6 Temmuz 2012 Cuma

"Dutti" bırakmadi!

Arca’yı sepet havası yapar yapmaz İlker’le soluğu alışverişte aldık.


Muhterem kocam uzun yıllar tekstil mühendisliği yapmanın verdiği deformasyonla dükkan dükkan dolaşmaktan nefret eder. Belirlediği üç markadan şaşmaz. Biri Massimo Dutti. Dutti mi bırakmaz, mutlaka bir şeyler alır oradan.

Tüm hafta telefonlarımla taciz ettirdi bana, ne zaman başlayacaktı indirim? Öğrendik, dünmüş. Bir indirim panteri olarak naçizane akıl verdim, sabahtan soluğu al bulamazsın kalırsın ortada dedim, akşamı buldu gelmesi.

Ben tabii kadın mağazalarından alışkınım ya atmaca gibi girdim mekana. Testesteronu kapıda bırakan muhterem kocam da peşimden. Alışveriş dedin mi o da dişileşiyor, kendini kaybediyor.
Bir nezih ortam bir sakinlik… Yaş ortalaması 35-40 olan bir erkek topluluğu tezgahları karıştırıyor, fonda bir Jazz parçası, deneme kabinlerinde sıra yok, huşu içinde bir alışveriş seansı tertip edilmiş sanki.

“Dağıtırım lan ben burayı” mealindeki girişimiz sükûneti bozamadı.

Yapacak bir şey yok, hafiften ortama uymaya başladık. Ama kaşım gözüm durmuyor benim, aksiyon arıyorum. Bir çift var, ölçüler aynı İlker adamda. O mevsimlik montlardan deniyor, herifin üzerinde beğeniyorum, gözüm üzerinde, bıraksa havada ben kapacağım. İlker’e kaş göz yapmamdan mı, yoksa delici bakışlarımdan mı rahatsız oldu bilmiyorum, bildiğim tek şey mont denemeye kabine kaçtılar. Ben de yorulmuş ayaklarına oturdum koltuğa kabinleri dikizliyorum. Ulen var ya bu kadın sapık demedilerse şerefsizim.

Çiftin kasaya ilerlediğini gördüm, ellerinde mevsimlik mont yok, hemen dürtersin İlker’i; “bak bunlar mont almamış hemen bakalım adamın boyu kilosu aynı sen, bıraktıkları kesin sana uyacak.” Beğenmedi, ulen ben boşuna mı dikizledim milleti!

Senede iki kere indirim yaparsa, satış elemanları da çuvallar tabii. Mağazada doğru düzgün müşteri yok ama kasa sırası dışarı taşacak. Mango gibi olsa, senenin yarısını indirimde geçirse, ne sistemleri yavaşlar ne sıra uzar. Elemanlar da nasıl yavaş, ay içim şişti, “tempo tempo” diye bağırasım geldi. Ben sırada bekliyorum, araya kaynamaya çalışan olsa dalacağım, herkes kibar, aksiyon sıfır! Böyle mi olur indirim dediğin ha böyle mi olur! İlker o arada mağazayı iki tur daha dolaştı. Çıktı dışarı bir sigara içti, ben hala sırada bekliyorum. Tam geceyi orada geçireceğimiz fikrine kendimi alıştırmaya başlamıştım ki, bitti.

Zara indirim yapmış. Baksan bir numara yok ama %30 filan. Ulen ben 30% indirime ayakkabımı çıkarmam, sen şöyle bir %70’i patlat, striptiz yapmayan şerefsiz!

Hafta sonu ayakkabı almıştım, ziyadesiyle tatmin olmuş olacağım, babetlere bile bakmadan geceyi noktaladım. Sahi hala yırtık babetle dolaşıyorum, hala alamadım!

2 yorum:

Gulcin dedi ki...

boyle aksiyonsuz indirim olur mu hakikaten Yeliz :)
Atakoy'u tavsiye ediyorum babetleri baya guzeldi Yeliz yolunun ustune duserse. Outlet reyonu da var :)

Adsız dedi ki...

Dell Laptop Teknik Servis şirketi olarak paylaşımlarınızı çok beğendik , başarılarınızın devamını dileriz.