Bir fotoğraf çekinirsin ve yüzündeki sarkmalarla çizgiler kabak gibi ortaya
çıkar. Yaş almaya hoş geldin. Daha doğrusu yaşlandığını fark edenler kulübüne.
Arca geçenlerde anaokulundan beri en sevdiği arkadaşı Kayra için, “biliyor
musun Kayra benim beş yıllık arkadaşım!” dedi. Poyraz’ı hatırlattım, “a evet ya
Poyraz benim yedi yıllık arkadaşım vay be” diye ekledi. Biz arkadaşlarımızdan
bahsederken yirmili yıllara geçtik bile. Elvan, Gülayşe, Emel, Tuba yirmi
yıllık arkadaşlarım, ya Zeynep? Yirmi üç yıl olmuş. İlker’le tanışmamızın
üzerinden yirmi bir yıl geçmiş. “Hey gidi” diyor insan.
Bazen yolda genç çocuklara rastlıyorum, lise öğrencilerine. Onlarda İlker’in
geçmişi ile Arca’nın geleceğini görüyorum, hem hüzünlü hem umut dolu bir
gülümseme beliriyor yüzümde, hoşuma gidiyor.