım ama görmezden geldim:)
Allah biliyor ya bugün yer cücesini İzmir'e getirmeyi hiç istemedim. Sıcak inanılmaz boyutlarda, okulda arkadaş yok. En azından Özdere'de çok arkadaşı var, bisikleti var, zıp zıp var, yalaya yalaya dondurma var. Bense dönmek zorundaydım zira dibinden 5 parmak çıkmış röflelerime acil kuaför müdahalesi gerekiyordu.
13 Temmuz 2012 Cuma
12 Temmuz 2012 Perşembe
Çok pis laf alırım, gözünün yaşına bakmam!
Akşam eve yer cücesi ve babasından yaklaşık bir saat sonra giriyorum.
Kapıdaki pabuçların sahibi minik ayaklar, kuvvetle muhtemel babasıyla kudurmakta oluyor. Beni aralarına almıyorlar, hep sakatlık çıkarıyormuşum.
Teselli olur mu bilmem ama, sakarlıkta katiyen kendimi tekrar etmiyorum, her seferinde yeni bir tat yepyeni açılımlar peşindeyim. Kendimi geliştiriyorum. Vücudumdaki morluklarda çeşitlilikten yanayım. Sakarlıktaki bu yenilikçi tutumum Arca için de geçerli. Geçen Arca'nn burnuna alnımı isabet ettirdim, yirmi dakika ağladı, burnu şişti.
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Dans ... dans ... sabaha kadar dans!
Muhterem kocama nikahı basar basmaz soluğu pistte alıp tüm gece de pistten inmeyen gelin bendim! İlker’le işim bitmişti, şimdi eğlence zamanıydı. Dans etmeyi seviyor olsaydı da o da benimle dans etseydi, sevmiyor adam zorla mı?
Düğün çekimimizde zaten açık ve net görülüyor, gelinle damat hemen hiç bir araya gelmemiş. Gelin göbek atarken damat bir köşede arkadaşlarıyla içiyor. Zavallı kameraman bir beni bir onu çekeceğim diye nevri dönmüş. Duvak uzunmuş, millet basarmış, hiç tınmadım, koluma doladığım gibi devam!
Düğün çekimimizde zaten açık ve net görülüyor, gelinle damat hemen hiç bir araya gelmemiş. Gelin göbek atarken damat bir köşede arkadaşlarıyla içiyor. Zavallı kameraman bir beni bir onu çekeceğim diye nevri dönmüş. Duvak uzunmuş, millet basarmış, hiç tınmadım, koluma doladığım gibi devam!
10 Temmuz 2012 Salı
Bizim evin delisi...
Arca bu aralar "bizim evin delisi"ni oynuyor.
Yazlık delisi...
Babaannesiyle başbaşa geçirdiği iki günün tadı damağında kalmış olacak, dün akşam anneannesinin yazlığını sayıklıyordu, "sabah gitcez mi?"
Bisiklet delisi...
Ben inanıyorum, "BAŞKA BİR OKUL MÜMKÜN"!
Başka Bir Okul Mümkün (BBOM) Derneği olarak Başka Bir Okul’u mümkün
kılmak adına çok çalıştık, çok koşturduk. Sonuçta hatırı sayılır bir
yol aldık. Niyetimiz, çabamız 2013 yılının Eylül ayında BBOM Derneği
tarafından açılacak ilk iki ilkokulumuzun kapılarını
aralamak.
Bugüne dek neler yaptık, bundan sonra nelere ihtiyaç var sizlerle
paylaşmak, konuşmak istiyoruz. Aramıza katılmak isteyip bugüne dek
fırsat bulamamış, vakit ayıramamış arkadaşlarımıza yer açmak, yeni
dostların enerjisiyle sorunları daha hızla aşmak istiyoruz.
Bu vesileyle ekte ve aşağıda bilgilerini bulunan toplantımıza
katılımınız dileriz. Ayrıca bu daveti yaygınlaştırmanızı, başka bir okul
hayalini, bu yoldaki ilke ve değerlerimiz paylaşacak yeni insanlarla
aramızda köprü olmanızı dileriz.
“Başka Bir Okul” hayalimizi, kat ettiğimiz mesafeyi ve şimdi bizi
nelerin beklediğini paylaşacağımız Dayanışma ve Tanışma Toplantısı’nda
olabilmek umuduyla…
Toplantımıza tabi ki çocuklarımız da davetli. Toplantı boyunca
Serkan Kırmızı “Davulumdan Masallar” atölyesiyle onlarla birlikte
olacak.
Yer: Boğaziçi Üniversitesi, Güney Kampüs, Demir Demirgil Toplantı Salonu
Tarih: 15 Temmuz 2012, Pazar
Saat: 17:00 - 20:00
Sorularınız ve daha fazla bilgi için aşağıdaki iletişim bilgileri üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
Başka Bir Okul Mümkün Derneği
İletişim Ofisi:Sinanpaşa Mah. İlhan Sok.
Pembe Rüya Apt. No:15 D:4
Beşiktaş/ İstanbul
Gsm: 533 383 4316
baskabirokul.blogspot.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)