4 Ekim 2013 Cuma

O zaman Carpe Diem bebeyim!

Kitap kulübü toplantısı…
Leyla Erbil’den Tuhaf Bir Kadın… Mekan ORA LAHMACUN
(Güleni tepelerim! Hayır, biz böyle kitap kulübü edebiyat tartışması, Tea&Pot’ta bitki çayı demlenmeleri filan… entel mi görünüyoruz oradan? Hayır, bacım seni temin ederim ki değiliz, katiyen değiliz! İşten çıkmış karnı aç bir avuç kadınız.)

Pidelerimizi yemişiz, çayların biri gidiyor, biri geliyor.

Özlem… “Baba” bölümündeki ölüm sahnesini anlatıyor, iki paragraflık bölümün ona hissettirdikleri, hayata sitemi “baba”yla aynı, masadaki on kadar kadına bir sükunet çöküyor, nefesler tutulmuş, o an herkes ölümü düşünüyor.
Birinin acilen sessizliği bozması gerek, zira birkaçımız ağlamaya başlayabiliriz. Filiz neşeli kahkahasıyla elini kaldırıyor ve “O ZAMAN CARPE DIEM!” diye haykırıyor. Onaylayan tepkiler var aramızda… evet ya Carpe Diem evet…
Hafızamı zorladığım bir on saniye sonunda dayanamıyorum,  
“O ne demek yav?”
Ayıp mı lan bilmiyorum! Harbiden bilmiyorum. Hayır yani duymuşluğum var da, hatta belki merak etmişliğim var da hiç sormamışım. Cümle içinde kullananla da ilk defa tesadüf ediyorum. Kör cahilliğime çok güldük, üzerimizdeki ölüm sessizliğini kahkahalarla dağıttık.
Kitap kulübü iyi geliyor bana. Hem ciddiyetle kitabı yazarı tartışıyoruz, hem hayatlarımızı, çoğu zaman kopuyoruz.
Leyla Erbil müthiş bir kadınmış. Düşün ki o yıllarda cinselliği sorgulayan, meyhanede sözüm ona aydınlara “Atatürk size genelevler açtı ama cebinize para koymayı unuttu” diye kafa tutabilecek kadar sağlam,,, deli,,, çatlak,,, acayip bir kadın (üç virgül Leyla Erbile selam olsun)
Ben burada kitabı ne kadar anlatsam boş zira sadece kitabın cinsellik ile ilgili kısımlarına ait yazılmış tezler var. Düşün ki bir roman yazıyorsun, ilk romanın, hiçbir ödüle katılmıyorsun, hiçbir yarışmaya girmiyorsun ama senin yazdıkların hakkında tez yazıyorlar. Müthiş!
Leyla Erbil’i özellikle seçmiştik, Türk kadın yazarları arasında en önemlilerinden biriydi, yeni vefat etmişti…  Sevabına bir helva karamadık ama Ora Lahmacun’un “Leyla” tatlısını yerken rahmet diledik, ruhu bizimle miydi acaba? Toprağı bol olsun.
Eve döndüm. Arca uyumuş. İlker’le sohbet ettik. Ben duşa gireceğim, dedim. Çıktığımda muhteremi  “benim” okuma köşemde uyuyakalmış buldum.  Bu arada okuma köşemin ev halkı tarafından gereğinden fazla benimsenmesinden son derece rahatsızım. Geçenlerde, yer cücesi oturmuş oraya pencereye bakarken kendi kendine mırıldanıyordu “burası keşke benim okuma köşem olsaydı” duymazdan geldim. Eşşek herif evin her köşesi senin zaten, bir götlük yer de benim olsun, ne olur sanki! Dün baktım, muhterem benim Ipad’imi almış, benim koltuğuma oturmuş, abicim bu ne ya! Evin erkeklerine kılım!
Neyse bizim kutlama yalan oldu. En azından İlker için. Ben geçen akşamdan arta kalanlarla devam ettim. Şarabı açtın mı fazla beklememesi lazım biliyon mu bacım, sirke gibi oluyor.
Ayağımı uzattım bir güzel, maillerime, bloga gelen yorumlara cevap yazıyorum.
Bir yandan toplantıyı düşünüyorum. Daha doğrusu konuştuklarımızı.
Küçük mutluluklar…
Dün dünde kaldı, gelecek ise daha yaşanmadı, elinde olan sadece şu an….
O zaman "Carpe Diem bebeyim!" 
(cümle içinde doğru kullandım mı yav?)

17 yorum:

Unknown dedi ki...

Bu kadar sahane anlatilir...

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Bayılıyorum yazılarını okumaya stop
Leyla Erbil okumadım hiç ne cahilim ben stop
Kitap kulübü olayını çok kıskandım stop
Arca'ya bayılıyorum stop :)

Unknown dedi ki...

Doğru kullanmışsın, on puan (yeni öğrendiği kelimeyi cümle içinde kullanabilme:))

iştemutluluk dedi ki...

Günde bilmem kaç kere bloğuna bakıp,günün yazısını yazmış mı acaba diye kontrol ediyorum.(Sanki yeni bir yazı yayınladığını facebook ta görmüyormuşum gibi ) Kitap kulübü olayını ben de çok kıskanıyorum.Sanırım itiraf etmemin zamanı gelmişti :)

ruhdagı dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
ruhdagı dedi ki...

Leyla Erbil'i Ferhan Şensoy sayesinde tanıdım. Bir kitap başka bir çok kitap ve yazara yol almanı sağlıyor. Kitap okumak şahane! Tadı tuzu yerinde bir lahmacun ise şahane ötesi :)

Sıla Topçam dedi ki...

Hahaha duysalla okuduk bayıldık yazına;)))

Seda dedi ki...

Ben de şu cümleye çok güldüm : "Şarabı açtın mı fazla beklememesi lazım biliyon mu bacım, sirke gibi oluyor." :)))

enne dedi ki...

Ben valla çok güldüm. Ora Lahmacun kitap kulübü toplantısı için muhteşem bir seçim olmuş. O kadar bizden ki, bayıldım, İzmir'de olsaydım ben de gelebilir miyim diye yalvar yakar olabilirdim:) Leyla Erbil'i okumamış olmayı kendi utancım sayıp hemen alıyorum kitabını.

yeliz dedi ki...

Canım özlemcim ne güzel bir akşamdı:)

yeliz dedi ki...

Teşekkürler damlacım:)) leyla erbil çok önemli bir yazarımızmış ben de bu vesileyle öğrendim okunmalı

yeliz dedi ki...

:)))

yeliz dedi ki...

:)) kıskanma yav :) ama ben olsam ben de kıskanırdım

yeliz dedi ki...

Ferhan şensoyun oyununda mıydı neydi nasıldı ruhdağım? Yeni yazarlarla tanışmak yeni dostlar edinmek gibi

yeliz dedi ki...

Selamlar duysala

yeliz dedi ki...

Hahah nimete yazık olmasın içelim

yeliz dedi ki...

Ennecim başımın üstünde yerin var çok sevinirdim:) tuhaf bir kadın ilk romanıymış ondan başlamanı tavsiye ederim:) sevgiler