11 Kasım 2011 Cuma

Arca erkenden uyuyunca...

Sudan çıkmış balığa döndük. Çünkü Arca, çok nadiren yaptığı gibi gündüz uyumamış ve akşam 20:30 itibari ile aramızdan ayrılarak uykunun tatlı kollarına bırakmıştı kendini. Bunun birkaç sebebi olabilir.

1. Arca günlerdir hasta muamelesi ile fazlasıyla dinlenmiştir, uyku ihtiyacında değildir.

2. Umidini günlerdir görmemiştir, ona tüm yeni yaramazlıklarını sergilemek ihtiyacındadır.

3. Umidinin “uyu bak akşam annenle oynayamazsın, erkenden uyursun” telkinleri cazip gelmemiştir dolayısı ile günlerdir böh getiren anası ile hasret giderme ihtiyacında değildir.

4. Ve en kötüsü, Arca artık gündüz uykularını kaldırma ihtiyacındadır.
Sebep ne olursa olsun Arca yemekten sonra uyudu ve akşam bize kaldı. Elimizi kolumuzu koyacak yer bulamadık. Hepi topu bir buçuk saatlik bir fark ama o bir buçuk saati nasıl değerlendireceğimizi bilemedik.

Mutfağı toplanmaktan döndüğümde, İlker Efes maçını izlemekteydi. Belli ki önemliydi, ilişmedim. Bilgisayarda vakit geçirdim, facebook’a bile girdim. Gözlerim ağrımaya başlayınca kitaba gömüldüm. İlker maçı fiziksel olarak yalnız izlemekten hoşlanmaz. Hani ruhun orada olmasa da bedenin mevcudiyetini koruyacak ki İlker, hakeme, teknik direktöre, oyunculara saydırdığında kendi kendine konuşuyor hissiyatı oluşmayacak. Sen de arada iki kelam edersen daha çok kendini verecek ekrana. Dün de benzer sahneler yaşandı. Ara sıra kitaptan kafamı kaldırdığımda seyircilerin arasında “Diego”yu görür gibi oldum ama asıl derdim lenssiz ve numaralı gözlüksüz gözlerimle skoru seçmekti. Yakında burnumun ucunu göremeyeceğim.

Hay aksi basketbola da eskisi gibi hakim değilim, çuvallayıp duruyorum. İlker’in dediklerinden de bir şey anlamıyorum. Derken ucundan tanıdık bir isim yakaladım, İlker şöyle diyordu: “Bak bu Efes’in kadrosu çok güzel falanca var, filanca var… Ama sen git bu kadronun başına UFUK SARICA’yı getir, olmaz!”

Hemen atladım! “Aaa parantez bacaklı çocuk! Teknik direktör mü oldu o? Hey gidi!”

İlker’in nostalji yapacak hali yoktu, hata üstüne hata yapıyorduk. Bense lise yıllarıma gittim, ortaokul muydu? Ablam o güzide kadrodan Ufuk’a hastaydı. “Bu çocuğun bacakları parantez yav nesini beğeniyorsun?” diye dalga geçerdim. Ben Chris Corchiani’yi, kısa boylu olmasına rağmen (eminim adam 1,90’ın üzerindedir de o uzun gelen şortu ile küçük bir oğlan çocuğu gibi sahanın her yerinde mantar gibi biterdi) başarılı bir basketbolcu olmasını severdim. Yıllar sonra İlker’in 1,70’lik boyu ile okul basketbol takımının kaptanı olduğunu öğrendiğimde gözümün önüne Chris kılıklı bir çocuk gelmişti. Tabii bu laf kalabalığını İlker’le paylaşmadım. O tam da o sırada Ufuk’u takımın başına getirene verip veriştirmekle meşguldü.

Maç bitti, çaylarımızı aldık ve Allah seni inandırsın aylardır yapmadığımız bir şey yaptık. Tam üç bölüm dizi izledik. Uyuyakaldığımız gecelerin acısını çıkarırcasına, sık sık Arca’yı kontrol ederek, “hadi bir tane daha” diyerek ve birbirimizin uyuklayıp uyuklamadığını kontrol ederek, tam iki bölüm Grey’s Anatomy ve bir bölüm Criminal Minds izledik. Hey yavrum hey!

Arca’nın uykuya erken teslimiyeti gecenin ilerleyen saatlerinde bana “anne çişim var!” “anne susadım, ben içicem” “anne bütün ışıkları açalım” “anne sırtımı kaşı” “anne perdeyi açalım” “anne ayıcığımı ver” … şeklinde geri döndü ama olsun ne zamandır özlemini çektiğimiz karı koca baş başa bir akşam hediyesini düşününce çok da tın!

6 yorum:

Anne İş'te dedi ki...

çok tatlı anlatmışsın yazmadan geçemedim belki de aynı senaryanun değişik versiyonunu dün gece izlediğimden:)

yeliz dedi ki...

:) çok teşekkürler. yok birbirimizden farkımız biz osmanlı bankasıyız diye bir reklam geliverdi aklıma:)

Elif dedi ki...

Yeliz'im dün aynı hayallerdeydim ama Ege sağolsun bize hüsrana uğrattı.
Sabah geç kalktı diye öğlen uyutmadım akşama erkenden göçsün diye ama uyuması 22:00'yi buldu ve tüm hayaller suya düştü :(
sizin adınıza sevindim ama :)

İpek dedi ki...

Ya ben çok korkuyorum bu öğlen uykularının kalkmasından. Dün benim kız uyumadı, elim ayağıma dolaştı. Hiç uyumamasını hayal edemiyorum.

Nihan dedi ki...

Cok tatli anlatmissin yine yaa :) opuyorum hepinizii :)

Nihan dedi ki...

Bide ilker abinin mac izleme aliskanliklari tanidik geldi bana :)) minareciliktenmi geliyo acaba :)))